Kardeşim. Nasıl Müslümansınız. Yarın ölecekmiş gibi yaşamak aklınızın ucundan kıyısından geçmiyor. Bırakın ölmeyi, yarın iktidardan düşecekmiş gibi yaşamaktan da acizsiniz.

Hadi diyelim Büyükşehir Belediyesi’nin önündeki parkın adını Rabia koydunuz. Öyleyse hangi yüzle hiç utanmadan tasavvuf karşıtlığı yapıyorsunuz. Mısır’daki Rabia meydanı Rabiatül Adeviyye’nin yani büyük bir kadın sufinin adını taşıyor. Siz bir taraftan sufileri şirkle itham edeceksiniz. Cehaletle itham edeceksiniz. Öteki taraftan bir sufinin adını parka vereceksiniz. Nasıl bir mantığınız var. Nasıl bir ahlakınız var ben anlayamıyorum.

Hadi diyelim Ak Parti belediye seçimlerini kaybetti. Yerine CHP geldi. Parkın adını değiştirme zahmetine girmedi. Sonra da Antalya Belediye Başkanı’nın yaptığı ve sizin saldırmak için koz olarak kullandığınız türden bir Bira Festivali düzenledi. Rabia’ya ne olacak o vakit. Hadi diyelim, bugün gezide tam karşınızda bulduğunuz, tüm değerlerinize hakaret eden sanatçıları getirdi, o parkta konser verdi. Mesela Mehmet Ali Alabora geldi, Rabia parkında Mi Minör oyununu sahneledi. Rabia’ya ne olacak. Hadi diyelim, Gezi eylemlerinin bir benzeri Kayseri’de gerçekleşti ve diyelim ki, Ak Partili bir belediye başta olduğu halde Rabia Parkına çadır kurdu, içki şişelerini açtı ve Gezi’de olduğunu iddia ettiğiniz tüm ahlaksızlıkları yaptı. Rabia’ya ne olacak.

Aklınız bu kadar yetiyor işte. Gerçi tiyniyetiniz böyle diye bir ön kabule razı olabilsem sorun yok. Çünkü bu kafa Rabia parkında kimseye gerek bırakmadan dansöz de oynatır. Bu kadar ahmak ve incelikten yoksun kafalar o parkta buluşup öpüşecek aşıklara gözünün ucuyla bakıp geçer. Rabia’nın temsil ettiği ahlak ve namus hiç akıllarına gelmez bu manzarayla karşılaştıkları gün.

Eğer zerre kadar kafaları çalışıyor ve temsil ettikleri değerlerin hakikaten değerini biliyor olsalar böyle saçmalamazlardı. Birazcık ortaya çıkacak sonuçlar hakkında fikir sahibi olsalar zaten bu kadar anlamsız bir isteği kampanyaya dönüştürmezlerdi.

Bana sorarsanız ille de bir kadın adı koymanız gerekiyorsa annenizin adını teklif edin o park için. Ya da hanımızın kızınızın adını teklif edin. Twitter’de başbakana yapılan hakarete gönderme yaptığımı da söyleyeyim de kafanızın çalışmasına, yaptığım espiriyi anlamanıza, işin nerelere varabileceğini hesap etmenize yardım edeyim.

Anladınız mı? Doğrusu anlamanızı hiç beklemiyorum. Zaten anlayabilecek kapasiteniz olsaydı o parkın veya başka bir parkın adını ille de Rabia koyun diye tutturmazdınız. Şimdi size soruyorum. Taksim Tahrir olur mu diyen, gözünü kan bürümüş darbe bekleyicilerinden ne farkınız var?

Öyle laylaylom İslamcılığı yapıp duruyorsunuz, geçen de dediğim gibi, yirmisekiz şubatta hiç kimse görmediyse kendi çapınızı siz gördünüz. Siz böyle tatlısu Müslümanlığı yaptığınız sürece bırakın küçük bir parkın adını, Cumhuriyet Meydanı’nın adını Rabia koysanız ne yazar.

Yesinler sizin İslamcılığınızı emi...