18 yaşını bitiren her gencin hayali sürücü belgesi sahibi olmak.
Evinde ailesinde aracı olsun olmasın insanlar ehliyet almak için illaki sürücü kurslarının kapısını çalmaktadırlar.
Kimdir bu sürücü kursları nasıl işleyiş yaparlar?
Çoğu insanın yolu illaki bu kurslardan geçmiştir ve geçecektir.
Sürücü kursları Valiliğin her yıl ocak ayı içinde ülkenin ekonomisi ve tefe- tüfe -enflasyon -gibi argümanlara bağlı olarak bir taban fiyat belirler.
Kurslar da kendi kar marjlarını ortaya koyarak her sınıf sürücü belgesi için fiyatlarını Bakanlığa bildirirler.
Şehrimiz Kayseri'nin vazgeçemediği pazarlık eş dost indirim talepleri sürücü kurslarının en çok boğulduğu ve kırılma noktalarının başladığı durumlardır.
Vatandaşımız şunu bilmelidir ki ucuz etin yahnisi olmaz.
Veliler veya kursiyerin kendisi “ikram” yani indirim istedikleri aman ya noksan eğitim için zemin hazırlarlar veya kursları ciddi zarara sokarlar.
Sürücü belgesi almak için ilk öğretimin ilk dört yılını bitirdiğini yani eski tabirle ilk okul mezunu olduğunun belgesi, aile hekiminden sürücü olur raporu, biyometrik resim ve sabıka belgesi gibi kırtasiyeye bağlı belgeleri kursa getirmeleri gerekir.
Kurs kaydından itibaren her ayın biri ile onu arası gruplar oluşur ve teorik dersler eğitim verilir bu arada eski tabirle yazılı yeni tabirle elektronik sınav için sınav harcını Milli Eğitim Bakanlığı hesabına kursiyer kendi yatırır ve sınava girmeye hak kazanır.
Ve artık direksiyon eğitimi başlar yönetmelikle belirlenen 14 derslik eğitim kurs araçlarında kursun usta öğreticileri ile verilir.
Bu eğitimlerde geri park yani L park ve çapraz park (iki araç arası )park yokuş durma kalkma ani fren 25 metre geri gibi beceriler öğretilirken birde bunlara “U” dönüşler eklenmiş bulunmaktadır.
Ayrıca sınavlar iki ayrı parkurda da yapılmaktadır.
Kursiyer bir parkuru zor öğrenirken ikinci parkuru öğrenip kavraması da bir hayli zorluklara sebep olmaktadır.
Kurslar 14 dersin 7 sini bir no lu parkurda 7 dersini 2 no lu parkurda verdikleri için .
Kursiyerlerin bu karışık sistemde elbette kafaları da karışmaktadır.
Ülkemizde 5 bine yakın Sürücü kursu vardır.
Her şehirde çift parkur bulmakta oldukça zor bir durumdur.
Yönetmelik kurslara sadece 14 ders zorunluluğu getirdiği halde kurslar sınav günü araçlarını ve usta öğreticilerini sınav yapıcı olan Millî Eğitim Bakanlığı'na dolayısı ile kursların bağlı bulunduğu İlçe Milli Eğitimin ukdesine vererek sınav oluşumuna katkı sağlamaktadırlar.
Sınav esnasında önceden ön koltuğa sürücünün yanına sürücü kursunun usta öğreticisi oturmakta iken şimdi ise Milli Eğitim Bakanlığı'ndan sınav için gelen sınav komisyonu oturmaktadır.
İşte sürücü kurslarını sıkıntısı burada başlamaktadır.
Öne oturan sınav yapıcı ayağının altındaki yedek debriyaj ve firene seri basmaya alışık olmadığı için sınav esnasında kazalar oluşmaktadır.
Sürücü kursu aracının oluşan kazalardaki zarar ziyanın karşılanması ortada kalmaktadır.
Kimi zaman önde oturan sınav yapıcı sorumluluk almamaktadır.
“K” belgesine haiz olan kursiyer suçlu bile olsa sürücü kursunun zararını üstlenmemektedir.
Öndeki komisyon üyeleri sanki kazalar sınavlarda normal bir halmiş gibi kendilerini olayın tamamen dışında bırakmaktadırlar.
Bu gibi durumlarda kurslar nerede ise” pert” e çıkan araçlarını sineye çekmektedirler.
Oysaki sınav esnasında kursların usta öğreticileri önde oturmuş olsalar
Tehlike esnasında daha seri ve uzan bir davranışla kazaları minimalize etmekte mahirdirler.
Yani kursların sınavlardaki olası zarar ve ziyanlarının karşılanması olamadığından kurs sahipleri büyük zarara uğramaktadırlar.
Kanun koyucu yönetmelik belirleyici yetkililer sınavlarda olası bir kazada sınav yapıcıya da yaptırım uygulanan maddeleri yazılı metin ile belirleseler sınav yapıcılarda ellerini taşın altına koysalar bu tip kazalarda vur abalıya misali MTSK'lara bu işler ihale edilmese işte budur hakkaniyet denilecek.
Zira sınav yapıcı sınav yapmasının bedelini ücret mukabilinde almaktadır yani kazanç sağlamaktadır.
Riske kazaya iştirak edilmeden kazanç sağlamakta Allah için hak değildir.
Yani Demem o ki sınav günlerinde kursiyer geçerse mutlu ehliyete kavuştu
Kalırsa üzgün zira iki zorunlu ders ve sınav ücreti 4 bin TL ödeyecek
Ama MTSK'lar işin bedava yükünü ve stresini çekmektedirler.
Bu da kursların makus talihi olmamalıdır.
Kursiyerin direksiyon sınavına girebilmesi için 2024 yılında 750 tl olan sınav harcı yani sınav yapıcı olan Milli Eğitim Personellerine ödediği ücret 2025 yılı için 1350 tl olmuştur.
Mesai dışı olan bu sınavlarda Milli Eğitim Personeli elbette bir ücret alacaktır zira mesai saatleri dışında hafta sonları bu özveri görevi yürütmektedirler.
Bunun yanında hiçbir ücret almadan aracını risklere göğüs gererek sınava tahsis eden ve bu araçların yakıtını amortismanını kendileri üstlenen kursların araçlarda Millî Eğitim Bakanlığınca bir ödenek kapsamına alınmalıdır.
Ayrıca Usta öğreticilerde tıpkı sınav yapıcı Milli Eğitim Personelleri gibi ödeneğe tabi olmalıdırlar bu da usta öğreticilerin en doğal hakkıdır diyorum.
Buradan Milli Eğitim Bakanı'mıza ve yetkililerimize bu konuda bir çalışma yapılmasını da hassaten rica ediyorum.
Yine sürücü kursu araçlarını birçok sigorta şirketi özel sigorta yani “kasko” dediğimiz kapsama almamaktadır.
Bu konuda MTSK'ların en büyük aşmazlarından biridir.
Hayatımızın konforunu artıran sürücü belgelerimize sahip olmamızı sağlayan MTSK'ların sıcak- soğuk- kar- kış- dolu yağmur fırtına kar demeden özveri ile çalışmalarının illaki bedeli olmalıdır.
Ömründe bir kere ehliyet alıp bunu ömür boyu kullanacak gereğinde o ehliyet sahibine iş kapısı meslek olacaksa ehliyet fiyatları ucuz olmamalıdır.
Yine MTSK'ların bir kanayan yarasıda her yıl ödedikleri ve her yıl katlanarak çoğalan ruhsat harçlarıdır.
Sanki her yıl yeniden ruhsat alıyorlarmış gibi kurumlar harç ödüyorlar.
Bu konu yıllardır çözüme ulaştırılamadı.
Kurslarda kullanılan araçlar belirli yaşların üzerine ulaştığı zaman Bakanlık derhal araçları sistem dışına atmaktadır.
Bu yıl deprem bölgelerine opsiyon sağlanıp diğer bölgeler kapsam ışı bırakıldı.
Doğrusu buda hakkaniyetli olmadı araç fiyatlarının bütçeleri aşan pozisyonları MTSK'ların gelir gider dengesini alt üst etmiştir.
Sürücü kursunda 10 yaşını geçti diye sistem dışı araçların yüzbinlerce muadili TÜVTÜRK muayenesini geçtiği için akan trafikte dolaşmaktadırlar.
Hani derler ya bu konuda Kurslara çok fazla yazık oldu.
İlerleyen zamanlarda ehliyet sınavları serbest platformda bir güzergaha bağlı olmadan yapılacak olursa,
Yine öne sürücü koltuğunun yanına Kursların usta öğreticileri oturmaz ise sınav yapıcılar öne oturur ise vay kursların haline.
Kanun koyucular yetkililer bu işe ivedilikle el atmalı.
Usta öğretici kursiyerinin yanında olursa kazalar minimuma düşer.
Kurslarda Cumartesi -Pazar aracını sınavda sebil ve hayratmış gibi
Hibe etmek yerine…
Ticarette esas olan kazanmak ise kursları hocaları da araçları da hakkını almalıdır.
Ayrıca Bir sınav gününde bir araçta 10 kursiyerin sınav yapılması da
İş yükünü artırmaktan başka bir şey değildir.
Madem sınavlar mesai saati ve günü dışında yapılıyor komisyon arttırılarak araç başına sınava alının kursiyer sayısı da arttırılmalıdır.
Sürücü Kursları devlete akar sağalan katma değer üreten ve de istihdam sağlayan kurumlardır.
Özel öğretim kurumları içinde
MTSK'lar en riskli iş üstlenen ve en fazla yıpratılan sektörlerdir.
Kursların süreklilik arz etmesi için şartlarını iyileştirilmesi ve kimi konularda Devletin illaki desteğine ihtiyacı vardır.
Hayatımıza lüks sağlayan Yaşam konforumuzu güzelleştiren kurslarımız daim olsun.