UNESCO tarafından 33 ülkeden 47 şehrin içinde yer aldığı “Dünya Yaratıcı Şehirler Ağı”na gastronomi kategorisinde dahil edilen Gaziantep’in bu başarısı, bugün Çırağan Sarayı’nda Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in katıldığı kahvaltılı basın toplantısında basın mensuplarıyla paylaşıldı.
Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya ile Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı (GBBB) Fatma Şahin, yaptıkları konuşmalarda kentin Gastronomi dalında Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) “Yaratıcı Şehirler Ağı”na dahil edilmeye hak kazanmasının önemini ve ilerleyen aşamalarda hayata geçirilecek faaliyetler hakkında gazetecilere bilgi aktardı.
“SURİYE’DEKİ İNSANLIĞI GÖNÜL SOFRAMIZDA MİSAFİR EDİYORUZ”
Elde edilen başarıdan dolayı oldukça mutlu olduklarını ifade eden Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, geleneksel mutfak kültürünü koruyup yaşatmanın herkesin görevi olduğunu söyledi. Yerlikaya, “Değerli dostların büyük bir heyecan içindeyiz. Artık dünya mutfağında söz sahibiyiz. Bu tescillendi. Bir ülkeden başka bir ülkeye gitmeye vesile olan güdülerden, en önemlisinin gastronomi; yani yeme-içme kültürü olduğu tespit ediliyor yapılan araştırmalarda. Artık biz buradan sizler aracılığıyla hem ülkemize, hem de dünya devletler ailesine düşü haykırıyoruz; diyoruz ki, Türkiye’ye, özellikle de Gaziantep’e gelin. Hem bizi hem de bizi biz yapan kültürümüzü hem de bizim sofralarımızı, bizim sofralarımızın aynı zamanda gönül sofraları olduğunu görün yaşayın ve diğer bizi henüz keşfedemeyen insanlığı da en güzel şekilde anlatın. Bizim soframız sadece bir sofradan ibaret değil. Aynı zaman da gönlümüzün de ne kadar geniş olduğunu gösteren bir gönül sofrası. Biz 350 bin komşumuz Suriye’deki insanlığı da şuanda gönül soframızda misafir ediyoruz. Onları da ağırlıyoruz 4 yıldan beri. Bizim 500 yemek çeşidimizin zenginliği hoşgörü, mütevazilik, uzlaşma, misafirperverlik, ikramperverlik” şeklinde açıklama yaptı.
BÜYÜK BİR FIRSAT
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise kültürü, malzemeleri, mutfak gereçleri ve yapım teknikleri ile kaynağını Anadolu topraklarından alan Gaziantep mutfağının, bu unvan sayesinde dünyaya daha güçlü tanıtılacağını anlattı. Şahin, “Bugüne kadar gelmede büyük bir kültürel miras var. Bu akşamdan sabaha bir raporla alınacak bir alan verilecek bir ödül değil. İnsanlık tarihi kadar eski bir geçmişimiz var. Büyük bir medeniyetimiz var. Büyük bir kültürel mirasımız var. Bu kültürel miras bize büyük bir potansiyel ve hazine veriyor. Bölgede diğer şehirlerimizle beraber gastronomi şehri olmak için yola çıktık. Aralık ayı sonunda 114 ülkenin katıldığı bu networkte bizim yeni sorumluluk alanlarımız oluştu. UNESCO’ya biz dedik ki; Biz bu alana girersek bizim size taahhütlerimiz var. Biz daha küçük mutfakları büyütmek için çalışacağız. Kadın istihdamı Anadolu kadınının gücünü zekasını yaratıcılığını girişimciliğe dönüştüreceğiz. Kadın istihdamını artıracağız. Engelsiz mutfaklar yapacağız. Engelli kardeşlerimizin istihdamı ve onların bu fırsatlara ulaşmasını sağlayacağız. İnevasyon, AR-GE, çalıştaylar çalışmalar, festivaller; bunların hepsi bizlere sorumluluk olarak geldi. Bu, beraberinde büyük bir fırsat doğurdu. Bu ağ gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin ekonomik, sosyal ve kültürel olarak kalkınmasını sağlıyor” dedi.
"ANADOLUYU DÜNYAYA İYİ TANITMAYA İHTİYACIMIZ VAR"
Anadolu’yu dünyaya daha iyi tanıtmaya ihtiyaç olduğunu vurgulayan Şahin, sözlerini şu ifadelerle noktaladı:
“Biz 1 yıllık planlamamızı yaptık. Hangi alanda ne yapılması gerekiyor. Burada özellikle uluslar arası bu işe kafa yoran şeflerle ulusal şefler ve yerel şefleri bir araya getirerek kardeş şefler projesi aynı kardeş şehirler gibi kardeş şefler projesi bu bir araya gelmeyle oluşan sinerji ve yeni zenginleşme bizim en büyük muradımız ve hedefimiz. Aslında bu hikayede büyük bir yardımlaşma var. Büyük bir sosyalleşme var. Küreselleşiyoruz tek tipleşiyoruz. Herkesin tek tip yaşadığı tek tip yediği tek tip düşündüğü bir dünya istemiyoruz. Zenginlik istiyoruz. Kuvvet istiyoruz. Bunların hepsine sahip geleceğe taşımak istiyoruz. Bu alan bize her noktada büyük bir kazanım sağlıyor. O topraktan gelen bütün bereketi lezzete dönüştüren ve şifaya dönüştüren büyük bir potansiyele sahibiz ve bu bize büyük fırsatlar sunuyor. Bunu hep birlikte kuvvetli şekilde dönüştürmemiz bunu birlikte başarmamız gerekiyor. O yüzden de sizlere ihtiyacımız var. Sizlerin bunu halkımıza daha iyi anlatmanıza ihtiyacımız var. Anadolu’yu bu hazineyi dünyaya daha iyi tanıtmaya ihtiyacımız var” diye konuştu.” (İHA)
