1-Siyasi kolu, 2- Finans kolu 3- Hukuk kolu 4- Eğitim kolu 5- Emniyet kolu 6- Asker kolu bulunmakta. 7-Medya kolu.

Paralel devlet yapılanmasının terör örgütü ilan edilmesi ve kırmızı kitaba girmesinden sonra, örgütle mücadele edilmeye başlandı.  Acaba Devlet bu örgütün kurucusu ve liderinin Fethullah Gülen olduğunu, topluma inandırabildi mi?

Bence sorunun cevabı, tabi ki hayır. Devlet paralel yapılanmayı örgüt olarak kabul etmesinden önce, kimler bu cemaati örgüt kabul ediyorsa onlar örgüt demeye devam etti, kimler de bu cemaate teslim olmuşsa, hala teslim olmaya devam etti. İstisnalar kaideyi bozmaz. Bu işte sanki bir yanlışlık var.

Ya cemaat örgüt değil, ya da devlet örgüte karşı yeterince etkin değil. 

Terör örgütü ile mücadele ediyorsanız, bütün kolları ile mücadele etmelisiniz.  Finans koluna karşı etkin olur, siyasi koluna dokunmazsanız veya hukuk yoluna operasyonlar yaparken medya kolunu dikkate almazsanız yapılan işte başarılı olamazsınız. 32 yıldır PKK ile yapılan mücadele gibi başarısız olursunuz. Toplumu değil, sadece siyasetçiler olarak kendinizi kandırırsınız.

Şunu söylemek isterimki bu örgütle Türkiye’de sadece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan mücadele ediyor. Onun dışında mücadele hikâyeden sürüyor gibi. Bir zamanlar aralarından su sızmayan Gülen cemaati ile dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilişkilerinin bozulma gerçeklerini daha önce defalarca yazdım. 

 Ortada binlerce mağdur varken, yüz binlerce haksız çıkar sağlamış olanlar varken, devletin tüm gizli sırlarını dünyaya deşifre eden bir yapı oluşmuşken, bu saatten sonra gerçekte paralel Devlet yapılanması var mı, yok mu tartışması çok aptalca geliyor.

 

Gelelim fasulyenin faydalarına, Kayseri bu işin neresinde? Cevap tam göbeğindedir.

Paralel devlet yapılanmasının en önemli siyasi ve finans kolu bu şehirdedir. Türkiye’nin her şehrinde operasyonlar hız kesmezken, Kayseri’de ise cılız operasyonlar yapılarak her şeyin üstü örtülmeye çalışıyor.

1-Finans kolunda yapılan operasyonlarda bazı iş adamlarına operasyon yapılırken, bazılarını ise birilerin koruyup kollamasını anlamak mümkün değil.

2- Devletin paralel yapıyı terör örgütü ilan etmesinden sonra meydana çıkıp dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ı istifaya çağıran dernek yöneticilerini Kayseri’ye getirip çiftçilerin fabrikasına başkan yapanları anlamak mümkün değil.

3- Terör örgütüne bedavaya arsalar verip, imar değişikliği yaparak milyarlarca dolar, rant sağlayan belediye başkan ve yöneticilerine sessiz kalınmasını anlamak mümkün değil. 

4- Kayseri basınını yok etmek için haksız yere Kayseri yerel gazetelerinin cebinden milyonları alıp, yüklü cezalar kesen ve batmalarına neden olan Basın İlan Kurumu'na çanak tutan siyasetçileri anlamak mümkün değil.

5- O benim ahbabım dokunmayın, o iş adamının Kayseri’ye hizmeti çoktur dokunmayın, O başkan oy getirir sesinizi çıkartmayın, bu siyasetçiye dokunursanız kafamız ağrır buna da dokunmayın, vs.

 

Eee devlet kime dokunacak, hangi terör örgütü üyelerine, operasyon yapacak. Bu iş böyle düzelmez.

Emniyet Müdürü'nün Kayseri’deki paralel yapılanma ile ilgili çalışmaları birileri tarafından engellenirse, terörle mücadeleye bakan savcı cesaretle her kolun üzerine gitmezse, örgüt davalarına bakan hakimler adil ve cesaretli karar veremezse bu terör örgütü Kayseri’de temizlenmez?

Örgüt davaları savcısının belediyelerle ilgili gelen şikâyetleri buralardaki imar değişikliklerini, verilen ihaleleri dikkatle incelemesi lazım. Şehrin paralel kara kutuları sanki oralardan çıkacak gibi.

 

Savcı, Burç Eğitim Vakfı'na bir daire parasına Erkilet’te 166 bin metre kare  verilen arsayı  net bir şekilde incelemeli. Geçtiğimiz günlerde imar değişikliği iptal edilen bu arsaya, imar değişikliği yapılarak cemaate milyar dolar rant sağlanmasında kimlerin parmağı var ise, savcı incelemeli.

Kayseri’nin,  özellikle Kocasinan Belediyesi'nin imar planları, yurtdışına kaçmış paralel örgüt üyesi tarafından yapılmış. Bu imar planları ile örgüte nasıl finans sağlanmış, yapılan ihalelerle nasıl paralar aktarılmış takip edilmeli. Yani diyorum ki belediyelere sıra gelmedi mi?

Kayseri’de, ekonomik işler, siyaset ile ilgili verilecek kararlar, bağ evlerindeki kurulmuş elitist yapı tarafından yapılır.  Bu yapı dağıtılmadan Kayseri’de anca mantı yersiniz. Neyse dedik ya Kayseri’de paralel yapı ile mücadeleyi bırakın, hala ilişkiler üst düzeyde devam etmektedir. 

Not: Yazılarımda paralel yapıdan ve geçmişte yaşanan olumsuzluklardan bahsederken sürekli dile getirdiğim Kayserililer şehrimizde yaşayan yerel halk değildir. Kendilerini bu şehrin sahibi zanneden elitist yapıdır. Her ne kadar Kayserili olmasak da biz bu şehri çok seviyoruz. Bu şehrin sahibi bu şehirde yaşayan bütün insanlardır.