Kısacası, özetlemiş olduğum Dönüşüm kitabında bir sabah uyandığında kendini kocaman bir böceğe dönüşmüş olarak bulan genç bir pazarlamacı Gregor Samsa’nın öyküsüdür. Samsa yıllarca köle gibi çalışarak anne-babasına ve kız kardeşine bakmıştır. Ancak o talihsiz sabahın ardından herkes tarafından dışlanacak, artık bir parçası olmadığı bir dünyada bulacaktır kendini.

Bazı insanlar hep yarınlarını bir gün önceden planlar. Ama kimse yarının bize neler getirebileceğini asla tahmin edemez.
Tıpkı Gregor Samsa gibi… Uyandığında bir böcekti. Bu dönüşümü daha önce mi geçirdiğini yoksa uyandığı sabah mı geçirdiğini tam olarak anlayamadım? Çünkü aniden uyandığında geçirseydi, şaşkın olurdu. Önceden geçirseydi de sürekli olan bir düşü olmazdı. Ama vücudunu kontrol edememesinden dolayı yorumlayarak aniden bir sabah uyandığında bu dönüşüm gerçekleştiğini varsayalım; ailesi Gregor ’un durumunu biliyor. Ve kurguda oturtamadığım yer burası.
Gregor 5 trenine binip işte olması gerekirken saat 8 idi ve çalıştığı bir firmadan, denetleyici gelmişti. O zamanlarda birçok tembel çalışan olduğundan hastayım deyip bahane edenler çok oluyormuş ve bu yüzden de çalıştığı firmalardan kontrol etmeye geliyorlarmış.
Gregor, beş yıllık çalıştığı bu sürede hiç hastalığını bahane etmemiş olsa da onu da kontrole gelmiştiler. Gregor ‘un odası da kilitli olduğundan kapı açılmıyordu ve gelen temsilci ise sinir krizi geçirmek üzereydi. Gregor neler olup bittiğini işitip anlayabiliyordu ama sesini karşısında kilere duyuramıyordu.
Nitekim firma temsilcisi gittiğinde Gregor artık tamamen işsizdi ve ailesini O geçindirdiği için maddi sıkıntılar yavaştan başlayacaktı.
Ailesi sanki Gregor ‘un bu halinden haberdar gibiymiş gibi –ki haberdar olarak bahsediliyor. Gregor’a öğlen ve akşam yemekleri için odasına yemekler bırakıyorlardı. Ve bu işi kız kardeşi yapıyordu çünkü annesi Gregor’u gördüğü anda fenalık geçiriyorduki. Kız kardeşi bile korkuyordu.
Evdeki çalışanlarda Gregor’un halinden haberdarlardı ve onlarda korkuyorlardı. Hatta evin aşçısı istifa bile etmişti. Zaten ailesinin maddi geliri olmadığından da elbet yakın zamanda çıkarılmak zorunda kalacaktı.
Bayan Samsa örgü örerek, kız kardeşi tezgâhtarlık yaparak ve yıllardır hiç çalışmayan tembel babası da bir bankada görevli olarak çalışsalar da bir türlü maddi durumları düzelemedi. Hatta bu yüzden aile yadigârları olan mücevherleri bile satmak durumunda kaldılar.

Gregor tüm gününü bir odada geçirdiği için kendine yeni bir uğraş olarak duvarlara tırmanmayı adet edinmişti. Ve kız kardeşi de Gregor’un daha rahat hareket edebilmesi için annesiyle beraber eşyaları dışarı taşırken, neredeyse bir an Gregor insan benliğini kaybettiğini düşünmüştü ve bir şekilde eşyaların taşınmasına engel olmuştu.
Kız kardeşi artık ondan gerçekten hem tiksiniyor hem de korkuyordu. ve Gregor bu yüzden birisi odaya gireceği sırada kendisini bir battaniyenin altına saklıyordu. Annesini çok özlemişti ve muhteşem keman çalan kız kardeşini konservatuvarda okutmak isteyen Gregor, hayallerinden vazgeçmek zorunda kalmıştı.
Ve bir gece oturma odasına gitmek isteyen Gregor, babasının gazabına uğrayarak elma bombardımana tutulmuştu. Çok fazla yara almasa da yine de hareket etmekte zorlanıyordu ve hayatı annesinin yakarışları ile bağışlanmıştı.
Bunun üzerine deliren Bay Samsa, Gregor’a ağır yaralar vermiş ve onu odasına postalamıştır. Kız kardeşi ise artık isyan ederek; abisi yüzünden hayatlarının mahvolduğunu duyunca Gregor ağır bir acı hissetmiştir. Ve ardından da son nefesini vermiştir. Gregor’un ölü böcek bedenini ise eve gelen gündelik kadın bulmuş ve Samsa ailesine söylemiştir. Samsa ailesi ise birkaç dua ederek bu evden tamamen taşınıp yeni bir hayat kurmayı tercih etmişlerdir.

Ben açıkçası Gregor öldüğünde bir gözyaşı dökerler diye düşünmüştüm ama böyle bir şey olmadı. Gregor’un da böceğe dönüştükten sonra kendi düşünceleriyle kendisine dramatize bir ortam yaratmamıştı. Olacağı kişiyi reddetmemiş ve kabullenmişti. Her gün bir şeyler keşfetmek için çabalamıştı. Zaten bu hikâye de Franz Kafka’nın yazdığı romandan sıkılıp bir mola sürecinde yazdığı bir öyküdür.

Gregor her ne kadar ir böceğe dönüşmüş olsa da sanki bir insandan bahsedilirmiş gibi anlatılıyordu. Ne kadar basit bir hikâye gibi dursa da aslında öyle değil. Her nasıl bazı kurgular gerek kötülerin veya ağıza alınmayacak kişilerin yaşam öykülerini anlatıyorsa bu kitapta başka bir canlının yaşam öyküsünü anlatıyor.

Keyifli okumalar...