Nereden nereye geldik… Bir zamanlar belediye başkanlarımız, çalışanlarına Türkiye'de herkesten önce zam açıklardı. Üstelik, ülke şartlarının üzerinde maaş artışlarıyla işçilerini mutlu ederdi. Kayseri’deki belediye başkanları adeta yarışır, biri %10 zam verirse diğeri %15 verirdi. O günler artık mazide kaldı…
Bugün ise belediye başkanları, kapalı kapılar ardında toplanarak birbirlerine "Aman fazla zam vermeyin, bizim de başımızı belaya sokmayın" diye akıl veriyor! Eskiden iyilikte ve güzellikte birlik olanlar, şimdi zulümde ve eziyette birleşiyor.
Bir zamanlar örnek gösterilen belediyelerimiz, artık sadece gazete kupürlerinde kaldı. Elektriğe korkunç zam, suya korkunç zam, doğalgaza korkunç zam! Peki, belediye şirketlerinde çalışan işçilere ne var? "İşine gelirse çalış, beğenmiyorsan bırak git!" mantığı.
Hatırlarsınız, geçtiğimiz günlerde bir işçi meydanda kendisini yakmaya çalıştı. Bir başkası intihar etti, bir diğeri yaşamına son vermeye teşebbüs etti. Bunları mutluluktan mı yaptı sanıyorsunuz? Tabii ki hayır! Belediye şirketlerinde çalışan işçilerin büyük bir kısmı evini geçindiremiyor!
Kaymek’lerde, Melmek’lerde, belediye kafelerinde, Spor A.Ş.’de, Kültür A.Ş.’de çalışanlar mağdur durumda. Dün, işçilerin sabrı taştı; işten atılmayı göze alarak iş bırakma ve protesto eylemine giriştiler. Neyse ki, Memduh Büyükkılıç telefondan yaptığı açıklamada "Şehir dışındayım, gelir gelmez ilk toplantıda konuyu görüşeceğiz" diyerek protestonun şimdilik önüne geçti.
Buradan, başta Memduh Büyükkılıç, Ahmet Çolakbayraktar, Mustafa Palancıoğlu, Mustafa Yalçın olmak üzere tüm belediye başkanlarına sesleniyorum: Çalışanlarınıza sahip çıkın! Ramazan ayına mutsuz ve kaygılı değil, yüzleri gülerek girsinler.
Gerçi bu ülkede insanların yüzünü güldürmek zor ama hiç olmazsa üzerinize düşeni yapın!
En kısa zamanda bir araya gelin. "İşçilerin yüzünü nasıl güldürürüz? Dertlerine nasıl çare oluruz?" diye beyin fırtınası yapın! "Nasıl daha az zam veririz, işçilerden nasıl kurtuluruz?" diye değil!
Aslınıza, adaletinize dönün, vicdanınızı dinleyin! Hazreti Ömer’i hatırlayın, Allah’ı hatırlayın.
Sağlıcakla kalın.