bilmiyor. Siz söyler misiniz?”
Ben de bu yaşıma kadar hiç düşünmediğim bu soruyu birkaç gün kafamda taşıdıktan sonra araştırmaya
başladım. Aman Allah’ım bu konu ne kadar da çetrefilli çok bilinmeyenli bir denklem haline geldi.
Aşağı yukarı 90.000 kadar türü olan karasineklerle ilgili adli tıpta bir dal kurulduğu ve cinayetlerin ceset
üzerindeki sinek ve diğer böcekler yardımıyla çözüldüğünü duyunca merakım giderek büyüdü.Önce bu küçük arkadaşıma verdiğim cevabı yazıp karasineklerin dünyasına mercekle bakmaya devam
edelim.
“Doğanın kendi dengesini sağlayabilmesi için ölmüş hayvan ve bitkileri bir nevi geri dönüşüm mantığı
içinde çürütmesi ve toprağın kullanabileceği bir hale getirmesi gerekir. Bu çürüme ve dağılma işlemi
mikroorganizmalar tarafından yapılır. İşte burada doğanın çöplük olmaması ve kendini temizleyebilmesi için
Kuddüs isminin tecellisine vesile olan karasinekler (Calliphoridae (uçan sinek), (et sineği) ve Muscidae (ev
sineği) familyasının dâhil olduğu sinekler (Diptera) takımından böcekler) çürümenin daha ilk basamağını
oluştururlar. Yani çürümesi gereken herhangi bir cesede parçalayıcı mikroorganizmalar ilk olarak
karasinekler tarafından taşınır.
Özellikle mavi ve yeşil kanatlı sinekler ölmüş organizmaların üzerine gelerek yumurtalarını bırakır. Bir
sinek ceset üzerine çok kısa bir sürede yaklaşık 300'ün üzerinde yumurta bırakmaktadır. Böylece kokuşma
ve çürüme bu yumurtaların küçük kurtçuklar haline dönüşmesiyle başlamış olur. Sindirim enzimleri çok
güçlü olan kurtçuklar, bu güçlü enzimlerle her türlü mikrobu parçalayabilir.
İlk bakışta bir gayesi olmadan yaratılmış gibi görünen karasineklerin aslında yüce bir yaratıcı tarafından
muhteşem bir amaçla yaratıldığı çok açıktır.”
Adli Tıp Entomolojisinde Sineklerin Kullanılma Nedenleri
Ölüm nedenlerinin belirlenmesinde böceklerin kullanılmasının birçok nedeni var. Bunlardan birincisi,
çürümeye başlayan bir cesede ilk giden canlıların sinekler olması.
Eğer cesede giden bir yol varsa ilk birkaç saat içinde sinekler burada yoğunlaşmakta. Bu olay biyolojik
saati başlatıp ölüm zamanının tespiti için temel oluşturmakta. İkincisi, çürüme devam ettikçe belirli bir
sırayla sinek faunasının cesedin üzerinde ve etrafında oluşmaya başlaması. Böcek ve diğer sinekler için
geçici bir kaynak olan ceset, mikroplardan omurgalılara kadar değişen organizma grupları tarafından işgal
edilmektedir. Sinekler bu faunanın ana elemanlarıdır ve böcekler denizle ilgili vakalar haricinde en sabit,
en yaygın ve en dikkat çeken grubu oluşturmaktadır. Ölüm keşiflerinde böceklerin kullanılmasının üçüncü
nedeni ise, sineklerin kanıt olarak cesedin etrafında oluşan ilk canlı grubu olmasıdır. Örneğin, cesetten akan
sıvılar nedeniyle cesedin etrafında biriken böcekler incelenmektedir. Çünkü bunlar ölüm mekânı ve otopsi
sırasında kanıt oluşturabilmekte.
Örneğin kayıtlara geçen bir olayda:
Öldürülen bir şahsın o sabah işe gitmediği yöneticisi tarafından rapor edilmiş. 18 saat sonra iki bisikletli
kırsal bir alanın yakınlarında yanmış bir araba bulmuş ve içinde kömür haline gelmiş bir cesede rastlamışlar,
polisi aramışlar ve bölgeye adli kişiler gelerek cesedi otopsi için laboratuvara götürmüşler Araştırıcı grup
vücutta bıçak izine rastlamışlar ve kurbanın birkaç bıçak darbesiyle öldürülmüş olduğunu saptamışlar.
Katillerin cesetten kurtulmak için yaklaşık iki hafta kadar sonra gelerek, otomobili cesetle birlikte ateşe
vermiş olabileceği böylece kişiyi, otomobil kazasında ölmüş gibi göstermiş olacakları tahmin edilmiş.
Vücudun her tarafında canlı sinek larvaları, beynin içinde ise yanmış larvalar bulunmuş. Bu çok önemli
bir bulguydu. Çünkü bu kişinin uzunca bir zaman önce öldürüldüğünü göstermişti. Yapılan çalışmada
beynin içindeki larvaların gelişmelerinin incelenmesiyle kurbanın ölmesinden 14-16 gün sonra larvaların
öldüğü kanısına varılmıştır. Oysa vücudun dışındaki canlı larvaların henüz iki günlük olduğu saptanmıştır.
Bu da otomobil yandıktan sonra sineklerin tekrar gelip soğumuş ceset üzerine birçok yumurta bıraktığını
göstermiş.Evet, adli tıpta sineklerden bu şekilde yararlanılıyor olması gerçekten şaşırtıcı değil mi?