'Gündemden uzaklaşalım. Tamam da nelerden bahsedeceksin?' dediğinizi duyar gibiyim. Şöyle bir kültürün ucundan yakalayacağımız belgesel ve film sektörüyle ilgili geçtiğimiz günlerde söyleşi yaptığım Yücel Çakmaklı Film Atölyesi ve Kurucusu Akif Bey'le gerçekleştirdiğim söyleşiden bahsedeceğim.

Konumuza geçmeden Akif Bey siz değerli vatandaşlarımızdan Kayseri'ye kazandırdıkları Altın Çınar Film Festivaline sahip çıkmasını istiyor. Söyleşimizde nelerden bahsettiğimizi anlatmayacağım. Merak etmişseniz bir tıkla malum artık her şey halloluyor.

Sadece bu konu içerisinde önemli bir noktaya parantez açarak diyorum ki: "Kayserili işini bilir" derler. Ama bilmiyor. Kayseri neyiyle meşhur dediğimizde aklımıza pastırma, sucuk ve mantı geliyor. Oysa ki, bir çok medeniyete ev sahipliği yapan ve kültürel yapılarıyla muazzam olan bu şehir için böyle hatırlanmak biraz üzücü değil mi?

Bu noktada herkes sıradan vatandaşlardan tutunda yetkili kişilere kadar bu şehrin tanıtımında deyim yerindeyse, taşın altına elini koymalı. Ekonomik ve kültürel açıdan şehrin belgeselcileri ile fikir paylaşımında bulunularak, Film karelerine sığdırılan Kayseri'ye bütün algıları alt üst etmeliyiz. Kim istemez ki yaşadığı şehri güzelleştirecek projeleri?

Bu arada iki yıl boyunca birlikte kelam ettiğimiz köşe yazılarımın sonuna geldik. Bu süre zarfında sürç- i lisan ettiysek affola…

Hoşça Kalın...