Tarihi Selçuklular dönemine dayanan Naht Sanatı Kayseri’de icra ediliyor. Osman’lı el sanatlarından biri olan Naht sanatında, ağaca kabartma şeklinde yontarak şekil veriliyor. Naht Sanatı Ahşap oyma sanatının, hattatlık ve tezyinat sanatları ile bir araya gelmiş hali olarak tanımlanan unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarındandır.
Naht sanatı, hat sanatıyla yazılan yazıların oyma, kakma, kabartma ve yakma teknikleriyle ahşaba işlenmesiyle ortaya çıkan desenin veya motifin, ahşap oyma ve işleme teknikleriyle ayrıştırılmasıyla oluşur. Üç boyutlu görünüme kavuşan hat, ahşap ya da kumaş zemin üzerine oturtularak ortaya birbirinden güzel sanat eserleri çıkar.
10 Yıldır Naht Sanatını İcra Ediyor!
Kayseri’de yaşamını sürdüren Kültür Bakanlığı Naht Sanatçısı Halil Ülger, 10 yıldır Naht sanatını icra ediyor.
Bu sanatı icra etmekten mutluluk duyduğunu ifade eden Ülger, ‘Kıl testeresiyle, metali, sedefi, ahşabı keserek şekil verip, bir kitap ayracı olabilir bir tablo, takı kutusu gibi ürünler üretiyorum. Naht sanatını geleneksel tarzda yapıyorum. Selçuklu zamanında üstten oymalı bıçaklar yapılmış kullanılmış daha sonra çelik teller daha sonra yine kıl testeresi kullanılmış ben Naht sanatını elektrikli alet kullanmadan geleneksel tarzda yapıyorum’ dedi.
Bir Eserin Yapımı Bazen 6 Ayı Buluyor
Esere göre zaman kavramı değişiyor diyen Ülger, Bir eseri bir günde yaptığımız da oluyor 6 ayda yaptığımız da. 2019 senesinde ceviz oyma ve gül ağacından yaptığım bir eserime 650- 700 saatimi ayırdım 6 ay sürdü süresi tamamen detaylara bağlı ne kadar detaylıysa o kadar uzun sürüyor. Çok aşamaları var şablonu çıkartmak çizmek, kesmek, zımpara yapmak törpülenmesi, çerçevenin paspartusunu bile bazen kendim kesiyorum. Zaman alıyor ama mutluyum’ diye konuştu.
'Bu Sanatla İlgilenmek Beni Rahatlatıyor'
Naht sanatıyla ilgilenmemin iki sebebi olduğunu belirten Ülger, ‘Ben hat sanatlarını kullanıyorum. Bu sanatı gelecek nesillere taşımak istiyorum. Herkesin duvarında o yazılar yaşasın diye uğraşıyorum. Diğer sebebi ise, doğal materyallerle çalışıyorsunuz sedefi bakırı ceviz ağacı olsun bunların hepsi doğal onlara dokunmak, onlara şekil vermek beni rahatlatıyor. Vatandaşların buraya gelip bu tarihi görmesini isterim. İnsanların buradaki havayı teneffüs etmesini isterim gerçekten insanı rahatlatan bir havası var’ diyerek sözlerini noktaladı.
