56 BİN BÖBREK HASTASI BULUNUYOR
Kayseri’de dört hastanın bu hizmetten faydalandığını belirten Eryılmaz, “Türkiye'de haftada üç kez hemodiyaliz cihazına bağlanarak hayatını sürdüren yaklaşık 56 bin böbrek hastası bulunuyor. 2010 yılının ikinci yarısından itibaren SGK, hemodiyaliz hastalarının evde diyaliz ücretini karşılıyor. Türkiye genelinde 47 özel klinik ile 8 devlet hastanesi bünyesinde yaklaşık 6000’i aşkın hastaya hemodiyaliz hizmetini, Almanya merkezli Fresenius Medical Care şirketi sağlıyor. Fresenius Medical Care evde hemodiyaliz için gereken hemodiyaliz cihazını hibe olarak hastanın evine bütün sistemleriyle kurmaktadır. Dolayısıyla hastalar ekstra maddi külfete girmeden, devlete de ilave yük getirmeden bundan yararlanmaktadır” dedi.
KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ NEDİR?
Dr. Eryılmaz, kronik böbrek yetmezliğinin böbrek işlevlerinin kalıcı ve ilerleyici bir şekilde bozulması olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi: “Ülkemizde ve birçok ülkede kronik böbrek yetmezliğinin en sık görülen nedenleri şeker hastalığı, hipertansiyon ve nefritlerdir. Böbrek yetmezliği sonucu üre, kreatinin, fosfor, tuz-sodyum, su gibi maddeler idrarla yeterince atılamadığından vücutta birikir. Hastalarda kan basıncı yüksekliği, ödem, bulantı, halsizlik, kansızlık, kemik hastalığı, kaşıntı gibi bulgular ortaya çıkar. Ne zaman diğer tedaviler gerekir ve seçenekler nelerdir? Kronik böbrek yetmezliği hastaları ileri aşamaya kadar bazı yardımcı ilaç tedavileri ve diyet ile takip edilir. Böbrek fonksiyonlarının %85’ inin yitirildiği “son dönem böbrek hastalığı” aşamasına gelindiğinde, hastanın bir nefroloji uzmanı tarafından klinik ve laboratuar bulguları ile değerlendirilerek organ nakli, hemodiyaliz (damar yolu diyalizi) veya periton (karın) diyalizi yöntemlerinden birini seçmesi ve bu yönde hazırlık yapılması gereklidir.”
ORGAN NAKLİ EN İDEAL SEÇİMDİR
Gerek organ sayısının yetersizliği, gerekse hastanın yaş veya eşlik eden başka hastalıkları nedeniyle hastaların büyük kısmına organ nakli yapılamadığına değinen Eryılmaz, “Canlı vericili böbrek nakli, ailesinde böbrek verebilecek uygun bir aday olan hastalar için öncelikli bir seçenektir. Ne yazık ki, ülkemizde yeterli sayıda kadavra böbrek vericisi bulunamamaktadır; bu nedenle de çok sayıda hasta sırada beklemektedir. Periton diyalizi: Karın zarının altına bir kateter (plastik ince boru) yerleştirilir ve hasta ya da yakını tarafından evde bu kateter aracılığıyla belirli aralıklarla yaklaşık 2 litrelik diyaliz sıvısı karın boşluğuna doldurulur, burada bekletilir ve sonra boşaltılır. Otomatik bir alet yardımıyla gece boyunca uygulanan bir tipi de bulunmaktadır. Kanda birikime uğrayan atık maddeler ve sıvı fazlası periton zarından karın boşluğundaki diyaliz sıvısına geçer ve boşaltılan diyaliz sıvısı ile de vücuttan uzaklaştırılır. Hastaya evde olma şansı tanır, ancak ev koşullarının, hijyenik bir şekilde değişim yapılabilmesine olanak tanıması gereklidir” diye konuştu.
EVDE UYGULANABİLEN DİYALİZ YÖNTEMLERİ HANGİLERİDİR?
Periton diyalizi ve ev hemodiyalizinin hasta ve/veya bir yardımcı tarafından evde uygulanabildiğini söyleyen Dr. Eryılmaz, “Ev tedavileri hastanın özgürlüğü açısından ayrı bir yere sahiptir. Hastanın tıbbi ve sosyal uygunluk durumu, isteği ve hekimin kararına göre bu periton diyalizi ya da hemodiyaliz olabilir. Hemodiyaliz ile karşılaştırıldığında, periton diyalizi ile elde edilen temizlenme oranı daha düşüktür ve genellikle halen kendi böbrek fonksiyonu da bulunan, diyalize yeni başlayacak hastalarda tercih edilir, kişinin kendi böbrek fonksiyonu süreç içinde tamamen yok olunca da periton diyaliz yetersiz kalıp, hemodiyaliz ya da organ nakli seçeneklerine geçmek gerekir” dedi.
NEDEN EV HEMODİYALİZİ?
Dr. Hakkı Eryılmaz, bugün Türkiye’de, 50.000’ i aşkın hasta, haftada üç kez hemodiyalize girmek için bir hastaneye veya diyaliz merkezine gittiğini söyleyerek, konu ile ilgili şu açıklamaları yaptı: “Diyalizde geçen dört saate hazırlık, yol gibi ilave zaman kayıpları ve çoğu hastada diyaliz tedavisi sonrasında uzunca bir süre devam eden bitkinlik, yorgunluk da eklendiğinde neredeyse tüm gün kaybolmaktadır. Bazı hastalar bunu “haftanın dört güne inmesi” olarak tanımlamaktadır. Tüm hastalar hastanenin veya diyaliz merkezinin belirlediği plan çerçevesinde zamanında orada olmak ve sonraki hasta için yerini boşaltmakla yükümlüdür. Bu da kişilerin gerek sosyal ve iş yaşamından, gerekse daha fazla diyalizin kazandıracağı avantajlardan vazgeçmek durumunda bırakmaktadır. Ev hemodiyalizi sayesinde elde edilen konfor, özgürlük dışında, asıl önemli kazanç hastaların daha uzun sürelerle diyaliz olabilmesine olanak tanımasıdır (en çok tercih edilen şekil haftada üç gün, sekiz saat diyalizdir). Haftada üç gün dört saat yerine, sekiz saat diyaliz olması durumunda kanda biriken zararlı maddelerin temizlenmesi artmakta, buna bağlı olarak da hasta yaşam süresi ve kalitesi artmaktadır. Diyaliz süresi dört saatten sekiz saate çıktığında diyaliz sonrası halsizlik olmamakta, diyalizde tansiyon düşmesi ve kramp görülmemektedir. İştah artmakta, kanda protein-albümin düzey yükselmekte, gerçek kiloda artış ortaya çıkmaktadır. Dünyada uzun yıllardan beri uygulanan ev hemodiyalizi yöntemi, standart diyalizin zorluk ve eksikliklerini giderebilmek üzere ülkemizde de 2010 yılı sonlarında başlatılmıştır. Dünyada ev hemodiyalizi 1960’ların başında, İngiltere, Amerika ve Japonya’da ilk olarak uygulanmaya başladı. Elde edilen olumlu sonuçları nedeniyle başta bu ülkelerde olmak üzere yaygınlaştı. 1970’li yıllarda Amerika’daki hemodiyaliz hastalarının %40’ı evde hemodiyaliz uygulamaktaydı. Ancak daha sonra özel diyaliz merkezlerinin yaygınlaşması, ev hemodiyalizi eğitimi veren merkezlerin yetersizliği, ekonomik gerekçeler, hasta grubunun giderek daha yaşlı olması gibi sebeplerle bu oranda önemli azalmalar oldu. 2000’in ilk yıllarında ise, diyaliz teknolojisindeki gelişmelere rağmen haftada 3 gün 4 saat diyaliz ile hastaların yaşam süresi ve kalitesinde belirgin bir iyileşme olmadığı, hastaların pek çok ilaç kullanmaya devam etmek zorunda kaldığı, buna rağmen kendilerini pek de iyi, sağlıklı hissetmedikleri ortaya çıktı. Öte yandan, uzun diyaliz tedavisi uygulayan ülkelerde bu sonuçlar bariz olarak daha iyi olduğu görüldü. Bunun üzerine tüm dünyada diyaliz süresinin arttırılması düşüncesi öne çıktı. Daha uzun diyaliz süresi en kolay, en ekonomik, en konforlu olarak ev hemodiyalizinde sağlanabileceğinden ötürü de tüm dünyada ev hemodiyaliz tekrar artışa geçti. Günümüzde ev hemodiyalizi pek çok ülkede hastalara daha başarılı ve özgür bir tedavi seçeneği sunmak için sağlık otoritelerince desteklenmektedir.”
EVDE HEMODİYALİZ KİMLER YAPABİLİR? NASIL YAPILIR?
Diyalize girmekte olan ya da yakın zamanda başlaması gereken, Sağlığında daha fazla söz sahibi olmak isteyen, Aktif sosyal ve iş yaşamını sürdürmek ya da yeni bir işe başlamak isteyen, Ailesiyle veya evde daha fazla vakit geçirmek isteyen, Kendisi ya da bir yakını diyaliz işlemini ve damar yolu girişimini öğrenebilecek herkes ev hemodiyalizi adayı olabilir. Kişiler eğitim öncesinde tedaviye uygunluk açısından diyaliz hemşiresi, teknisyeni ve nefroloji uzmanı tarafından değerlendirilir. İstemek en önemli başlangıç noktasıdır. Sağlık Bakanlığı’nca yapılan yeni bir düzenleme sonrasında, artık evde hemodiyalizi kendi veya yakını yapamayacak hastalara bir diyaliz hemşiresi tarafından evinde hemodiyaliz yapılması da mümkün olmuştur. Merkez diyalizinde kullanılan gibi, ancak kullanımı daha kolay hemodiyaliz makineleri ve su sistemi hastanın evine kurulur, hasta ve/veya yakını bu konuda eğitim alır ve tüm diyaliz işlemlerini evde yapar. Belir bir zaman ya da süre zorunluluğu var mıdır? Diyaliz süresi haftada 3 gün olmak üzere, her hasta kendi koşullarına göre diyaliz zamanı ve gününü seçebilir, değişiklik yapabilir, gün içi veya gece seçeneklerini kullanabilir. Diyaliz süresi 7-8 saat olarak önerilmektedir. Özellikle çalışan, çalışmaya başlamak isteyen ya da gün içi aktivitelerini etkin devam ettirmek isteyen hastalar için gece uykuda 8 saat diyaliz daha uygun bir program olacaktır.”
EV HEMODİYALİZİNİN AVANTAJLARI
Dr. Eryılmaz, Ev hemodiyalizine başlamak için en önemli koşulun istemek olduğunu vurgulayarak, “Eğitim haftada 3 gün diyaliz sırasında 1-1.5 ay kadar sürmektedir. Her hasta diyaliz günü ve zamanını kendi seçebilir. Hastaların ek hiçbir ücret ödemesi gerekmez. Ev hemodiyalizi, hastaya kendi tedavi planını yapabilme, dolayısıyla kendi hayatını yönetme özgürlüğünü verir. Daha iyi, daha aktif ev, aile, sosyal ve iş yaşamı sağlar. Ev hemodiyalizine geçen hastalar, yaşam kalitelerinde yükselme olduğunu, kendilerini daha enerjik ve mutlu hissettiklerini, daha iyi uyuduklarını ifade etmektedirler. Kişiye özel makine kullanımı sonucunda hijyen açısından olumlu sonuçlar sağlanır. Merkez hastalarına göre herhangi bir sebepten hastaneye yatma ihtimali daha azdır. Damar yolu problemi ya da enfeksiyonu daha seyrek görülür. Diyaliz süresini uzatabilmeye imkan verir, hatta günümüz koşullarında ancak ev diyalizi ile uzun diyaliz mümkün olabilmektedir. Herhangi bir klinikte diyalize giren hastalar en fazla 3 gün 4’er saat diyaliz yapabilmektedir. Bu süreyi uzatmak gerek mevcut hasta sayısı, gerekse bir merkezde 8 saat kalmanın zorluğu nedeniyle pratikte sağlanamamaktadır. Diyaliz süresinin daha uzun olması ne kazandırır? Böbreklerimiz 24 saat çalıştığından, diyaliz süresinin uzatılması normal böbrek fonksiyonlarına daha çok benzer. Daha uzun süreli diyaliz ile üre ve benzeri gibi böbrek yetmezliğinde biriken toksinler çok daha iyi temizlenmekte, sıvı birikimi azalmakta, deri rengi, kas ve kemik hastalıkları düzelmektedir. Pek çok diyaliz hastasının kullanmak zorunda kaldığı tansiyon, fosfor ya da kan ilaçları kullanımına çoğunlukla ihtiyaç kalmamaktadır. Hastadan sıvı çekilmesi işlemi 4 saat yerine 8 saate yayıldığından diyaliz sırasında çoğu hastada rastlanılan tansiyon düşmesi, kramp gibi sorunlar nerdeyse tamamen kaybolmaktadır. Diyaliz süresinin 4 saatten 8 saate çıkarılmasıyla yaşam süresinde uzama, kalp fonksiyonlarında iyileşme, kan mineral ölçümlerinde düzelme, yaşam kalitesinde ve çalışabilirlik durumundan artma olduğu gösterilmiştir. Çoğu hastada, tuz dışında diyette ciddi kısıtlama gerekmez. Seksüel fonksiyonlarda ve kadın doğurganlığında iyileşme bildirilmektedir” diye konuştu.
ÖZEL FMC KAYSERİ ERCİYES DİYALİZ MERKEZİ Adres: Gaziosmanpaşa Mah Bağdat Cad No:7A Kocasinan/ KAYSERİ Tel: 0 352 222 62 42 Fax: 0 352 231 83 25 Klinik Bilgileri HD Makine Modeli: 4008S-4008B-4008K Kullanılan Diyalizörler: High Flux-Low Flux Tedavi Şekilleri: HD ve Ev Hemodiyalizi
[Haber/Foto: Şeref Kahraman]