Ölenler en son kurtuldular bu dağdağadan

Ve göz kapaklarının ardında eski vatan,

Bizim diyar olarak kaldı kıyâmete dek...'

İşgal yıllarının karanlığını hissettiğimiz şu günlerde, Yahya Kemal’in “1918” şiirinin ilk mısralarındaki ruh hali ile “muzdarip” ne yazacağımı, ne yapacağımı düşünürken Büyük şair ve mütefekkirimiz İsmet Özel’in sözleri içimi aydınlattı- Diyor...

Mehmet Torun abimizin  psikolojisi üzerinden, '...Tanrı dağının yiğitleri bu vatan için can vermeye devam edecek ...' diyen Yeni Ufuklar Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneğini davetlisi olarak Kayseri’ye  gelen Ümit  Özdağ'ın aforizmasına (!?) kadar, aslında söylenecek çok söz ve yazılacak çok yazı vardır elbet...

Ve fakat ben, Mehmet Torun abinin, 'İşgal yıllarının karanlığını hissettiğimiz şu günlerde' cümlesiyle 'Türk Gerçeği: Yalın, Temiz, Acımasız' yazısına taktım...

İsmet Özel'in aforizmalarından iktibas ettiği bir kaç şey üzerinde duralım.

“Türk Gerçeği acımasızdır. Bilhassa bu "acımasız" sözü, insanlara, Hıristiyanlaştırılmış bu insanlara biraz tuhaf geliyor. Yani niye bu acımasızlığı koyuyoruz diye endişe ediyorlar. Çünkü Cumhuriyet'in ilanından sonra, kısaltılmış adı YMCA olan "Young Man's Christian Association" teşkilatı deklare etti, açıkça söyledi. Dedi ki: "Biz Türkiye’de yaşayan gençleri Hıristiyan yapmayacağız. Fakat onları öyle yetiştireceğiz ki yaptıkları bütün tercihler sadece Hıristiyanların yapacakları tercihler olacak." Ve bu dernek faaliyetlerinde son derece başarılı oldu.”....

El-Hak doğru tespitler bunlar ve fakat Sevgili Mehmet abi, bir kere İsmet Özel'in bahsettiği 'Türk'  tırnak içinde yazıyorum 'SEN' değilsin.

'Türk kavmine' mensup olamayan  Türk İsmet Özel'in;

“Türk Gerçeği temizdir. 

Çünkü Türk gerçeği başından beri, doğuşundan itibaren haklılıktan ibarettir.

Türk Gerçeği diye bir şey varsa bu, haklı oluşun kendisinden ibarettir. 

Haklı olduğu için insanlar Türk Gerçeği'nin içindedir. Haksız olunduğu zaman Türk Gerçeği'nin dışına çıkarsınız.”

Bu aforizmasının üzerinden bir durum değerlendirmesi yapacak olursak, bu ülkenin siyaset-ekonomi-akademi dünyasında 'Türk' kalmayacağı açıktır...

Cumhuriyet tarihini bu aforizmaların üzerinden analiz ettiğimizde karşımıza kaç 'TÜRK' çıkar....

İşgal yıllarının karanlığı- hangi nurlu sabahla aydınlandı ki...,

Hala ampülle aydınlanmaktayız ve hala gece, gece hiç bitmedi ki...

Kafası karışık olanların, geceyle-gündüzü karıştırdığı gibi 'Türklüğü'de karıştırmaktadır.

En iyisi bir 70'lik ayran içip uykuya devam etmekmi ne...

Vesselam