Bolu Kartalkaya’da Grand Kartal Otel’de meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybetti. Bu trajedi, otel ruhsatlandırma ve denetim süreçlerindeki sorumlulukların belirsizliğini ve ihmallerin insan hayatını nasıl hiçe saydığını gözler önüne serdi.

Kartalkaya’da yaşanan facia, sadece bir yangın değil, aynı zamanda bürokratik sorumsuzluğun ve insan hayatına verilen değerin sorgulanması gereken bir olaydır. Otelin ruhsatlandırılması ve denetimi konusunda yetki karmaşası, sorumluluğun kime ait olduğu konusunda belirsizlik yaratmaktadır.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, otelin itfaiye raporlarının Bolu Belediyesi tarafından olumlu verildiğini belirtirken, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, otelin ruhsatının 1997 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verildiğini ve belediyenin denetim yetkisinin olmadığını ifade etmektedir.   

Bu açıklamalar, sorumluluğun net bir şekilde belirlenemediğini ve kurumlar arasında bir suçlama zinciri oluştuğunu göstermektedir. Otelin yangın güvenliği denetimlerinin hangi kurum tarafından yapılması gerektiği konusunda mevzuatta açık bir tanım bulunmaması, denetim eksikliklerine ve ihmallere yol açmaktadır.  

İnsan hayatının bu denli değersizleştirilmesi kabul edilemez. Yüksek kazanç elde eden bu tür işletmelerin, yangın güvenliği gibi hayati konularda gerekli önlemleri almaması ve denetim süreçlerindeki belirsizlikler, bu tür faciaların yaşanmasına neden olmaktadır.

Bu trajedi, yetkililerin ve ilgili kurumların sorumluluklarını net bir şekilde belirlemesi ve denetim mekanizmalarını etkin bir şekilde işletmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatmaktadır. İnsan hayatı, bürokratik engellere ve ihmallere kurban edilemeyecek kadar değerlidir.

Unutulmamalıdır ki, sorumluluğun belirsizliği ve ihmaller, telafisi imkânsız kayıplara yol açmaktadır. Yetkililerin ve ilgili kurumların, insan hayatını önceleyen bir yaklaşım benimsemesi ve gerekli önlemleri alması zorunludur.