İlk İzler Kayseri'de

Kültepe Kaniş Karum 2014 yılından bu yana Türkiye'deki Dünya Mirası Alanları GeçiciKayseri merkeze 24 kilometre uzaklıktadır. Hititlerin Anadolu’da oluşturduğu ilk kentin kalıntısı olan höyük ve onu çevreleyen Karum’dan oluşan Kültepe Ören Yeri’nde yönetim binalarının, dini yapıların, ev, dükkân ve atölyelerin kalıntıları bulunuyor. 

Kültepe Eserleri

İlk yazılı tabletlerin bulunduğu ve dünyanın ilk organize ticaret merkezi olmasıyla bilinen Kültepe de asur çivi yazısı ile yazılan bu tabletlerde, dönemin siyasi ve hukuki ilişkilerini gösteren mektuplar, senetler, mühürler ve anlaşma metinleri yer alıyor. Söz konusu tabletler 2015 senesinde Unesco Dünya Belleği listesine alınmıştır. 

Kültepe'de Tarih

1925 yılında Kültepe’nin önemli bölümlerinden biri olan karum keşfedilmiştir. 1948 yılından beri Türk Tarih Kurumu ile Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü adına bölgede kazılar yapılmaktadır. Kültepe’de Asur, Hitit, Helen, Roma, Pers ve Tabal dönemlerine ait eserler ve bulgular gün yüzüne çıkarılmıştır. Çıkarılan bu eserler Kayseri Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir.

Kültepe Nerede?

Kültepe Erciyes’in hemen eteğinde oluşmuş olan Sarımsaklı Ovası'nın ortasında yer alıyor. Kültepe iki kısımdan oluşmaktadır. Etrafındaki alüvyon ovadan 20 metre yükseklikteki höyüğün çapı 550 metredir. Höyüğü çevreleyen Aşağı Şehir'in sınırları kesin olarak bilinmemekle beraber, çapı en azından 2.5 kilometreyi bulur.

Tarihi Şehir Kültepe'nin Detayları

Çoğu taş döşeli ve rahatlıkla bir arabanın geçebileceği genişlikteki kullanılmış su kanalları bulunan sokak ve meydanlarla birbirlerinden ayrılmış mahallelerden oluşmaktadır. Sokakların her iki yanındaki bordürler hem yürümeye, hem de evin dış etkenlerden korunmasına yarıyor. Sokağa atılmış seramik kırıkları, sokağı çamurdan korumak amacıyla oluşturulmuş. Evlerin bazılarının yeni eklerle sonradan genişletilmiş olması düzensiz şekillenmesine neden olmuştur. Evler, genelde altı veya sekiz tanesinin sırt sırta inşa edilerek bir araya gelmesiyle oluşan bloklar halindedir. Asurlu tüccarlar, ya mevcut evlerden satın alarak, ya da yenisini yaptırdıkları bu mahallelerde, yerli halk ile beraber yaşamışlardır.

Evlerin yapım tekniği ve malzemesi geleneksel Anadolu tarzındadır. Taş temelli, kerpiç duvarları ağaç kalaslarla takviye edilmiş en az iki en fazla altı odalı, çoğu iki katlı binalar, yerli yapı tekniğine göre ve çok sık olarakdizayn edilmiştir. Evlerin çoğu, oturma odası, kiler ve depo ve arşiv odası olmak üzere iki bölüme ayrılıyor. Duvarlar sıvalı ve çoğu da birden çok kez badanalanmıştır. Bazı evlerin dar ve uzun odaları taş döşelidir.

Kaniş-Karumu’nda özel evlerin veya tüccarların evleri tam planları ve envanteri ile gün ışığına çıkartılmıştır. Bunlarda kilitli, mühürlü küçük arşiv odaları, satışa sunulacak malların depo edildiği odalar, evin diğer bölümlerinden ayrılmışlardır. Arşiv odalarındaki tabletler, düzenli sıralar halinde yerleştirilmiş kapların, ağaç sandıkların, hasır ve çuvalların içinde, ağaç rafların üstünde saklanmışlardır. Yazılı belgelere ve arkeolojik buluntulara göre II. kat MÖ 1920-1835; Ib ise MÖ 1830-1720 yılları arasına tarihlenir. II. katın yerleşim planına uygun olarak kurulan bu şehir, daha az kereste, daha çok taş kullanılmasına karşın, II. katın yapısal özelliklerini hemen hemen aynı biçimde devam ettirmiştir. 

Kaynak: HABER MERKEZİ