Birçok aile yok oldu. Siyaset uğruna konuşulmaması gereken ne kadar değerlerimiz varsa tartışmaya açıldı. Yıllarca laiklik uğruna televizyon ekranlarında nutuklar dinledik. Aslında konu netti. Laik kelimesinin tek anlamı vardı din ve devlet işleri birbirinden ayıran bir olgu idi. Bu kadar net olan bir konuyu siyasi abilerimiz ve ablalarımız bizlere geri zekâlı muamelesi yaparak anlattılar. Demokrasiden bahseden bu siyasi temsilciler empoze etmenin demokrasi ile ilişkisi olmadığını çok iyi bildikleri halde sanki, diktatör yönetimi varmış gibi halka bu konuları dikte ettiler. Türban konusu hala akıllarımızdan çıkmış değil, o dönemde günlerce gündemi meşgul eden bu konu hala bir çözüm bulmuş değil. O günlerde türban konusu birinci derecede çözeceğimiz konu diyenler bugün hedefleri başka kulvarlara taşımaktadırlar.

Bizler öyle bir ecdadın torunlarıyız ki yıllarca monarşi ile yönetilmemize rağmen, hiçbir kültür topluğu, hiçbir dine mensup kişi ne aşağılanmış, ne de mağdur edilmiştir. Lakin bugün iktidar olan siyasi parti lideri zamanın Osmanlı padişahlarını örnek aldıklarını her platform da ifade etmekten geri kalmazken, bugün Türk kimliğimizi tartışmaya açmaktan da geri kalmıyorlar. Bunu yaparken Türkiyelilik söylemi ile insanlara ve basın kanadına yeni bir tartışma başlatılması gerçekte masum bir düşünce mi? Bunu anlamak gerektiğini düşünüyorum. Aslında bakıldığı zaman yıllarca değişik formüllerle değişik kültürdeki insanları birleştirmek amacı varmış gibi görünüyor. Bu formülü gündeme taşıyan siyasi unsurlar anayasal vatandaşlık ilkelerini uygulamaya çalıştıklarını gösteriyorlar ve Türk kimliğini tartışma konusu yaparken de anayasaya sığınmaktan geri kalmıyorlar. Bu kadar anayasa bağlı bir siyasi iktidar ise bu ülkenin büyük bir çoğunluğunun Türk milletinden oluştuğunu, başka kültürdeki toplulukların Türk kimliği taşımaktan sorun yaşamadığı bir ülkede neden Türk kimliği tartışmaya açılır. Bugün gündemdeki Kürt sorunundaki Kürt asıllı vatandaşların Talabani ve Barzani bile dünya ülkelerine giderken Türk pasaportu kullandıklarını ne çabuk es geçildi. Kim rahatsız oldu da Türk kimliği tartışmaya açıldı. Bu ülkede Türk kimliğinden rahatsız olan şahsiyetler zaten başka ülkelerin kimliklerini aldılar. Tarih boyunca Türk kimliğinden gurur duyan bir milletin, bu vatan uğruna canını veren Türk askerinin dikkatinizi çekerim bu söze TÜRK ASKERİ nin, kimliğini tartışmak bir anayasa düzenlemesi adı altıda bırakın tartışmayı, düşünülmesi bile bu millete ve verilen onca şehide ihanettir. Unutulmaması gereken bir konuda başka ülkelerde kimse Türkiyeli demez, Türk vatandaşı denir. Bakın Amerika’ya. Milyonlarca zenci insan Amerikan kimliğini taşımaktan rahatsız değil ve Amerikan bayrağını taşımaktan ve Amerika için savaşmaktan asla kaçınmıyorlar. Çanakkale savaşında da kürdü, Çerkez’i, Laz’ı, Tatar’ı, Avşar’ı ve Türkü, Türk bayrağını ve kimliğini taşımaktan asla rahatsız olmadılar. Şimdi, ne oldu da mevcut iktidar anayasal düzenlemede Türk kimliğini tartışmaya açtı.

Türkiye toprakları üzerinde uzun yıllar yaklaşık bin yıldır Türkler yaşamaktadır. Farklı kültürdeki topluluklar tarih içerisinde Türk kültürü ile bütünleşmiş, adına Türk milleti denen tek bir millet oluşmuştur. Gerçi bu ülkede bize yıllarca düşmanlık yapmış ataşelerimize suikast yapmış kişilere bile hoş görü gösterdik. Hoş görüden öte Türklüğümüzden vazgeçip ermeni bile olduk. Yıllarca terör bölgesinde, terör örgütünün propagandasını yapan yetkililer bu millete hastır bile çekti, biz bunlara bile ses çıkaramadık, binlerce şehidimizin ölümünden mesul olan kişiliksiz kişiye bile Türk milletinin meclisinde sayın diye hitap ettiler, sözcülüğüne soyundular onlara da eyvallah dedik. Tavizler tavizleri doğurdu gün geldi çattı. Barış süreci altında, terör örgütünün başı ile masaya bile oturuldu. Bu katil insanın demokrasinin yerine getirilmesinde barış sürecinin devamlılığı olması için muhatap alınıp

görüşmek yeni tavizlere yol açmaktan başka bir şey olmayacaktır. Terörün doğmasında başrol oynayan insan istediğini gerçekleştirmenin keyfini imarlıda sürerken, bizler de Türk kimliğimizi tartışa duralım. 300 kelimelik Kürtçe alfabesi ile Kürt kimliğini bizlere dikte etmeye çalışanlara prim verelim.

Bu dünya Türk kimliğini tanıyor. Sizler tartışsanız ne olur. Türkler dünya döndükçe var oldu ve var olacak. Bu ülke Türk doğdu Türk kalacak. Türk Bayrağı İlelebet dalgalanacak. Herkesin Türk olması mümkün değil. Bu da bizim farkımız.

 

Ne Mutlu Türküm Diyene.