Bunu incelerken de sahil şeritlerinin neden tercih edildiğini bir yerde anladım da Yozgat, Ankara ve Eskişehir’in neden tercih edildiğine bir anlam veremedim.

 

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın , “Yabancılar niçin Yozgat’tan mülk alıyor? Sorusuna verdiği cevaptan sonra Yazar Mehmet Ballı’nın bir yazısı oldukça dikkatimi çekti ve siz sevgili okuyucularımla paylaşmak istedim. İşte o yazı:

‘Türkiye'de 'yabancı'ların en çok mülk satın aldığı il! Olarak gündeme geldi Yozgat. Yabancılar aslında en çok Antalya, İstanbul, İzmir gibi taşı toprağı altın diye bilinen illeri değil de niçin 'boz toprakları' tercih etmiş olabilirdi ki?

Neden şaşırıyorsunuz?

Bir vakit, gariban Anadolu çocukları yatağı yorganı sırtlayıp da gurbet yollarına düşmemişler miydi? Ver elini Ankara, İstanbul... yetmedi  Almanya, Fransa... 

İhtiyar anasını babasını, genç yavuklusunu, körpe yavrusunu gözü yaşlı bırakırken,  yüreği bin parça bu gurbet çocuklarına, kimse sormamıştı;

"Nereye, neden gidiyorsunuz?"diye... 

Ne çuval çuval toplayacağı çay bahçeleri vardı, ne de kamyon dolusu satacak narenciyeleri ... 

Anadolu'nun boz kırlarında ektiği, biçtiği, yetiştirdiği karnını doyuramayınca! çaresi mi vardı rızkını uzaklarda aramaktan başka?!! 

Daha önce de birkaç kez "en" leri ile gündeme geldi Yozgat;

"Türkiye'nin en çok şehit veren illerinin başında gelen ilimiz Yozgat!"

"En çok dışarı göç veren ilimiz Yozgat!"

"Yozgatlılar niçin en kısa ömürlüdür!"

... 

Şimdi de; Türkiye'de 'yabancı'ların en çok mülk satın aldığı il! Olarak gündeme geldi Yozgat. Gazeteciler şaşalayıp, birkaç gün manşetlerinden düşürmediler. Jargon kafalara göre; yabancıların  aslında en çok, Antalya, İstanbul, İzmir gibi "taşı toprağı altın" diye bilinen illeri değil de, niçin "boz toprakları" tercih etmiş olabilirdi ki?"

"Yozgat'ta neler oluyor?"

"Türkiye'de 'yabancı'ların en çok mülk satın aldığı il Yozgat!"

"Yozgat'ın sırrı?"

... gibi sorular, sorular... 

Yıllardan beri, Yozgat'a hiç yatırım yapılmasını akıl edemeyen o kafalar düşündüler, düşündüler...  tahminler yürüttüler, ama nafile! doyurucu cevap bulunamadılar. Tâ ki Bakan açıklayana kadar... 

Nihayet doğru cevap yine Yozgat'ın yiğit evladı Bekir Bozdağ'dan geldi; "çifte vatandaş olan ve tapu kayıtlarında yabancı olarak görülen kişiler. Ahmet, Ali gibi bizim insanlarımız" sözleriyle açıkladı. Ve herkes apışıp kaldı!!!

Yani;

Rakamlar, Yozgat'ın 2003-2012 yılları arasında yabancıların yatırım konusunda en çok ilgi gösterdiği il  olduğunu ortaya koydu. Yabancılara yapılan mülk satışında İstanbul ve Antalya'yı geride bırakarak 10 il listesinde ilk sıraya yerleşen Yozgat, 2003'ün başından 2012'nin sonuna kadar yabancılara tam 9.615.443 metrekare (9 bin 600 dönüm) taşınmaz sattı.

Öyle ya, 

Çifte vatandaş da olsa, parası olan "lüks" yerlere rağbet ederken, bozkıra (kendi memleketi de olsa)  neden yatırım yapar?

İşte, biribiri ile bağlantılı tüm manşetlerin ortak ana kaynağı; "Yozgat yiğit evlatların kendi kaderiyle  baş başa olduğu" gerçeğinin ta kendisidir. Anka Kuşu gibi... 

 

Ve bu gerçeğin de bilincindedir. Bu nedenle,   yıllar yılı memleketine bir çivi dahi çakılmamış da olsa Yozgatlı bozkır toprağı sevdi, sevdi ... Çok şükür şimdi önemli yatırımlarla bir çok istihdamlar yaratılıyor. İşte memleket sevgisi budur.

Evet, dünün o yatağı yorganı sırtlayan gurbete uçan yiğit evlatlar bu gün kucağı dolu dövizlerle  dönerek memleketinin ekonomisini sırtlıyor, daha ne olsun... 

Yozgat merkezinin küçük olmasına karşın, Yerköy, Sorgun, Boğazlıyan gibi ilçeleri en büyük ilçelerdir.  Ekonomi ilçelerde toplanmıştır. İlçelerde Almancı olarak tabir ettiğimiz; Hollanda, Belçika, Fransa gibi yurtdışında vatandaşlarımız vardır. Bu kişiler yurt dışında çalışanya da emekli, daha önce Yozgat'ta  yaşamış, çifte vatandaşlığa geçmiş olan insanlardır ve Yozgat'ta ekonomiyi ayakta tutan bu insanlar Yozgat'ın belkemiğidir. Her evden birinde mutlaka bir Almancı vardır ve memleketlerinden özellikle tarla, arazi ve kira getirisi olan konut alıyorlar. Yani geleceğe yatırım yapıyorlar. Ekonomiyi canlandıran en önemli yatırımların başında inşaat ve gayrimenkul geldiğine göre, demek ki Yozgatlının yaptığı  doğru ve sevinilecek  durum.  

Yozgatlı olmayanlara göre bu anlaşılır gibi gözükmese de, Yozgatlıya göre bu bir sevdadır. Ahde  vefadır.

Bu yüzden Yozgatlının memleketine yaptığı yatırıma "şaşırmayın", zira Yozgatlı topraklarına vefa  ekiyor...

Bu duygulandıran  yazının ardından bana da ,‘HELAL OLSUN YOZGATLI,HELAL OLSUN’ demek düşüyor.