Uzun Dönem gündemde olan Doğan Medya Grubunun Demirören grubuna satılması olayını bilmeyen yoktur. Bu olayla birlikte Medyada Tekelleşme kavramı gündemde kendine yer buldu.
Medya demokratik ülkelerde yasama, yürütme ve yargıdan sonra 4. Güçtür. Toplumsal sosyal sorumluluk anlayışına göre medya ya da gazetecilerin temel görevi kamunun bilme hakkına hizmet etmektir. Kamuoyu yararını gözetmektir. Bu kavramların arkasına sığınıp etik kuralları suiistimal etmemeliyiz.
Hiç şüphesiz medya alanında yaşanan sorunlardan birisi de; medyanın tekelleşmesidir. Bu sorunların aşılamamasının en büyük sebeplerinden birisi piyasa koşullarıdır.
Kuralsızlaştırılmış bir medya piyasası kolayca tekelci yapıya bürünmektedir. Medyada tekelleşmenin olumsuz sonuçlarından biri; içerikte benzeşmeyle ve çeşitliliğin, çok sesliliğin olmamasıyken bir diğeri de; piyasayı kontrol altına alan medya kuruluşundaki patronların medyayı kendi ticari ve siyasal çıkarları için kullanmaktan kaçınmamasıdır. Etik kuralların aşılmasının, tekelleşmenin bir diğer nedeni ise medyanın izleyici/okur hedef kitle üzerine odaklanıp tiraj ve reyting gibi kaygılarla düşük seviyedeki tabakaya ses veren basit ve sansasyonel haberciliği körüklemeye neden olmakla beraber rekabetle içerikte magazinleşmedir.
Gazetecilerin sosyal güvencelerinin olmaması. Bu alandaki sendikasızlaştırma gibi etkenlerle gazetecilerin patronun gözüne girmeye çalışması, vazgeçilmez olmak istemesi, ikramiye gibi olaylarla etik dışı davranışlarda bulunmamaları kaçınılmaz bir hale geliyor.
Günümüz toplumunun Enformasyon Toplumu olarak adlandırılmasında hiç kuşkusuz ki medyanın toplumu çepeçevre kuşatması yer almaktadır. Öyle ki çocuk, haberleri seyreden babasına sorar: Baba, ormanda bir ağaç devrilirse, medya onu haber yapmasa, ağaç gerçekten devrilmiş olur mu? Baba şu cevabı verir: Hayır evladım, yayınlanmamışsa yok demektir. Cevap medyanın ne kadar güçlü olduğu gerçeğini ortaya koymaktadır.
O halde sevgili okur bir sorum var. Cevabı sizde saklı kalacak. Medya’ya güveniyor musun?
Düşünme ve bilgilendirme faaliyetimizin sonuna geldik.
Ey okur Hoşça kal…