Son yıllarda kanser görülme oranı hızla artarken, sürekli gelişen tedavi yöntemleri de kanserle yaşam kalitesini önemli ölçüde artırıyor. Erken evrelerde en etkili tedavi ameliyat olsa da hastalığın tekrarlama riskini azaltmak için kemoterapi ve radyoterapi uygulanması da öneriliyor. Bu uygulama ileri evrelerde de devam ediyor. Ancak yan etkileri sebebiyle kişiler kemoterapi sürecinden korkuyor. Ancak kemoterapinin düşman değil, iyileşme sürecinde bir yol arkadaşı olduğunun unutulmaması gerekiyor.
"Tedavi şekli evreye göre belirleniyor"
Kemoterapi ünitesinde ayaktan veya serviste yatarak damar yoluyla alınabilen ilaçların yanı sıra, hap olarak da kullanılabilen ilaçlar bulunuyor. Tedavinin ilaçları ve şekli hastalığın tipine ve evresine göre belirleniyor. Hap ve ünite tedavisinin yan etkileri benzerlik gösteriyor. Bazı kişilerde hap tedavisinin yan etkileri daha az olabilirken bazı kişilerde böyle bir sonuç alınmayabiliyor. Doç. Dr. Üstün, hap tedavisinin ev ortamında sürdürülebilmesinin kişi açısından daha konforlu bir ortam olduğunu belirtiyor.
"Olumsuz etkiler azaltılabilir"
Kemoterapi sürecinde tedavinin olumsuz etkilerini en aza indirgemek için önerilerde bulunan Doç. Dr. Üstün, “Evde sessiz ve sakin bir ortamda kalmak ve dinlenmek kemoterapinin yan etkilerini azaltmaya yardımcı oluyor. Bununla birlikte bu süreçte beslenme alışkanlıklarını da düzenlemek gerekiyor. Az yağlı ve az baharatlı yiyecekler yemek, asitli içeceklerden uzak durmak ve bitkisel destek ürünleri kullanmak kemoterapinin yan etkilerini azaltıyor” dedi.
“Asitli içecekler ve yağlı yemeklerden uzak durulmalı”
Kemoterapi sürecinde beslenme şeklinin önemine dikkat çeken Doç. Dr. Üstün, tüketilmemesi gereken gıdaları şöyle sıraladı:
“İlaç etkileşimi yüksek bir meyve olan greyfurt, bazı kemoterapi ilaçlarıyla da etkileşimi bulunduğundan bu süreçte tüketilmemesi gerekiyor. Asitli içecekler, yağlı ve baharatlı yemekler hastanın bulantısını ve kusmasını artırabileceğinden dolayı önerilmiyor. Bu süreçteki kişilerin en merak ettiği konulardan biri de tedavi sürecinde şeker tüketmelerinde bir sakınca olup olmadığı. Kanser hücrelerinin şekerle beslendiği doğru, ancak tamamen şekersiz bir diyet mümkün değil. Bu nedenle kontrollü tüketim en sağlıklı seçenek olarak görülüyor.”
"Kullanılan her ilaçtan doktorun bilgisi olmalı"
Kemoterapi sürecindeki kişilerin kullandığı tüm ilaç ve bitkisel takviye ürünlerini doktoruna iletmesi önem teşkil ediyor. İlaçların kemoterapi sürecinde kullanımına ve dozuna mutlaka doktorun karar vermesi gerekiyor. Aksi takdirde kişinin önemsiz gördüğü bir vitamin bile süreci olumsuz bir biçimde etkileyebiliyor. Bunun yanı sıra kanser tedavisinde alternatif bitkisel yöntemlerin tedavi olarak kabul edilemeyeceğini belirten Doç. Dr. Üstün, “Kişiler tedavi sırasında veya sonrasında farklı bitkisel takviyeler kullanmayı tercih edebiliyor. Ancak bu yöntemlerin, yalnızca destek olarak kullanılabileceğinin kesinlikle unutulmaması gerekiyor. Kişi eğer tedavi amacıyla bağışıklık sistemini güçlendirmek ve hastalığı yenmek için bitkisel alternatiflere yöneliyorsa bu durumdan mutlaka doktorun bilgisinin olması gerekiyor” ifadelerinin kullandı. (İHA)