Görüşmeye gittiğimiz, Hastane Başhekimi İlhami Çelik, “Bekleyebilirseniz saat 13.30’da sorularınıza cevap vereceğim” dedi. Bizler bekleyerek görüşme saati geldiğinde, Başhekimin odasına çıktık.  Başhekim kamera önünde sorulara cevap vermek istemediğini belirterek çekim yapmamıza müsaade etmedi.

Biz de kendisine “Sohbet için burada değiliz, hastanede yaşanan sıkıntıları sormak için 1 saattir bekliyoruz” dedik. İlhami Çelik ise  “Televizyona çıkıp basın açıklaması yapmayı seven bir insan değilim. Personelde %80 sevmeyen varsa giderim sorun yok. Basın televizyon benim için önemlidir görünmeyi seven bir insan değilim.  Benim öyle bir yapım yok. Derdim de yok, bir yerde gözümde yok. Bir yere oynamıyorum. Ben basit bir adamım. Olacaklar beni ilgilendirmiyor gözümde de yok.  Yazdıklarınız doğru.  Beni ilgilendiren sadece ek ödeme Bu ayda yapılan ek ödemeler geçen senekinden daha az değil. Saat 17.00’den sonra,  Hocaların hastanede çalışmaması kararını ben verdim. Saat 17.00’dan sonra uzman doktorların çalışmama kararı ise bakanlığın genelgesinde var.  Genelge dışında bir şey yapmıyorum. Hastane yöneticileri arasında kavga olduğundan dolayı sorunların çözülmemesi doğru değil” dedi. 

Bizleri Şehir Hastanesi’ne davet eden, İl Sağlık Müdürü Ali Ramazan Benli, soruları orada cevaplayacağını söylemesine rağmen. Saat gelmemesine rağmen Cuma namazı bahanesi ile, bizleri ekmesi hiç hoş olmadı.  Konuya hâkim diyerek yönlendirdiği, Prof. Dr. İlhami Çelik’in de bizleri bir saat bekleterek kamera önüne geçmeyeceğini söylemesi de hiç hoş olmadı. Şehir hastanesinde problemler var. Biz bu problemleri muhataplarına sorup onlardan doğru bilgiler almaya çalışıyoruz.

Sağlık Bakanlığı’nın sağlıkta hizmet kalitesini yükseltmek amacıyla hayata geçirdiği yatırımların başında gelen ve Türkiye’nin en büyüğü olma özelliğini taşıyan Kayseri Şehir Hastanesi’nde süren problemlerden bahsetmek istiyorum.

Bu ülkede tasarruf adı altında çok yanlış şeyler oluyor. Bu hastanede 400-500 stajyer öğrenciler var. Öğle ya da akşam yemeklerini burada yiyorlardı. Maliyeti ne kadar olabilir ki, ancak yakın zamanda alınan karar ile bu öğrenciler yemek yiyemeyecekler, ya parasını ödeyip yiyecekler ya da aç kalacaklar. Öğrencilerin sıkıntısı olan bu sorunun çözüme ulaşması gerekiyor.  Binanın gereksiz ışıklarını reklam amaçlı yakarken 3 milyon elektrik faturası geldiği duyumunu aldık. Bu faturayı şirket ödemiyor. Tasarrufu oradan yapması gerekirken öğrencilerin yemeğini kesiyor. Ailelerin bu konuda çok fazla şikayeti var.

Başka bir konu ise bu binanın geçenlerde rögararı patladı, röntgen odalarına kadar kanalizasyon pis suyu ile doldu. Biz haber yaptıktan sonra şöyle bir açıklama gönderdiler: “Evet bu kullanıcı hatası, vatandaşlar oraya atılmaması gereken malzemeler yüzünden tıkandı.” Sıkıntı yaratabilecek şeyleri sizin önceden düşünmeniz gerekmiyor muydu? Bir bina rögarı değil de daha geniş daha büyük yapılamaz mıydı? Neyse bu konuyu da araştırıyoruz.

Gelelim başka bir konuya! Geçen hafta alınan karar ile Şehir Hastanesi’ndeki profesörlerin saat 17:00’dan sonra çalışmasına yasak getirilmiş. 17’den sonra burada bir profesör bulamayacaksınız. Bir ay sonra da uzman doktor saat 17’den sonra olmayacak. Akşamları burada hoca yok. Bu konu ile ilgili de yetkililerde bilgi almaya çalışıyoruz.

Bu hastanelerde doktor odaları yok. Bunları biz yazdıktan sonra bir kısım bölümleri kırıp döküp doktor hemşire dinlenme odaları yapıyorlar. Halen belli bölümlerde tadilatlar devam ediyor. Kısacası şirket buradaki sorunları tamamlamadan hastaneyi teslim etti.

Hastane beş yıldızlı otele benziyor. Mesele taş binanın özelliğinden kaynaklanmıyor. 

Kısacası bir an önce sağlık ile ilgili sıkıntıların bitmesini istiyoruz.