Hunat Medresesi’ne gittim. Fuara katılacak yayınevlerine baktığımda idare eder bir katılım liste

oluşturulmuştu.

 

Medreseye girer girmez bizi ilahiler karşıladı. Yani girer girmez kitap fuarının rengini anlamak zor

olmadı. Neyse artık girmiştik içeri. Yayınevlerine şöyle bir göz atınca ilgimi YKY çekti ve doğruca oraya

gittim. Heyecanla YKY’nin kitaplarına göz attım. İndirim olacağını düşledim. Baktım ki indirim falan

yok. Bahsedilen indirim zaten YKY’nin satıldığı bütün kitapçılarda olduğu kadar. Fuarın bir esprisi

yoktu yani. Sonra oradaki arkadaşlara YKY’den kimler geleceğini sordum. Burası YKY’nin yayınevi

standı değil dedi. Biz kitapçıyız diye cevap verdi. İşte Kayseri’ye açılan kitap fuarı dedim. Üzüldüm.

Gözüm İş Bankası Yayınlarını aradı. O da ne yazık ki öyle çıktı. Standın birinde üç dört tane iş bankası

yayınlarından çıkan kitap koymuşlar alın size katılımcı yayınevi İş Bankası yayınları. Yayınevi olarak

gelen bir Timaş, bir de Zambak idi öğrenebildiğim kadarıyla. Ayrıca kitap fuarında test kitapları falan

da olurmuş bunu da öğrendik. Fuarın en güzel yanı ebru sanatının icrasını canlı olarak izleyebildiğiniz

bir standın olmasıydı.

 

Kayseri’deki bazı kitapçıların sattıkları kitapların yayınevleri, sanki fuara katılıyormuş gibi gazetede yer

almış. Eğer öyleyse benim evimdeki kitaplıkta o kadar yayınevi standı var ki sevinmeliyim.

 

Keşke bunları yazmasaydım diyeceğim ama duramıyorum. Kayseri’ye yakışan bu mu? Kayseri bunları

hak ediyor mu? Koskoca Hunat Medresesi’nin açılışı böyle mi olmalıydı?

 

Yeri gelmişken söylemek istiyorum. Konya, Adana, Ankara Tuyap’ın kitap fuarlarını getirirken

Kayseri’nin etrafa bakmaktan başka bir şey yapmaması içimizi acıtıyor. İnsanlar da kitap fuarının

ne olduğunu bilmeden oldubittiye getiriliyor. Kitap fuarını da lunaparka çevirenlere elinize sağlık

demekten başka bir şey diyemiyorum. Sayelerinde ufkumuz açıldı.

 

Sevgili şehrim, güzel şeyler oluyor merak etmeyin. Bunlara can sıkacak olursak yüzümüzün gülmesi

uzun sürer. Size güzel şeylerden bahsedeyim. Uzun zamandır çeşitli edebiyat dergilerinde yazdığı

denemelerle hatırı sayılır bir şekilde tanınan Senem Gezeroğlu’nun Harflerin Aşkı isminde kitabı

çıktı. kitapta Senem Gezeroğlu’nun mistik tütsülerle bezediği, samimi duygularla kaleme aldığı, şiir

diliyle yoğurduğu denemeleri bulacaksınız. Özellikle tasavvuf kokusu hissettiğiniz denemelerinde

içinizi saracak sıcacık metinler okuyacaksınız. Kiminde mektup, kiminde bir şiir okumuş gibi

duygulanacaksınız. Ama bileceksiniz ki Kayseri’nin yetiştirdiği Senem Gezeroğlu yazdı ve ülkemizin

önemli yayınevlerinden İz Yayıncılık bastı. Senem Hanımın kitabının çıkmasının hemen ardından

Yağmur Dergisi Hikâye Yarışmasından aldığı ikincilik ödülü de peşinden geldi. Kayseri bu değeri

umarım tanır. Kendisine çıktığı edebiyat yolculuğunda başarılar diliyorum. Anlaşılan o ki ismini daha

sık duyacağız.

 

1-5 Mayıs tarihleri arasında 13. Uluslararası Öykü Günlerinde olacağım. Haftaya köşe yazım

yetişmezse diğer hafta görüşmek ümidiyle…