Bir taraftan 65 yaş üzeri karantinaları ve sokağa çıkma yasağı, bir taraftan #evdekal nidaları.

Bir taraftan ise saçma sapan sosyal medya oyunları!

Tanıdığım ve sevdiğim birçok insanın bu oyuna katılmış olmasından çok da ağır bir eleştiri yapmak istemiyorum fakat anlam da veremiyorum. Sosyal medyanın bu kadar hayatımıza girmiş olmasına da şaşırıyorum açıkçası. İnsanlar bunu sıkıldıkları için mi yapıyor yoksa işsiz oldukları için mi çözebilmiş değilim. Türkiye evde kalıyor ama yaptıklarıyla yok artık dedirtiyor. Tuvalet kağıdını top gibi sektirenler, kahve sunumları, kitap tanıtımları, profildeki en güzel(!) fotoğrafı paylaşma şartı, çocukluk anıları... Bunlar benim sadece bir gün içerisinde denk geldiklerim. Eminim bütün instagram kullanıcıları bu oyuna denk gelmiştir. Herkes paylaştığı şeyin üzerine birilerini etiketliyor ve sana meydan okuyorum diyor. Aman Allahım... Üstelik ateş emojisi ile hikâyeye yanıt şartı arıyor. Neden peki? Elbette herkesin şahsi hesabı olduğu için isteyen istediği şeyi paylaşır. Buna herhangi bir itirazımız da yok zaten. Fakat ülkece zor günlerden geçerken, duyarlılığın ve hassasiyetin nirvanasını yaşarken, bu paylaşımlar bana çok bencil ve gösteriş kaygısı güder gibi geliyor. Lüks ve şaşalı hayatımıza dışarı çıkamasak bile evde devam ediyoruz mesajı veriliyor. Hangimizin çocukluk fotoğrafı daha güzel, hangimizin kahve sunumu daha afilli, hangimiz daha güzel top sektiriyor, hangimiz daha kaliteli kitabı okuyoruz? Gerçekten tek kaygımız bu mu? Evde kalmak sana hiç yaramadı insanoğlu... Çünkü birçoğumuzun tuzu kuru! Zenginin karnı doydu, alışverişi tamamlandı. Kendine de vakit öldürecek bir oyun buldu.

65 yaş ve üzerinin sokağa çıkma yasağı sonrası İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun atmış olduğu twit ise sanıyorum ki günümüz insanını anlatan bir açıklama oldu. “65 yaş ve üstü risk grubunda olan büyüklerimiz evde kalarak sadece koronavirüsten değil, elinde telefonla dolaşıp onları kaydeden etkileşim hastalarından da korunacaklardır.” Ne kadar da doğru bir ifade olmuş “etkileşim hastaları!” Hatta az bile olmuş… Böylesi günlerde krizi fırsata çevirerek, evde kalıp aile bağlarımızı güçlendirmek varken sosyal medya manyaklığı yüzünden kimle nasıl dalga geçeceğimize şaşırır olduk. İşe yarar şeyler yapmakta zorlanan güzel ülkemin güzel insanları, kendiniz için, eğitiminiz için, geleceğiniz için boş zamanlarınızı daha faydalı işler yaparak geçirmenizi tavsiye ediyorum.