Müzik ile moral desteği
Kayseri’deki KANKA Hastanesi'nde tedavi gören lösemili çocuklar, zorlu tedavi süreçlerinde müzikle moral buluyor. Her hafta ERÜ Güzel Sanatlar Fakültesi'nden gönüllü öğrenciler, hastaneye gelerek çocuklara müzik dinletisi sunuyor. Bu etkinlik, kemik iliği nakil servisinde tedavi gören ve tedavi süreçleri boyunca odalarından çıkamayan çocuklar için moral kaynağı oluyor. Çocuklar müzik dinletisi ile eğlenceli zamanlar geçiriyor.
Uzman psikologdan olumlu geri dönüş
Hastanede görev yapan Uzman Psikolog Begüm Fatma Kıryar, etkinlik hakkında şu açıklamayı yaptı: "Güzel Sanatlar Fakültesi topluma hizmet dersi kapsamında hocalar 'Ne yapabiliriz?' diye gelmişlerdi. Bu fikir aklıma o zaman geldi. Kemik iliği nakli servisinde tam izolasyon var. Çocuklar nakle girdiklerinde bir daha odadan çıkmaları nakil bitene kadar maalesef yasak. Bu süre 35 gün ile 3 ay arasında, bazen 6 ay sürebiliyor. Çocuklar hiçbir yere çıkamıyorlar ve katımıza ziyaretçi tamamen yasak. Giriş-çıkış yok. Çocuklar sağlık personeli dışında hiç kimseyle görüşmüyorlar. Haftada 1 gün, bazen 2 gün gelen öğrencileri giydiriyoruz. Tamamen dezenfekte olduktan sonra odalara girmeden servis koridorunda müzik dinletisi yapıyorlar. En azından servise bir neşe, enerji gelir; bazen çocuk şarkıları, bazen neşeli şarkılar çalarak çocukların duygu durumlarını yükseltmeye çalışırız diye düşünüp, öyle başladık. Çocuklar, anneler ve gönüllü öğrenciler bu durumdan çok memnun. Çok güzel geri dönüşler aldık. Çünkü burası çok sessiz, hiçbir ses yok. Herkes odasında. Giriş yok, çıkış yok. Bu müzik herkese iyi geldi. Çok olumlu tepkiler aldık."
Müzik terapisinin keyfi ve huzuru
Okul dersi kapsamında her hafta hastaneye gelip müzik dinletisi gerçekleştiren öğrencilerden Ayşe Nisan Çayan, "Burada çocuklara ve ailelerine müzikle terapi tarzında sosyal sorumluluk projesi yapıyoruz. Sosyal sorumluluğumuzda buradaki sıkıcı ortamdan, hastane ortamından onları birazcık uzaklaştırmaya çalışıyoruz. Geri dönüşler çok güzel, aileler çok eğleniyor. Çocuklar çok eğleniyor, keyif alıyorlar. Onlar mutlu olunca biz de çok keyif alıyoruz. Bazen aksaklıklar olsa da her hafta düzenli gelmeye çalışıyoruz. Burada olmak, bizi mutlu hissettiriyor. Buradaki insanların kalbine dokunmak, yüreklere dokunmak bize huzur veriyor. Bu bizim sosyal sorumluluk projemiz. Sosyal sorumluluk projesi için buraya geliyoruz," dedi.
Sanatla birlikte yükselen enerji
Gönüllü öğrencilerden Sıla Çavuş da, "Buradaki çocuklara, ailelere ve doktorlara müzik dinletisi yaparak enerjilerini yükselttiğimizi düşünüyorum. Geri dönüşler çok enerjik. Bence çocuklar da hiç sıkılmıyor. Doktorlar tanıyorlar. Giriyoruz, müziğimizi yapıyoruz. Bizim için de keyifli oluyor. Aileler çok mutlu. Bizimle çok ilgileniyorlar. Çocuklara çok fazla yaklaşamasak da camdan onlara el sallıyoruz. Müziğimizi dinletiyoruz. Onları sanatla buluşturuyoruz. Başta benim için çok zordu. Çünkü duygusal bir insanım. Burada bir şeyler yapmak, çocukları görmek, bir şeyler bekliyorlar ve zor bir hayat yaşıyorlar. Burada bir şeyler yapmak, bana zor geldi; hatta arkadaşlarıma bir daha gelemeyeceğimi söyledim. Sonra bunun normal olduğunu ve belki onlar için umut olacağımızı ya da gelecek için bir şeyler hissettirebileceğimizi düşündüm. O yüzden devam ediyorum ve çok keyif alıyoruz," dedi.
