İsrail'in bir gün Türkiye'ye saldırmayacağını düşünenler ya da İsrail ile Türkiye'nin savaşmayacağını iddia edenler lütfen bu yazıyı okumasınlar.

İsrail'in bir gün Türkiye'ye saldırmayacağını düşünenler ya da İsrail ile Türkiye'nin savaşmayacağını iddia edenler lütfen bu yazıyı okumasınlar.

Çin'in efsanevi komutanı Sun Tzu diyor ki kendinizi ve düşmanınızı tanımazsanız bütün savaşlarda kaybedersiniz. Kendinizi tanır düşmanını tanımazsanız ya da düşmanı tanır kendinizi tanımazsanız bir kaybeder bir kazanırsınız.

Hem kendinizi tanır hem de düşmanızı tanırsanız bütün savaşlarda kazanırsınız.

Ülkemizde İsrail'in planları, tuli emellerinin hakkıyla bilinmediği kanaatindeyim. 

İsrail'in, projeleri mevcut istihbarat yapısını, askeri gücü ve teknik donanımı hakkında bu ülkede yaşayanlar tarafından yeterince tanınmaktadır..

Bunu adı geçen ülkenin potansiyel tehditlerine rağmen herhangi bir teyakkuz halinde olmamasından anlıyorum.

İran devlet başkanı öldürülüyor faili belli değil İran'da Hamas'ın lideri öldürülüyor fail belli değil.
Bunlar tarihte eşine az rastlanır bir şekilde bir zaman aralığında gerçekleşen olaylar. 


 Tüm bu olaylara baktığımızda  İsrail'in ne kadar güçlendiğini, ne kadar stratejik hareket ettiğini ve projelerine ne kadar adım adım yaklaştığını görebilmekteyiz..

Evet İsrail batı blokunu ve dünyayı domine ederek arkasına almış bir devlet burası doğru ancak İsrail'e karşı teslim olmak İsrail'in ekmeğine yağ sürmekten başka bir anlam da ifade etmez.

O vakit ölümü beklemekten başka bir çıkar yolumuz yoksa hemen peşinen intihar etmek aklın bir gereği olsa gerek. 

Peki ne yapılabilir?
Öncelikle düşmanın kimliğini düşmanlığını bütün hücrelerimize kadar anlamamız ve idrak etmemiz gerekiyor. 

Düşmanı net olarak tarif etmemiz gerekir. Düşmanın düşmanlığını görmezden gelmek düşmanın planlarına rahatlıkla kurban olmak demektir.

 Eğer bir gün İsrail'in bize saldırmayacağı ninnileriyle bir nesli uyutursanız bu nesil elbette ki İsrail'e yem olmaya mahkum olacaktır.

Başta Arz-ı mevud projesi olmak üzere İsrail'in emellerini şeytani planlarını projelerini bütün ayrıntılarıyla okullarda milli eğitim müfredatına alarak işe başlamamız gerekiyor. 
Düşmanı gençlikte tanımayan bir millet olgunlukta mücadele etmesini bilemez. 

Düşmanın ne kadar tehlikeli olduğunu anlatabilmek savaşın ne kadar kaçınılmaz ve büyük olduğunu da idrak etmemize sebebiyet verecektir.

Savaşın büyüklüğü bizim azmimizi pekiştirecek ve ülkemizi kolay lokma olmayacak bir noktaya getirmemize vesile olacaktır. 

Tehlikeye işaret etmek şom ağızlılık değil vatan sevgisinden kaynaklanır. 

Feraset ehli der ki iki şey denenmez. Birisi ölüm diğeri vatan. 
İnsan şakacıktan da olsa ölüm anında ne oluyor diye kendini öldüremez yine vatan kaybolduğunda ne olur diyerek vatan kaybedilemez.