17-25 Aralıktan sonrasında Paralel yapıyla alakası olan şirketlere yönelik başlatılan soruşturmalar da birçoğu için kayyum atanması ve şirketlere el konulması gündeme gelmişti.

Şirketlerine el konulacağını anlayan Paralel yapıya hizmet etmiş iş adamları, darbe girişiminin hemen öncesi işletmelerini birilerinin üzerine devir ederek yurt dışına kaçtı.

 Yalnız bu kaçışları, onların hileli şirket devirlerine engel olmadı. Devletin ilgili kurumları bu şirketleri tek, tek tespit ederek kayyum atamaya başladı. İşte ne olduysa bu arada olmaya başladı.

Ahlaksızlığın bu kadarına pes doğrusu

Hükümete yakın bazı iş adamları ve siyasiler,  paralelcilere ait şirketlerin üzerinden rant elde edebilmek için yeni planlarını devreye soktular.   Siyasiler ve iktidara yakın iş adamları el koyulacak paralel şirket yetkilisi iş adamları ile anlaşıyor, şirketi başka bir isme devir etmiş gibi gösteriyorlar. Sonrasında ise bu şirketi biz ya da yakınlarımız devir aldı, buraya kayyum atamayın diyerek yetkililerin yanına koşuyorlar.

Ana kalp hastanesine, kayyum atanmaması toplumda idarecilere karşı güveni zedeliyor. 

Nerdeyse bir sene önce devir edilen Kayseri göz hastanesine kayyum atayarak el koyan yetkililer. Daha bir buçuk ay önce devir edilen Ana kalp hastanesine bir şey yapmıyorlar.

 Paralel yapıya ait şirketi kurtarmak için yada o şirket üzerinden rant elde etmek için  olaya müdahil olanların durumu ise daha vahim. 

Bunlara sormak istiyorum. Hileli satın aldığınız şirketler  için verdiğiniz o paralar  FETÖ’ye finans olarak gitmiyor mu?