Ben, Devletçi, Milliyetçi bir insanım. Gazetemizin yayın politikası ve çizgisi de görüşlerimle paraleldir. Tabi paralel deyince yanlış anlaşılmasın 

Direk olmasa da çeşitli yollarla baskılara devam ediyorlar: “Gün olur devran döner, bugünün yarını da var,  neyine güveniyorsun, üflesek yıkılırsın” gibi...

Tamam da biz, Devlet FETÖ’yü terör örgütü ilan etmeden önce terör örgütü ilan etmiştik zaten. 

Korkacak bir şeyimiz de yok. Yapabileceğinizin en iyisini zaten yaptınız. Biz sizin gibi himmet adı altında topladığınız paraları şahsi hesaplarınıza geçirerek holdingler kurmadık. Bulunduğumuz noktaya emeğimizle, tırnaklarımızla kazıyarak geldik.  

Kaybedeceğimiz sadece işimizdir. Onurumuzu, vatan sevgimizi, bizden alamazsınız. Korkumuz yok. Bilin ki kurduğunuz kumpaslar bir gün dönüp sizi bulacaktır.

Paralel örgüt üyeleri, hala bunlardan medet umanlar ve yandaşları şunu iyi anlamanız lazım.  Paralel yapılanma bir terör örgütüdür. Bunlardan size fayda gelmez.  Amaçları ülkemizi bir bataklığın içine sokmaktır.

 

Terörle mücadele, devlet politikasıdır. Zaman, zaman zaafa uğrayabilir, kimse ümitlenmesin. Bu devlet tarih içerisinde ne zorluklar ne hainlikler görmüş hepsini de alt etmiştir.

PKK, DAEŞ,  FETÖ,  bilumum örgütler yok olup gidecek. Hainler, yandaşlar ve bu örgütlerden rant sağlayarak sessiz kalan kamu görevlilerinin hepsi gün gelecek hesap verecek.

Devlet FETÖ’ nün gelir kaynaklarını bir bir kuruturken, örgütte boş durmayarak kendine yeni gelir kaynakları arıyor. Şeker Fabrikaları gibi fazla dikkat çekmeyen kooperatiflere ve işletmelerin peşine düşen cemaat,  Vergi ve SGK'daki uyuyan hücreleri uyandırarak küçük esnaf ve iş adamlarının peşine düştü.

FETÖ Terör örgütü ilan edilmeden önce cemaatin yanında olmayanlara, himmet vermeyenlere nasıl kumpaslar kurulduğunu hep beraber yaşayarak gördük. Kimilerini sahte belge ve delillerle cezaevine sokarlarken, iş adamlarını, küçük esnafı iflasa sürüklediler. 

Cemaatin gazetesine abone olmayan esnafa ertesi gün ya SGK müfettişleri yâ da vergi müfettişleri geliyor, cezaları geçirdikçe geçiriyorlardı. Yüklü miktarlarda ceza almış cemaatin işadamlarının vergi ceza ve borçları ise nasıl oluyorsa affediliyordu.

SGK ve Vergi Daireleri'ndeki paralel yapılanmaya henüz sıra gelmedi sanırım.  Çünkü hala cemaatin işyerlerine son derece toleranslı davranırlarken,  cemaatin karşısında olanlara baskı üzerine baskı yapıyorlar. Evlerine, araçlarına, banka hesaplarına, kamu kurumlarındaki alacaklarına haciz koyarak ticaret erbabını iflasa sürüklemeye devam ediyorlar.

Bu konuyu önümüzdeki günlerde daha sağlıklı bir şekilde kaleme alacağım, saygılarımla.