İyi huylu prostat büyümesi erkeklerde en sık görülen rahatsızlar arasında sayılıyor. Neredeyse tüm erkekler yaşlandıkça prostat büyümesi ortaya çıkıyor. 60 yaş sonrası erkeklerin yüzde 50'sinde bu soruna dair bazı belirtileri olabildiğini kaydeden Prof. Dr. Mustafa Sofikerim, “85 yaşına kadar erkeklerin yüzde 90'ında prostat büyümesi beklenen bir durumdur. Bu erkeklerin yaklaşık yarısında tedavi edilmesi gereken semptomlar gelişir” diye konuşuyor.

50-70 yaş arasında tarama şart

Prostat kanserinin erken evrelerinde saptanmasını sağlamak için 50-70 yaş arasındaki erkeklerin yılda bir kez tarama yaptırması da büyük önem taşıyor. Özellikle ailede prostat kanseri öyküsü varsa bu taramalara 40’lı yaşlarından itibaren başlamak gerekiyor. Prostat kanseri taramasının, kanda prostata özgü antijen (PSA) tetkiki ve elle muayeneden oluştuğunu anlatan Prof. Dr. Mustafa Sofikerim, iyi huylu prostat belirtileri hakkında da şunları söylüyor:

“Prostat bezi üretrayı (idrarı taşıyan tüp), çevrelediğinden prostat büyümesi idrar kanalının tıkanmasına yol açabilir. Bu durumun sonucunda idrar akışı yavaşlama veya birikme, idrara çıkma zorluğu, sık idrara çıkma, ani idrara çıkma ihtiyacı ve idrar yapmak için gece sık kalkmanız gerekebilir.”

Belirtiler varsa zaman kaybetmeyin

Zamanla prostatın genişlemesi üretranın tıkanmasına neden olabiliyor. Bu da mesane taşlarına yol açabiliyor. Bunu izleyen idrar yolu enfeksiyonları ve idrarda kan da belirtiler arasında. Ayrıca mesanede aşırı miktarda idrar tutulması nedeniyle oluşan geri basınç böbreklere zarar verebiliyor. Prof. Dr. Sofikerim kimi durumlarda idrar borusunun ani tıkanması nedeniyle idrara çıkmanın imkansızlaştığını ve hastaya sonda takılması gerektiğini de anlatıyor. Belirtiler daha bu noktalara ulaşmadan üroloji uzmanına başvurulmasını önemle vurgulayan Prof. Dr. Sofikerim, tanı hakkında da “Hastanın tıbbi geçmişine bakılır ve fiziki muayene yapılır. Muayenede, prostatın boyutu tahmin edilebilir ve olası kanser riski belirtileri tespit edilebilir. Bunun dışında teşhis için çeşitli tahliller ve testler yapılır. Bu testler idrarın akış hızı, mesanede kalan idrar oranını tespit edilmesini sağlar. Ek olarak, mesane kontrolü için sistoskopi (idrar kesesine yapılan endoskopi) prosedürü uygulanabilir” diye bilgi veriyor.

Kadınların hemen kontrol etmesi gerek! Vücutta bu varsa ölüm riski çok artıyor Kadınların hemen kontrol etmesi gerek! Vücutta bu varsa ölüm riski çok artıyor

Önce ilaç, gerekirse ameliyat

İyi huylu prostat büyümelerinde tedavi hastalığın seyrine göre belirleniyor. Hafif semptomları olan hastalar içinaralıklı kontrol muayeneleri dışında tedavi gerekmeyebiliyor. Ancak belirtiler şiddetliyse, bir dizi tedavi seçeneği bulunuyor. İlaç da bu yöntemlerden biri. Prostat bezinin büyümesini etkileyen hormon olan dihidrotestosteron (DHT) üretimini yavaşlatan ilaçların verilebileceğini kaydeden Prof. Dr. Sofikerim ayrıca prostattaki kası gevşeten ilaçlarında kullanılması gerekebileceğini belirtiyor.

Spinal anestezi kullanılıyor

İdrar akışını önleyen prostat dokunun çıkarılması ise bazı cerrahi işlemlerle mümkün oluyor. Son yıllarda prostatın boyutunu etkili bir şekilde azaltan ve idrar tıkanıklığını açan, ancak sağlıklı dokuya cerrahi müdahaleden daha az zarar veren yeni tedavilerin de geliştirildiğini dile getiren Prof. Dr. Mustafa Sofikerim, şöyle devam ediyor:

“Genel olarak, minimal invazivprosedürlerolarak adlandırılan bu yöntemler,hastanede kalma süresini kısaltır, yan etkileri azdır, iyileşme hızını artırır. Holmiumlazer ile yapılan prostat ameliyatı HoLEP (holmium lazer prostat enükleasyonu) yöntemi ile iyi huylu prostat tedavisi başarılı bir şekilde gerçekleştiriliyor.HoLEP, idrar kanalından girilip holmium lazer kullanılarak gerçekleştirilen bir prostat ameliyatı yöntemi. Bu yöntem, kapalı olarak gerçekleştirilmesine rağmen açık prostat ameliyatına benzer bir şekilde prostatın tamamı alınıyor. Ameliyat sırasında spinal(bel omurları arasından uygulanan bir enjeksiyon ile vücudun bu hizasından aşağıya doğru bölgesel anestezi sağlayan bir yöntem) anestezi yeterli oluyor.Prostat hastalığına cerrahi tedavi düşünülen bütün hastalar HoLEP için uygun aday sayılabilirler. Elektrik enerjisi ile yakma yerine lazer ile ayırma tekniğiyle yapıldığı için sondası çekilen hasta idrar yaparken yanma hissi yaşamaz. Cinsel fonksiyonları düzenleyen sinirlere hasar vermez. Bu sayede hastalarda ameliyat sonrası sertleşme problemi beklenmez.”

Prof. Dr. Mustafa Sofikerim, HoLEP’in düşük kanama riski, kısa hastanede yatış süresi ve hızlı iyileşme süreci gibi özellikleriyle tercih edildiğini, işlem sonrası hastadan 24 saatte sondanın çıkarıldığı ve hastaların normal hayatlarına hızla döndüğünü de sözlerine ekliyor.