Ufacık boyları ile okula gitmek isterken tam bir işkence çekiyor. Benim evim bir ilkokulun karşısında. Her sabah uyanıyor ve camdan izliyorum onların okula gelişlerini. Dakikalarca onlara bakıyorum. Sıcak, güneşli havalarda bile binbir zorluk ile geliyorlardı. Dün sabah kalktım baktım ki hepsi perişan. Annesi - Babası olmadan gelenler ise bitmiş durumda. Öyle bir sistem ki bu o minik çocuğa kıyabiliyor. Tenefüs oldu ben yine camın önündeki yerimi aldım. Gördüğüm manzara çok acayipti. O minikler dışarı bile çıkamamıştı. Abileri doyasıya kar ile oyun oynuyordu. Onlar ise kapının kenarından onları izliyordu. Bir kaç tanesi çıkmak istedi ama onlar da büyüklerin attıkları kar toplarına maruz kalınca içeriye kaçtı. 4+4+4 sisteminin sadece bu yönünü ele almıyorum sadece gördüğüm bir durumu tüm samimiyetim ile anlatıyorum. Bu sistemin yan etkilerini bir çok yerde de gördük. Amacım sistemi veya sistemi getirenleri eleştirmek değil. Sadece gözle görülenleri aktarmak. 132 kişilik bir sınıf'ın gazete manşetlerinde verildiğini de gördük geçtiğimiz günlerde. Sadece o çocuklara üzülüyorum. Oluşan en ufak bir olumsuzluk bile onları çok büyük etkiliyor. Akşam haberlerde de kar'ın yağmasının güzelliklerinden bahsediyor. Çocukların sokakta kartopu oynaması, kardan adam yapmasından bahsediyor. Kimse o çocukların ne zorlukla okula geldiğini söylemiyor. Bence Kar yağması değil de o minik öğrencilerin okula gitmek için verdikleri mücadele içler acısı.

''İsmail Abi''nin Genleri

TRT'de yayınlanan Leyla ile Mecnun dizisinin mühteşem karakteri ''İsmail Abi'' yine koparttı. Dizi ile ilgili daha önce bir şeyler yazmıştım. O yazdıklarımı tekrarlamak istemiyorum. ama şunu söyleyebilirim ki böyle bir dizi Türk televizyon tarihine birdaha zor gelir. ''İsmail Abi''ye gelince. Her konuda geçmiş ile bağlantılı bir durumu vardır. Genleri öyle sağlamdır ki ne olursa olsun atalarından birisi o işte profesyoneldir. Dizinin yönetmeni öyle bir şey yapmış ki. Sadece o geçmişe dönüş sahnelerinden tek bölümlük bir şaheser yaratmış. Gerçekten arşivlenecek türden bir eser olmuş. Küfür ve kahkaha efektleri olmadan güldürebilen tek dizi olan Leyle ile Mecnun varken diğer dizilere gülemiyorum. Kimse kusura bakmasın ama ne Yalan Dünya, ne Alemin Kralı...

Finaller

Üniversiteler de yarı yıl tatiline giriyor. Final sınavlarında son döneme girildi. Öğrenciler yoğun bir çalışmada. Bütünlemeye kalmamak için sağlam bir savaş veriliyor. Herkes dersleri geçerek rahat tatile gitmeyi planlıyor. Sınavların bitimine az kaldı. Herkese başarılar.

Kitap

Bu hafta Abdullah Ayata'nın ''Keşke o deli ben olsaydım'' kitabını sizlerle paylaşacağım. Geçtiğimiz günlerde ''Nar Kitapevi''nde düzenlediği imza töreninde bana bu kitabı hediye etmişti. Kitap oldukça akıcı bir dil ile yazılmış. Bir delinin aslında deli olmadığını, neler yapabileceğini görebilirsiniz bu kitapta. Gerçek bir olaydan alınmış ve Ayata'nın kaleminden sunulmuş eser gerçekten okumaya değer.