Oje kokusu, aseton kokusu içinde çalışan kadınlar eve gittiği zaman baş ağrısından ne eviyle ne çocuklarıyla ilgilenebiliyor. Belki de onları hiç görmeden gidip uyumak zorunda kalıyor. Zor şartlar altında çok az bir maaşla çalışan işçiler, haklarının aranması için sendikalı olmak istedi. Sendikalı işçiler işten çıkarıldı. Bunun üzerine kadınlar bu kez fabrika önünde toplanmaya başladı. Kimisi ilk kez katılıyor direnişe kimisi ilk kez böyle bir durumun içinde bulunuyor. Sloganı, ‘biz kızlar istersek her şeyi yaparız’ olan bir firmanın kadınların istediklerini söke söke alacaklarını, haklarını kimseye yedirmeyeceklerini iyi bilmesi gerekir.

Röportajları izliyorum, ‘çocuğumu okula, eşimi işe gönderip hemen geldim’ diyor bir kadın. Hatta biri fabrika önüne direnmeye geldiği için eşiyle boşanmanın eşiğine gelmiş ama yine de direnmekten vazgeçmiyor.

Bazı işçiler ise, molalarda alkışlarla direnen arkadaşlarını destek oluyorlar. Tabi bu yanlarına kalmıyor. Fabrika yöneticileri bu şekilde de olsa eyleme destek veren işçileri tespit ederek istifaya zorluyor. Ofiste çalışan personele, ‘üretim bölümüne git orada çalış, yoksa istifa et’ şeklinde baskı uyguluyor. Başka çaresi kalmayan personel istifa ederek, direnen arkadaşlarına destek olmak için fabrika önüne koşuyor.

İşte bu kadınlar çok güzel, işte bu kadınların makyaja ihtiyacı yok, işte bu kadınları haklı davaları güzelleştiriyor…