Meme kanseri, her sekiz kadından birinde görüldüğüne dikkat çeken Tezer, “Fakat erken teşhis edildiğinde tedavi şansı yüksek bir hastalıktır. Meme kanseri, meme dokusundaki normal hücrelerin bozulmaya uğrayarak kanser hücrelerinin oluşması ve kontrolsüz bir şekilde çoğalmasıyla oluşmaktadır. Meme kanseri hakkında bilinçli olmak, önlem alma açısından oldukça önemlidir” şeklinde konuştu.

Vücudu Yangından Kurtaran Mucize: Anti-İnflamatuar Etkiler Vücudu Yangından Kurtaran Mucize: Anti-İnflamatuar Etkiler

Hastalığın başlıca belirtileri hakkında bilgi veren Tezer, “Memede ele gelen şişlikler, memede gözle görülür değişiklik, meme bölgesinde renk değişikliği, meme ucundan akıntı alması ve koltuk altında fark edilen şişliklerdir. Meme kanseri, erken teşhis edildiğinde tedavide başarı şansı yüksek bir kanser türüdür. Periyodik meme muayenesi ve mamografi, ultrasonografi gibi yöntemlerle teşhis edilir. 40 yaşından sonra meme kanseri riskinin artması ve ortalama meme kanseri görülme yaşının 51 olduğu bilgisi, bu yaş aralıklarında özellikle düzenli kontrollerin ve tarama programlarının yapılmasının önemini ortaya koyar” ifadelerini kullandı.

Meme kanserinin giderek artan bir trendle görülme sıklığına sahip olması, bu konunun öncelikli bir halk sağlığı sorunu olduğunu gösterdiğinin altını çizen Tezer, “Bu kapsamda, sağlıklı yaşam tarzlarının teşvik edilmesi, düzenli egzersiz yapılması, dengeli beslenme alışkanlıklarının benimsenmesi ve düzenli sağlık kontrollerinin yapılması gibi önlemler, meme kanseri gibi hastalıkların önlenmesinde ve erken teşhisinde kritik bir rol oynar. Erken teşhis, hastalığın ileri evrelere ilerlemeden önce tespit edilmesine imkân tanır ve böylece tedavi sürecinin daha etkili olmasına yardımcı olur. Memeleriyle ilgili hiçbir şikâyeti olmasa da her kadının 20-40 yaş arası 3 yılda bir, 40 yaşından sonra ise yılda bir kez klinik meme muayenesi için bir genel cerraha muayene olması gerekir, dedi."