Kayseri, tarihe tanıklık eden ve kültürel değer açısından büyük önem taşıyan şehirler arasında yer alıyor. Uzun yıllar hem uygarlıklara hem imparatorluklara ve bu bağlamda birçok etnik kökenden vatandaşa ev sahipliği yapan Kayseri, İç Anadolu’nun tarihi şehirlerinden biri sayılıyor. Şehir merkezinde Kayseri Kalesi, medreseler, camiler, şifahaneler gibi pek çok tarihi eserin yer aldığı Kayseri’de ilçeler ve kırsal kesimler de bir o kadar tarihe tanıklık eden yerler arasında yer alıyor.
Üç millet bir arada yaşıyordu
Kayseri’de tarihi yapısıyla dikkat çeken yerler arasında ilk olarak Tavlusun Mahallesi geliyor. İlk uygarlıklardan Osmanlı Dönemi’ne kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapan Tavlusun Mahallesi, Kayseri’nin tarihi ve modern yapısına ışık tutuyor. Osmanlı Dönemi’nden itibaren elit kesimin yer aldığı ve okuma yazma oranının yüksek olduğu mahalle Kayseri’nin gözde semtlerinden sayılıyordu. 1605 yılına kadar Tavansun olarak biliniyordu. Tavlı ve Tavanlı obasına ait olarak tanımlanan Tavlusun’ 20’nci yüzyılın başına kadar Ermeni, Rum ve Türk milletleri bir arada yaşıyordu. Bölgede bulunan kiliseler de bu bilgiyi doğrular nitelik taşıyor.
Tavlusun, ilklerin yeri olarak tabir ediliyor
Osmanlı Dönemi zamanında ilklere de imza atan Tavlusun Mahallesi, bürokratların yoğun bir şekilde yaşadığı bir yerdi. Kültür ve eğitim seviyesinin yüksek olması sebebiyle Tavlusun’da ilk köy kalkınma derneği kuruldu. Aynı zamanda Anıtkabir’in ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yapımında Tavlusunlu taş ustaları yer aldı. Darrüşşafaka’nın kurucusu Faik Mustafa Hilmi Paşa, ilk Müslüman Türk eczacısı Mustafa Mahir Kafescioğlu ve ilk kadın mimar Leman Cevat Tomsu da Tavlusunlu kişiler arasında yer alıyordu. Eğitimin ve tarihin önem arz ettiği bu yerde kültürler de harmanlanıyordu. Vadiye kurulan Tavlusun, bu anlamda kilise, manastır, evler ve çeşmeleriyle de öne çıkıyor. Mahallede iki kitabesi olan iki ayrı çeşme bulunuyor. Bunlardan 1879 yılında inşa edilen Karagöz Mezarlık Çeşmesi tahribata uğrarken, 1962 yılında inşa edilen Hacı Rüştü Efendi Çeşmesi nispeten sağlam bir hâlde yapısını koruyor. Ancak mahallede su yollarının tıkanmasıyla çeşmeler işlevlerini yerine getirmiyor.
1968 yılına kadar okuma yazma oranının yüksek olması ve seçkin insanların ikamet etmesi nedeniyle Aydınlar olarak tanınan bölge 2014 yılında yeniden Tavlusun olarak anılmaya başlıyor. Günümüzde Tavlusun’da tarihi yapılar unutulmaya yüz tutulmuş ve harabe bir hâlde kurtarılmayı bekliyor.