Liyakat sözlük manası yani Türk Dil Kurumu açıklamasında.

Bir kişinin belirli bir görevi veya pozisyonu hak etmesi,
O göreve uygun niteliklere sahip olması.
Gerek özel gerek resmi.
Partiler…
Sivil toplum kuruluşları…
Yani bir yerlerde bir taş başına çıkanlar…
Görev yapanlar bu niteliklere sahip midir...?
Veya yetki sahiplerinin kaçta kaçı bu görevleri layığı ile 
Yapabiliyorlar…?
Kamuda sınav sistemi ile terfiler gerçekleşiyor amenna,
Lakin bir göreve aynı derecelerde olup ta içlerinden biri hangi değerlerle veya liyakat ile onore edilerek oturtuluyor.
Sorgulamak lazım derim.
Hele hele partiler siyasi oluşumlar.
Odalar…
Buralarda bir secim illaki var ama,
Kim şunu diyor…
Filanca bu görevi benden daha iyi yapar…
Diyebilen varımdır.
Odalarda bir kere o koltuğa oturanlar nerede ise hiç kalkmayacaklar.
Veya koltuktakiler kendilerinden sonra o makamlara gelecek yeni isimlere ne kadar yol açıyorlar.
Bence değil yol açmak, 
Parlayacak bir isme denk geldikleri zaman o ismi silme çabaları ve 
Bizans oyunlarının alası yapılıyordur.
Uzağa gitmeye gerek yok.
Şehrimizde 
Odalar 
Sivil toplum kuruluşları.
Belediye başkanları.
Parti başkanları.
Kaç tanesi kendilerinden sonra o koltuğa oturacak birine, 
Tecrübesini aktarıyor bilen şahit olan varsa öğrenmek isterim.
Özellikle siyasi partilerde Kaç koltuk LİYAKAT esası ile dolduruluyor?
İllaki tek tük te olsa istisnalar vardır.
Ama bir atasözü derki.
“İstisnalar kaideyi bozmaz”
Evet istisnalar kaideyi bozmuyor…
Biz büyük bir ülkeyiz.
İstisnalarla avunacak durumda değiliz.
Siyasi partilerde kaç kişi Hak rızası için görev yapıyor?
Birçoğunun emel ve arzusu.
Ya meclis üyesi…
Ya belediye başkan olmak.
Ya da Milletvekili olmak.
Bunun kadın erkek fark etmeden çoğunun arzu ve emeli olduğu kanaatindeyim.
Yine istisnalar kaideyi bozmaz diyoruz.
Partilerde amansız bir kalabalık ortam.
Hele bu partiler iktidar partileri ise.
Bir yerde bir işi olan illaki bu partilerin il ilçe başkanlarına bir uğrak veriyor.
Ne denir umut fakirin ekmeği…
İstekler iletiliyor…
Bu başkanlar belki ellerinden geleni yapıyorlar belki de,
Eskiden olduğu gibi sigara kağıdına yazıyorlar.
Ama vatandaş umutlanıyor işte.
Kimse ben bu göreve bu masaya bu koltuğa layık değilim demiyor.
Günümüzde herkes her şeyi biliyor.
Oysaki insanın bilmesi gereken tek şey HADDİDİR.
Yani Liyakat askıda kalıyor.
Parti başkanları partililer…
Seçilmişler…
Ulaşılamaz olmayınız.
Vatandaş atanmışlara ulaşırken.
Seçilmişlere uzak kalmamalı.
Sivil toplum kuruluşları partiler gönüllülük esasına dayanır.
Bu görevleri bir beklenti gereği yapmamak gerekir.
Yani Bu görevler sevda işidir.
Sevgiyi bilmeyenler bu görevlere talip olmamalı.
Siyasiler 
Vekiller
Başkanlar
Yerlerinize yeni nesiller yetiştiriniz.
Ben yoksam bu iş biter demeyiniz.
İnsana yatırım yapınız.
Cennet Mekân Başbuğ
Alparsan Türkeş’in 
Bir sözü vardır.
Makamlardan değer kazanmayınız 
Oturduğunuz makamlara değer katınız derdi.
Ne de güzel ve doğru bir sözdür.
Yolumuz Makamlara değer katanlara denk gelir,
Umarım.
“Devlet Ebed Müddet” dir.
Bunu unutmayalım.
14 Şubat bir ritüel olsa da…
Sevelim…İllaki …SEVELİM..
Sevgi ile kalınız.