dergaha odun taşıyan, dağ bayır dolaşan bir dervişin söyledikleri de bir bakmışınız yüzyıllar boyu yaşar ve bununla birlikte bir milletin tarihini, medeniyetini ve manevi duygularını temsil eden bir abide haline gelir. Yaşadığımız günde kimin ilerde ne olacağı, yaptığı işin ne derece değer bulacağı ayrı bir mesele. Ama önemini farkedemezsek bir yanımızın güdük kalacağını bilmeliyiz. Sanatçı ortaya koyduğu eserle kendi üzerine düşen görevi yerine getirir. Öte yanda kültür sanatın yaşaması için, sanatçının toplumla iletişimini sürdürmek için kültür/sanat hizmetleri de en az sanatçının yaptığı iş kadar önemlidir.

 

 

Bu önemli işin farkında olmadıkları için kimi zaman belediyelere sitem ediyoruz. Fakat geçtiğimiz günlerde 60. Sanat yılını kutlayan, bu çerçevede şehrimizde düzenlenen bir etkinliğe de katılan “Lale Şairi Abdullah Satoğlu” henüz hayattayken hatırlanmanın bahtiyarlığını yaşadı. Bu etkinliklerin ardından, Kocasinan belediyesi, kültür hizmetleri kapsamında, kültür yayınlarının 9. Kitabı olarak aralık 2012 baskı tarihini taşıyan bir kitap yayınladı. Kitabın tasarımını da Kayseri’de (Grafik Tasarımın bir sanat dalı olarak görülme noktasında büyük zaaf olsa da) sanatın üstadlarından Mahmut Fidanil tarafından hazırlanmış. 

 

Kitap, Sanat Hayatının 60. Yılında “Lale Şairi” Abdullah Satoğlu Armağanı adını taşıyor. Kitabın hemen başında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün takdimi yer alıyor. Abdullah Gül, “Tarih yapraklarını çevirdiğimiz zaman, Kayseri ve Kayserililere dair, çok renkli ve ışıklı tablolarla karşılaşırız. Aslında Kayseri, kültür ve medeniyetin ta kendisidir” diyor. Bu tespitin ne kadar yerinde olduğu ortada. Geriye bu durumun sürdürülebilirliği ile ilgili bir gayretin ortaya konması kalıyor. Yoksa bu “renkli ve ışıklı” tabloların yalnızca tarihin yapraklarında kalma tehlikesi var.

 

Bu takdimin ardından, Lale’ye Adanmış Bir Hayat başlıklı kısa yazısında, Kocasinan Belediye Başkanı Bekir Yıldız da “Teknik belediye faaliyetleri yanında, spor, bilim, kültür ve sanat çalışmalarına da destek olan Kocasinan Belediyesi olarak Abdullah Satoğlu’nu anlatan bu kitabı kültür ve sanat dünyamıza katkı olması için yayınlıyoruz” diyor. Bu katkı için şehir olarak teşekkür ediyor ve devamını beklediğimizin bilinmesini istiyoruz. Arkası geleğen olsun derler ya öyle.

 

Okur girizgahtan sonra kitap dört bölüme arılmış. Birinci bölümde Lale şairi olarak tanınan Abdullah Satoğlu’nun  “Lale Üstüne” adlı şiirinden başlamak üzere, şairin şiirlerinden yapılan seçmeler yer alıyor. Çoğu laleler üzerine yazılan, içlerinde dörtlüklerin de bulunduğu seçki bölümünde 18 şiir yer alıyor.

 

İkinci bölüm, “Şairlerin Mısralarında Abdullah Satoğlu” adını taşıyor. Bu bölümde başta Arif Nihat Asya olmak üzere, İsmet Bora Binatlı, Aydemir Doğan, Fazıl Bayraktar, Güzide Taranoğlu gibi şairlerin Abdullah Satoğlu’na ithaf ettikleri şiirler bulunuyor.

 

Üçüncü bölüm, Nevzat Türkten, Ahmet Kaplan, Mahmut Sabah, Muhsin İlyas Subaşı, Nurkal Kumsuz, Vedat Ali Tok, Bekir Oğuzbaşaran, Feyzi Halıcı gibi yazarların Abdullah satoğlu üzerine yazdığı yazılardan mürekkep. Dostlarının kaleminden Abdullah Satoğlu başlığını taşıyan bu bölümde, şairin dergiciliği, gazeteciliği, şiirlerinde belirgin bir izlek olarak işlediği ve ismiyle özdeşleşen lale imgesini, memleketi Kayseri’yle ilişkisini anlatan yazıların yanı sıra, hayatını ve sanatını okuyucuya anlatan söyleşiler de bulunuyor. Bu bölümde dikkat çeken yazılardan biri de şüphesiz, Vedat Ali Tok tarafından yazılan, Satoğlu’nun, Nurdan Bir Yük adını taşıyan naatı üzerine yazdığı yazı. 

 

Üçüncü bölüm, Abdullah Satoğlu ve eserleri için ne dediler başlığı altında toplanmış. Bu bölümde Kayseri İl Kültür ve Turizm Müdürü İsmet Taymuş, Asım Yahyabeyoğlu, Peyami Safa, Ahmet Kabaklı, Tahir Kutsi Makal, Muin Feyzioğlu, Mustafa Miyasoğlu, Özcün Ünlü, Alim Gerçel ve diğer tanınmış isimlerin Abdullah Satoğlu hakkındaki düşüncelerine ve duygularına yer verilmiş.

 

Kitabın son bölümünde ise, “Fotoğraflarda Abdullah Satoğlu”nun geçmişten günümüze muhtelif zamanlarını belgeleyen fotoğraflar yer alıyor. Bir albüm niteliğini taşıyan bu bölüm, kronolojik bir sıra gözetilmeden oluşturulmuş. Bu fotoğraflarda, 1955 yılında şairin Polatlı Yedek Subay Topçu okulundaki halinden tutun da, 1960 yılında Arif Nihat Asya ile bir araya gelişini görebilirsiniz mesela. Fotoğraf altı yazılarla birlikte şairin hayatının belli başlı zamanlarına ışık tutan bu albümle Abdullah Satoğlu’na armağan edilen bu kitap tamamlanıyor.

 

Kocasinan Belediyesi’ne hazırladığı ve yayımladığı, bizlere ulaştırdığı için bu kitaptan dolayı yeniden teşekkür ediyorum. Bu tür çalışmaları hak eden başka sanatçılarımızın, kültür adamlarımızın varlıklarını hatırlayarak, onları da bu kültür hizmetleri serisiyle yad ederek hem gönül kazanacaklarını hem de geleceğe değerli bir miras bırakacaklarını söylemek istiyorum. Asfaltlar eskiyecek, yapılan mahalleler yerle bir edilip yenileri kurulacak, kaldırımlar belki toprakların altında kalacak. Belki 50 yılı bulmadan Kocasinan Belediyesinin şu an hizmet verdiği bina yerle bir edilip başka bir yere taşınacak. Ama bu kitaplar tarihe malolacak. Ama bir kitap bütün bunlardan daha çok yaşayacak. Hiçbirimizin şüphesi olmasın...