“Öncelikle tek derdi çantasının ön gözüne koyduğu makyaj malzemeleri olanlar bilemez kitap ve dergilerdeki sonsuzluğu, oraya sığınmanın, daima öğrenmenin ve orada keşfetmenin büyüsünü. Ama maalesef, görsel imkanlar herkeste hemen hemen eşit durumda mevcut olduğu için, kitabının yanına kahvesini koyan, sarı sayfaları binbir efektle süsleyen herkes birer kültür abidesi sayıyor kendini.
O kadar üzülüyorum ki... Benim gözümde bu tarz, içi boş paylaşımların, “Sait Faik’in “Abası Yanık” isimli kitabı” adlı rezaletten hiç bir farkı yok. Çok yazık çok acı gerçekten... Yaratıcılığı en fazla, her ay ünlü bir yazarı kapak fotoğrafı yapmak olan ucuz edebiyat dergilerini çekip, altına da kendilerine ait olmayan bir dolu söz dizmek ve ancak bu sayede edebi bir kişiliğe bürüneceği zanneden bu kişilere aslında söylenecek olanı zamanında Oğuz Atay ne de güzel söylemiş:
“ Ne kadar süsleseler de bir yerden sırıtıyor zavallılıkları.”
Tabi onlar bunun farkında değiller. Çünkü bazı şeylerin doğuştan geldiğini asla bilmezler. Her şeyin ”ben de yaparım” diyerek olmadığını da...
İyisi mi biz olduğumuz gibi davranalım, rol çalarak değil. Onlar da kandırmaya devam etsinler kendilerini. Biz de bu komedi/dram karışımını karşı kaldırımdan izleyelim. “
En büyük farklılık ve özgünlük, kişinin kendi olmasıdır. Gerisi sadece kendini kandırma ya da en fazla günü kurtarmadır.
Sevgiler,
UcuzDüzen ...