Dermatoloji Uzmanı Dr. Ata Nejat Ertek, “Her geçen gün estetik kaygılar, güzel görünme isteği, yaşlılık bulgularını gizleme ve daha genç görünme arzusu artmaya devam ediyor. Ancak ciltte kırışıklıklara yol açan öyle faktörler var ki bunlara dikkat edilmesi getiriyor. Yaşlanma moleküler değişikliklerin sonucu oluşmaktadır. Bu moleküler değişikliklere yol açan birçok çevresel faktörler tanımlanmıştır. Ağız yoluyla veya hava yoluyla alınan maddelerin metabolitleri ve hormon düzeyleri deri yaşlanmasını etkilemektedir. Ultraviyole, hava kirliliği, enfeksiyonlar, sigara içmek ve bazı hormonal faktörler yaşlanma sürecini hızlandıran en önemli faktörlerdir. Kırışıklıkların oluşmasında yer çekiminin de etkisi vardır” dedi.

Dr. Ertek, kötü alışkanlıkları şöyle sıraladı:

“Makyajı Temizlemeden Uyumak: Makyaj yüzde uzun süre kalmamalı. Gün içinde üst üste ve aşırı derecede makyaj yapılmamalıdır. Özellikle yatmadan önce yüz mutlaka temizlenmelidir. Çünkü yüzünüzde makyajla uyuduğunuz zaman, cildinizdeki gözenekler tıkanır ve cildinizde oluşan sebum (cildinizin kirleri atmakta kullandığı madde) tıkalı gözeneklerden çıkamaz, bu da cildinizde sivilcelerin oluşmasına sebep olur ayrıca cildinizi çabuk yaşlandırır ve gözlerde iritasyona sebep olabilir. Temizlenen cilde nemlendirici sürülmelidir. Makyaj yapılacağı zamanda cilt önce temizlenmeli sonra nemlendirici sürülüp cildin nemlendiriciyi emmesi beklenip ardından işleme geçilmelidir.

Fazla Şeker: şeker cildin düşmanları arasında olan bir besindir. Cildin daha parlak ve sağlıklı bir yapıda olması için kandaki şeker miktarının sürekli kontrol altında tutulmasına özen gösterilmelidir. Şeker bağışıklık sistemini zayıflatırken bakterilere karşı savaşan antikorların üretimini baskılayabilir. Zayıflayan bağışıklık sistemi ciltte lekeler, sivilce ve aknelere yol açabilir. Yine şekerli içeceklerde cildin kurumasına neden olabilir. Bu nedenle cildin sıvı ihtiyacını su ile karşılamak en doğru seçenek olacaktır. Yani basit şeker olarak adlandırdığımız pek çok şeker ve şekerleme türü aslında vücudumuzun olduğu kadar cildimizin de düşmanıdır. Özellikle cilt üzerinde elastin ve kolejen liflere zarar vererek kırışıklara neden olabiliyor. Sağlıklı bir cilt için şekeri hayatımızdan tamamen çıkarmak gerekiyor.

Sigara: Sigara içen kişilerde hayatı boyunca sigara kullanmamış kişilere göre iki kat daha fazla kırışıklık oluştuğu saptanmıştır. Sigaranın deride yapmış olduğu değişiklikler güneş ışığı, yaş, kilo değişiklikleri ile ilişkili olmayıp; sadece sigara içme süresi ve miktarı ile ilişkilidir. Sürekli sigara kullanımı, cildin esnekliğini ve kalitesini sağlayan elastin lifler üzerinde olumsuz etkiler yapar. Sigara etkisi altında kalmış olan cilt zamanla esnekliğini kaybetmiş bir lastik gibi olur. Bunun sonucunda da kırışıklıkların oluşması kolaylaşır. Sigara içmenin güneş ışınlarına göre daha fazla deri yaşlanmasına etki ettiği bildirilmektedir.

Bol bol tüketin: Uzmanlar kanser olmanızı önleyecek besinleri açıkladı Bol bol tüketin: Uzmanlar kanser olmanızı önleyecek besinleri açıkladı

Tekrarlanan Yüz Hareketleri: Tekrarlayan yüz hareketlerinden kaçının. Çünkü bu tür hareketler yüz kaslarının çok çalışmasına yol açar. Çok sık gülümseyen, kaşını çatan, şaşıran kimselerde kırışıklıklar daha erken oluşmaktadır. Bunu önlemek için kişinin daha ifadesiz olmak gerekmektedir. Bu mimikler gençken ve cildimiz elastik iken yapıldığında kırışıklık oluşup eski haline gelmektedir, fakat yaşlandığımızda daha az fleksible cildimiz oluştuğu için maalesef oluşan kırışıklık eski haline dönmez ve kalıcı kırışıklık oluşmuştur.

Güneş Kremi Kullanmamak: Güneşin yaydığı UVA ışınları (kırışıklığa sebep olanlar) tüm yıl boyunca aynı derecede güçlü yansırlar. Siz gözünüzle görmüyor olabilirsiniz ama UVB ve UVA ışınlarına maruz kalan cilt, yaşlılık lekeleri, kırışıklıklar ya da en kötü durumda cilt kanseri gibi ciddi problemlerle karşılaşabilir. O yüzden kışın bile yüzünüze, ellerinize cilt tipinize uygun güneş koruyucu krem sürmelisiniz.

Uyku Pozisyonu: Pek çok kişi dikkat etmez ama yüz üstü uyumak yüz kırışmasını sebeplerin sebeplerinden biridir. Bu pozisyon yüzde ve özellikle dekolte bölgesinde belirgin kırışıklıklara yol açar. Her ne kadar gece bu pozisyonu korumak zor olsa da, en azından yüzüstü uykuya dalmamaya özen gösterin. Yüzüstü yatma alışkanlığı olmayan kişilerin daha az kırışıklığı olduğu görülmektedir. Bu nedenle sırt üstü uyumaya alışmanızda fayda var.” (İHA)