“Eleştiri Yokluğunda Öykü Yağmuru” başlıklı yazıda öykücülerin öykü hakkında yazmaya ve öykü eleştirisine uzak durduklarından bahsediliyor.
Taranan öykü dergileri Dünyanın Öyküsü, Notos, Hece Öykü, Semaver Öykü, Öykü Teknesi ve Sarnıç Öykü. Görülüyor ki hayatta olan 6 öykü dergisi var.( ya da incelenebilen.) Ulaşılamamış dergiler mutlaka vardır. Umarım en kısa zamanda onlar da görülür. Öykü dergilerinin genel panoramasına bakıldığında nitelikli edebiyat kaygısının gözle görülür olduğu ve bu bağlamda ciddi çalışmaların yapıldığı tespit ediliyor. 2012’de Notos’un “100 Temel Eser”, “Tomris Uyar”, “Popüler Edebiyat”, “Yusuf Atılgan”, “Ütopya ve Distopya”, “Edebiyatta İntihar” dosyaları; Dünyanın Öyküsü’nde, Gül Durmaz’ın hazırladığı Öykü Dergiciliğimiz yazıları, “Kısa/ Küçürek/ Mikro Öykü”, “Fantastik Edebiyat”, “Öykü (Okuma) grupları”,” Aşk ve Beden” soruşturma ve dosyalarıyla birlikte öykü üzerine yazılar ve söyleşiler, öykü atölyesinden seçme öyküler, Hece Öykü’nün “Çağdaş Türkmen Öyküsü”, “Çağdaş Kazakistan Öyküsü”, “Çağdaş Tatar Öyküsü” dosyaları , “Öykü Okuru Nerede?”  ve “Niçin Öykü Yazıyorlar?” soruşturmaları 2012’de dikkat çekiyor. Ayrıca Sarnıç öykünün ‘Odak Kitap’ bölümü de dikkate değer bulunuyor.
 Öykü hakkında yazılanlara bakıldığında da bu dergilerde kuramsal yazıların ve incelemelerin de önceki yıllara göre bol olduğu görülüyor. Yani hiç birisi bir seçki dergisi olmadığını, öykü hakkında konuşanların olduğunu gösteriyor. Eleştiri yazılarının kitap tanıtım yazılarına dönüşüm sürecine vurgu yapılırken, eleştirinin belli başlı isimler tarafından yapıldığı yeni eleştirmenlerin sayılarının çok az olduğu belirleniyor. Bunun da ‘Eleştiri Yokluğunda Öykü Yağmuru’na sebep olduğuna vurgu yapılıyor.
Bütün öykü dergilerinde ortak kaygının nitelikli öykü nitelikli edebiyat olduğu ve bu amaçla yolculuklarına devam ettiği tespiti yapılıyor.
Ayrıca dergilerde Türk öyküsünün yanı sıra Kürt öyküsünün de görünür olmaya başlandığının tespiti var. Bunda da Dünyanın Öyküsü’nün öncülüğü görülüyor.
Öykü dergilerinin niteliksel kaygılarının yanında nicelik olarak artışın yayımlanan öykü kitaplarında ve diğer dergilerin öyküye yer vermelerinde gözle görülür artışın olduğu görülüyor. Yıl içinde yayınlanan öykü kitapları istatistik olarak veriliyor. Bu kitapların içinde ilk kitapların artışı ve yayınevlerinin öykü kitabı basımında önceki yıllardan daha cesur olduğu vurgulanıyor.
Birkaç yazar aynı öyküyü, eş zamanla, farklı dergilerde göndermiş olması ve bu öykülerin çoğunun da yayınlanması tespiti de ilginç bir ayrıntı olarak dikkat çekiyor.
Öykü hakkında yazılardan ve öykülerden seçmeler yanı sıra ödül almış öykü kitaplarından ve kaybettiğimiz öykücülerden seçme öyküler de yıllığa zenginlik katıyor. Ayrıca öykü soruşturmaları, hem yayın yönetmenleriyle hem de ozanlarla yapılarak öykünün 2012 panaroması farklı çerçevelerden çiziliyor. Bunlar da öykü gündemini takip eden, bazı noktaları kaçırmış olma ihtimali olanlar için birer harita niteliğinde.
Ozanların “Öykü, şiirin uzun saçlı kız kardeşi midir?” soruşturmasına verdikleri cevaplar da şiir ve öykü arasındaki ilişkiyi görmemizi sağlıyor. Genelde soruşturmaya cevap veren ozanlar bu soruya evet ( ya da yakın) derken Ahmet Telli ve Salih Bolat’ın net cevabı diğerlerinden ayrılıyor.
Mümkün olduğu kadar nesnel olmak adına çok farklı isimlerin değerlendirmelerine yer verilmiş olması akıllara gelebilecek herhangi bir zümrecilik yapılmış düşüncesini ortadan kaldırılıyor.
Öykü yıllığı hazırlanacağını duyurduğu, adresini verdiği halde Kemal Gündüzalp’e sadece iki derginin ve üç kitabın ulaşmış olması da dikkat çekiyor.
Öykü yıllığını daha önce Edebiyat Ortamı Dergisi tarafından çıkarılan ‘2011 Öykü Yıllığı’ndan ayıran en büyük özellik daha kapsamlı, daha fazla sayıda öykücünün değerlendirmelerine, daha geniş (taranan) dergi yelpazesine ulaşmış olması ve Dünya Öykü Günü Bildirisi’ne  (İnci Aral imzalı)  yer vermesi. Ülkemizde konuşulan farklı dillerden de öykülerin seçkiye alınmış olması, ilgi çekici istatistik bilgileri ile 2012 öykü fotoğrafı gözler önüne seriliyor.
Yıllıkta, dergilerden seçilmiş öyküler, öykü yazıları, 2012’de yayınlanmış öykü kitapları, dergilerin yayınladıkları öykü sayıları ve hangi öykücünün yıl içinde hangi dergilerde kaç öyküsüyle yer aldığı gibi detaylarla büyük oranda 2012’nin öykü röntgeni çekiliyor.
Öykücüler için kaynak niteliğine ulaşmış öykü yıllığı özellikle genç öykücülerin başucu kitaplarından birisi olabilir.
Taranan dergiler listesi bile öykü yazmaya ve dergilerle yeni iletişime geçmeye başlamışlar için önemli.
Sonuç olarak: 2012’de öykü patlaması yaşandığı, ilk öykü kitaplarının sayısındaki ve yayınevlerinin öykü kitaplarına olan ilgilerindeki artışa dikkat çekiliyor. Eleştiri kıtlığının öyküdeki niteliği etkilediği, öykü dergilerinin niteliğe önem verdiği, öyküye olan ilginin her kesimden arttığı, şiirle öykünün akrabalığı, diğer edebiyat dergilerinin öyküyü bir dolgu malzemesi olarak görmesine rağmen yine de nitelikli öykülere yer vermeye çalıştığı, gibi değerlendirmeler yapılıyor.
Öyküseverlerin ve öyküde neler olup bittiğini merak edenler için edinilmesi gereken bir kitap.
2012 ÖYKÜ YAĞMURU/ ÖYKÜ YILLIĞI/ KEMAL GÜNDÜZALP/ DÜNYANIN ÖYKÜSÜ YAYINLARI