Evet, mutlaka kedilerin de payı vardır bunda. Yine de akşamınız güzel geçmiş gibi.
En azından gürültülü bir kalabalık, bir sürü kahkahalı ses koridorunuzu doldurmuş besbelli ve ne güzel.
Benim hem çöpüm az hem de evim sessiz.
Gülmeyin sakın, söylemeden edemeyeceğim; uzun zamandır kendimi şu çekmecenin dibindeki tahta kaşık gibi hissediyorum.
Unutulmuş, kimsenin farkında olmadığı bir nesne gibi...
Fakat güzel günlerim de oldu. Yani mutfaktaki sandalyelerden birini balkona çıkarmadan evvel.
Yağmur yağdığında bile içeri almıyorum artık, ıslanıp, paslandı ayakları.
Sorun değil.
Zaten bir yere gidemedikten sonra ayaklarının paslanması ne kadar büyük bir sorun olabilir ki bir sandalye için.
Yada artık güzel kokulu yemeklerin içinde karışmaktan sonra ne işe yarar ki bir tahta kaşık.
