Yüzden fazla kişi, bir elinde minderi diğerinde en sevdiği kitabıyla birlikte, meydanın orta yerine bağdaş kurup oturarak, kendi sessizliğini ilan etti adeta. Ben de, hem bir yarım saatliğine de olsa o atmosferde solumak hem de şehirde gerçekleşen bu nadir olayın haberini yapabilmek için kitabımı alıp meydana gittim. Ve çok ta keyif aldım doğrusu. Çünkü bu, farkındalık yaratabilmek için sadece klavye başında aktif olanların değil de gerçekten harekete geçenlerin etkinliğiydi.

Organizasyonu, yakın bir arkadaşımın meslek edindirme kursundan hocası olan Oğuzhan Abdi Oğuz planlamış. Kendisi bir yandan öğretmenlik yaparken bir yandan da Kültür-Sanat ve Sosyal sorumluluk gibi alanlarda çalışmalar yapmak için ”Kayseri Etkinlik” isimli bir sayfa kurmuş. Sonra da ekibiyle birlikte gezi, konser, kitap okuma ve kan bağışı gibi çeşitli organizasyon ve çalışmalar yapmaya başlamış. ( Şuan için sadece Facebook ve Instagram hesapları olan ekibin web sitesi de yakında aktif olacak bu arada )

Yaklaşık iki saat süren etkinliğe olan katılım, günümüz şartlarını göz önünde bulunduracak olursak bence gayet iyiydi ?

‘’Görsel Hafızadaki Bilgiler Daha Kalıcı’’

Bu arada etkinliğin neden başka bir yerde değil de şehrin en hareketli yeri olan meydanda yapıldığını sorduğumda, Oğuzhan hoca aynen şunları söyledi:

’’Geçen sene bu zamanlar, Kayseri’deki en büyük eksiklik olan sosyal ve kültürel alandaki etkinliklerin duyuru kısmıydı. Bunları insanlara daha hızlı ulaştırmak için bir sayfa açtık. Daha sonra ise burada bizi takip eden kitleyi harekete geçirmeye karar verdik. Gördüğünüz üzere Kitap Okuma etkinliği yaptık. Biliyorsunuz, ülkemizde kitap okuma günlük bir dakikayı geçmiyor. Buna farkındalık oluşturmak için böyle bir etkinlik yaptık. İzinlerimizi aldık ve süreç uzadığı için biraz geç duyurduk. Şuan yüz kişiye yakın arkadaş burada ve bir saate kadar bu sayı iki yüze ulaşacaktır. Tabi ki sayının hiçbir önemi yok. Önemli olan burada, bir kişi bile olsa kitap okumanın faydasını göstermesidir. Göstermesidir diyorum çünkü, görsel hafıza sözele göre daha akılda kalıcı. Mesela şimdi şimdi insanlar buradan geçerken, sessizce kitabını okuyan insanlara bakıyor ve bu bir görsel hafızadır. Televizyonda, gazetede ve ya sosyal mecralardan bu etkinliği görenlere aynı zamanda bir teşviktir. ‘’

Ki daha önce görsel hafızayla alakalı okuduğum bir yazıda da somut nesnelere nazaran soyut kavramları akılda tutmanın daha fazla zihinsel etkinlik gerektirdiği yazıyordu. Yani bu yüzden anlatılan bilgilerin çeşitli şekillerde somutlaştırılması ve bu sayede hafızada tutulması zihinsel olarak daha verimli diyebiliriz. Hatta belki klişe bir örnek olacak; mesela mutluluk soyut bir kavram ama bunu somutlaştırmak için o kavramdan bahsedildiği zaman kişi, kendisinin mutlu bir anını hatırlamaya çalışır.

Ki o gün gerçekten de şehrin en gürültülü yerinde sakince kitabını okuyanlar, yoldan geçip gidenlerin fazlasıyla dikkatini çekti bence.

Ayrıca ilerleyen zamanlarda da, en az ”kitap okuma” kadar, katılmaya değer başka etkinliklerin de olduğunu söylüyor Oğuzhan hoca ve şunları ekliyor:

‘’ 29 Ekim’de bir Anıtkabir etkinliğimiz olacak ve Ankara’ya tıpkı eski zamanlardaki gibi trenle gideceğiz. Hatta daha şimdiden vagonun biri doldu bile. İkinci vagonu dolduracağız. Kasım ayında da Kızılay’a kan bağışı yapacağız ve burada önemli olanın sadece kan vermek olmadığını aynı zamanda lösemili ve anemi arkadaşlar için de ‘’ beyaz kan ‘’ kısmı için bir topluluk oluşturacağız. Etkinliklerimiz kaba taslak bu şekilde. ”

Ben elimden geldiği kadar etkinlikleri buradan size hatırlatmaya çalışacağım. Umarım, herkese faydalı olur.

Şimdilik hoşça kalın, keyifli günler J