Son iki gün içinde ülkemizde yaşanan gelişmeler, toplumu derinden etkileyen bir krize dönüşmüş durumda.

Döviz kuru, özellikle dolar ve Euro, bir günde ciddi bir artış gösterdi. Merkez Bankası, döviz satışı yaparak kurdaki dalgalanmayı frenlemeye çalıştı. Ancak, önümüzdeki günlerde döviz piyasasında neler olacağı henüz belirsizliğini koruyor.
Aynı zamanda, Ekrem İmamoğlu’nun taraftarları ve CHP’liler, protesto eylemleri düzenleyeceklerini duyurdu. Emniyet güçleri gerekli tedbirleri almakta, ancak burada en önemli husus, tepkilerin ve protestoların hukuki çerçevede yapılması gerektiğidir. Unutulmamalıdır ki, adalet er ya da geç yerini bulur.

İmamoğlu’nun Diploması ve Hukuki Boyutu

Öncelikle, Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diplomasının 35 yıl sonra iptal edilmesinin nedenini ele alalım.
İmamoğlu ile birlikte100 kişinin diploması iptal edildi. Burada önemli olan, İmamoğlu’nun ve diğer kişilerin diplomalarının sahte olmamış olmasıdır. Diplomanın orijinal olduğunu ve üniversite tarafından verilmiş olduğunu göz önünde bulundurursak, sorun gerçekten ne? İddiaya göre, İmamoğlu’nun yatay geçiş yaptığı üniversitenin denkliği olmadığı için bu iptal kararı verilmiş. Ancak bu durum, İmamoğlu’nun hatası değil, üniversitenin sorumluluğundadır. Eğer üniversitenin denkliği yoksa, İmamoğlu’nun başvurusu kabul edilmemeliydi. Üstelik bu durum 35 yıl sonra akla gelmişse, bu konuda hukuken bir zaman aşımı söz konusu olamaz mı?

Diploması iptal edilenler arasında, Galatasaray Üniversitesi İşletme Bölümü Başkanı Prof. Dr. Aylin Ataay Saybaşılı da bulunuyor. Saybaşılı'nın diplomasının iptal edilmesiyle birlikte, akademik unvanları da tartışmaya açılmıştır. Yüksek lisans ve doçentlik unvanları da geçersiz hale gelmiş olacak. Bu durumda, Saybaşılı’nın ders verdiği öğrencilere verdiği sınav notları, mezun ettiği öğrencilerin diplomaları da geçersiz mi sayılacaktır? Yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin diploması da iptal edilmesi gereken bir durum yaratmış olabilir.

Bu durum sadece akademik camiayı değil, aynı zamanda kamu sektöründe yıllarca çalışan ve emekli olan kişileri de etkileyebilir. Kamu kurumlarına bu diplomalarla giriş yapanların durumunun ne olacağı, emekli maaşlarının kesilip kesilmeyeceği gibi sorular ciddi bir şekilde gündeme gelmelidir.

Eğer hukuki süreç doğru bir şekilde işlemezse, bu mesele ülkemizde büyük bir kaosa yol açabilir. Bu nedenle, mahkemelerin verdiği kararların dikkatlice incelenmesi ve gerektiğinde iptal edilmesi önemlidir.

İmamoğlu’nun Gözaltına Alınması ve Hukuki Süreç

Dün, Ekrem İmamoğlu ve 100 kişi gözaltına alındı.
Hukukun siyasallaşması ve adaletin sağlanmasındaki sorunları eleştiren bir kişi olarak, hâlâ hukukun üstünlüğünü savunuyorum. Ancak, Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan dosyanın içeriği ve delilleri bilinmeden, olaylar hakkında yorum yapmak yanlış olur. İmamoğlu suçluysa, suçlu olduğunu kabul etmek gerekir; suçsuzsa, bunun da kabul edilmesi gerekir.

Ülkemizde, bazen bir kişi bir günde vatansever olarak övülürken, ertesi gün aynı kişi terörist ilan edilebiliyor. Bunun geçmişteki örnekleri, yakın tarihte çokça görüldü. Birçok kişi, önce terörist olarak hapse atıldı, sonra vatansever ilan edilerek serbest bırakıldı. Hizmet hareketi İslami cemaat olarak tanıdığımızı zannettiklerimizde Terörist ilan edilip cezaevlerine gönderildi.
Bu yüzden, Ekrem İmamoğlu ve diğer tüm bireyler hakkında yorum yaparken, sadece doğru ve kesin bilgilere dayanarak hareket etmemiz gerektiğini unutmamalıyız.