Mevlana’dan başlayarak doğu ve islam gelenekleri içerisinde bir çok kişiyi, Kelile ve Dimne hem fabl, hem de hikmet içerikli hikayelere örnek teşkil ederek etkilemiş. Modern zamanlarda ise La Fontaine’in fablları Kelile ve Dimne adeta yeniden hayat bulmuş.

Eser adını ilk bölümündeki bir hikâyenin kahramanı olan iki çakaldan alıyor. Kelile adındaki çakal doğruluğu ve dürütlüğü temsil ediyor. Dimne ise yalan ve yanlışı.

Son yıllarda Milli Eğitim’in belirlediği yüz temel eser arasında da yer alan Kelile ve Dimne aslında, yöneticinin el kitabı mahiyetinde. İçerisinde yer alan, içiçe geçmiş hikayeler çok keyifli. Bunun yanı sıra birey insanın gündelik hayatına ve toplum yaşantısına katkıda bulunabilecek hikmetli hikayelerle dolu. Yani ortaokul çocuklarına eğlence olmasının çok ötesinde anlamlara sahip. Bugünlerde yeniden okumak hem stresimizi azaltabilir, hem de çözümlemeler yaparken dikkatimizi farklı noktalara çekebilir. 

 

Bir Köşe Yazarı

Bir köşe yazarı herkesin düşüncesini saygıya layık görmüyor. Bu tür söylemleri “Güzin Abla” yaklaşımı olarak değerlendiriyor. Kabul edilebilir bir yanı yok mu? Bir düşünceyi saygı değer bulmayabiliriz. Saygı duysak da duymasak da hiçbir düşünmeyi kabullenmek zorunda da değiliz. Ama kabullenmekle, saygı duymak ve salakça bulmak arasındaki farkları bilmek zorundayız.

Saygı duymadığı düşünceyi salaklık olarak değerlendiren yazarın cümleleri beni oldukça düşündürdü. Neyin salaklık olduğuna ve neye saygı göstermek gerektiğine, kimin zeki, kimin ebleh olduğuna, hangi düşüncenin zırva olduğuna kim karar verecek. Sövgü hangi hallerde kullanılabilir bir hak olarak mahfuzdur. Gerçekten merak ettim.

 

Bir Haber

'Çapulcu Halk Partisi' kuruluşu için İçişleri Bakanlığı’na başvuru yapıldı

Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi, dün hazırlıklarını tamamlayıp bugün İçişleri Bakanlığı'na kuruluş için başvurusunu yaptı. Partinin Eşbaşkanı Tuncay Yılmaz, Gezi olaylarının, partinin kuruluşunu hızlandırdığını belirterek, "Başbakan Erdoğan'ın 'Çapulcu' dedikleri kişilerin, mağduriyet yaşayanların partisiyiz. Partimizin ismi Yeniden Kuruluş Sosyalist Partisi, ama ironi olarak 'Çapulcu Halk Partisi' de diyebiliriz." dedi.

 

Google’den ulaştığım sonuç doğruysa şu an ülkemizde 70 tane parti var. Bir tek çapulcu halk partisi eksikti. Eğer bu parti seçimlere katılacak olursa isim kısaltması gözü iyi görmeyen seçmen için problem oluşturur mu? Logo olarak neyi belirlediler bilmek isterim. Bir de şu var. Madem insanlar kendi düşüncelerini legal siyaset dünyasına taşımak için partiler kurmuşlar, bari şu seçim barajı tümden kaldırılsın da adını bile duymadığımız partileri siyasetin içinde daha çok görelim. Başarabiliyorlarsa birer ikişer milletvekili de çıkarsınlar. 

 

Kayseri’den Ne Haber

Çok şükür Kayseri’de öyle huzur kaçıracak, moral bozacak çok önemli gelişmeler yaşamıyoruz. Hatta, nazar değmesin akl-ı selim ve sükunet hakim şehrimize. Öyle ki, ramazan hurmalarının hazır edilmesi bile haber değeri taşıyabilecek bir hale geliyor. 

Yarın detayları haber olarak gazetelerimizde yer alacaktır. Bugün Kayseri Valisi Orhan Düzgün Kapuzbaşı Şelaleleri’ni ziyaret edecek. Valimiz, yemyeşil bir tabiata sahip Ordu’dan geldi. Kayseri’yi de kıyı köşe iyice gezsin, memleketi ve insanını bir an evvel iyice tanısın. Kendisinden önce görev yapan valilerle şayet irtibatı varsa konuşup tecrübelerinden yararlansın. Kayseri’yi iyice anlasın. Çünkü şehir olarak beklentilerimiz var. Misafirliği çıktıktan sonra bu beklentilerimizi de dile getirmeye başlayacağız.