Gelişme geriliği sonucunda yeterli büyüklüğe ulaşamayan ya da çeşitli sebeplerle küçülebilen göğüsleri meme dokusu arkasına yerleştirilecek silikon protezler ile daha dolgun, daha dik ve estetik olarak daha iyi görünümlü hale getirmenin mümkün olduğunu belirten Prof. Dr. Mesut Özcan; “Meme yapısı metabolizmal durumlardan ya da hormonal değişikliklerden kolaylıkla etkilenebilir. Bu da göğüslerde çeşitli değişimlere neden olabilmektedir. Özellikle gebelik ve emzirme gibi bir sürecin sonucunda memelerde küçülme gibi yapısal değişiklik en sık karşılaştığımız durumlardan biridir. İşte bunlar gibi çeşitli nedenlerle yapısal değişimler geçirerek şekil bozukluğuna uğrayan memeler nedeniyle kadınlar kendilerini rahatsız hissedebilmektedir. Kadın bedeninde görünümü fiziken tamamlayan göğüslerin hacimsel durumu ve şekli; hem kadının psikolojisi üzerine baskı oluşturabilir, hem de cinsel ve sosyal yaşamını olumsuz etkileyebilir” dedi.
Meme büyütme estetiği ile ilgili en sık sorulan sorulardan birinin de gebelik ve emzirme ile ilgili olduğunu kaydeden Özcan, kullanılan silikonun kas altına yerleştirildiğini, bu teknikle süt bezlerine ve kanallarına zarar verilmediğini dolayısıyla da meme büyütme estetiğinin gebeliğe de emzirmeye de engel olmayacağını belirtti. Prof. Dr. Mesut Özcan, “Memenin şekil olarak kendisine has bir orjinalliği vardır. Literatürde tanımlanmış tek tip bir meme şekli yoktur. Yuvarlak, damla ve düz litaretürde geçen şekillerdir. Göğüslerin şekil itibariyle kişiden kişiye değişik olması ve çeşitli nedenlerle geçirilen yapısal değişimler ile şekil bozukluğuna uğraması sonucunda yapılacak meme büyütme estetiği mutlaka kişiye özel planlanmalıdır. Mevcut rahatsızlık kaynağı için, vücudun genel anatomik duruşu göz önüne alınarak yapılacak ameliyat planlaması ile ancak yüz güldürücü sonuçlar alınabilir.” diye ekledi. (İHA)