Şifalı kırmızı suyu ve kaplıcalarıyla ünlü Denizli’nin Karahayıt Mahallesi, Pamukkale travertenlerinin 5 kilometre kuzeyinde yer alıyor. Pamukkale'deki sıcak su kaynağına benzer bir yapıya sahip olan şifalı sular, Pamukkale'de ünlü bembeyaz travertenlerin oluşmasını sağlarken, Karahayıt'ta ise su kırmızımsı bir renge sahip. 58 derece sıcaklıkla yer altından çıkan ve insan sağlığı için oldukça faydalı kırmızı su yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor. Şifalı kırmızı suyun kalp, damar sertliği, yüksek tansiyon, romatizma-siyatik, sinir, lumbago, uyuz, sivilce, kaşıntı gibi cilt hastalıklarına iyi geldiği biliniyor. Ayrıca kırmızı termal suyun içilmesi yöntemi de hipertansiyon, diyabet, mide ülseri ve kabızlık gibi kronik gastrointestinal hastalıklarda ve kronik ürogenital hastalıklarda tedavi amacıyla uygulanıyor.
Gerçekten turizm anlamında çok büyük potansiyeli olan bir bölge
Burdur’dan Denizli’ye iş gezisi için gelen Ece Aynur Onur, “Amerika’da bir üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışırken, ata toprağı Burdur Karamanlı ilçesine döndüm ve susuz tarım çiftliği açtım. Bugün ilk defa Karahayıt bölgesinde kırmızı suyun çok methini duyduğum için ziyarete geldim. Bölgede hem tarihi turizm anlamında, hem de sağlık turizmi anlamında bölgenin çok zengin olduğunu gördüm ve büyük bir mutluluk duydum. Burdur Denizli’ye çok yakın olmasına rağmen çocukken, geldiğimi hatırlıyorum. Şimdi bu yaşımda gelmek benim için çok büyük mutluluk oldu. Gerçekten turizm anlamında çok büyük potansiyeli olan bir bölge. Bende bölgede susuz tarım üzerine çeşitli işbirlikleri içerisine girmek üzereyim” dedi.
"Bence dünyanın merkezi Karahayıt diyebilirim”
Şifalı suya gezmeye gelen Gül Türkmen de, “Aslen Orduluyum ama 25 yıldır Denizli’deyim. Sık sık Karahayıta gelirim. Kırmızı suyun çok faydalı olduğunu biliyorum. Yıllardır da gelirim hatta misafirlerimi de getiririm, Karahayıt’tan çok memnunuz. Bence dünyanın merkezi Karahayıt diyebilirim” dedi.