Savcının savcı, hâkimin hâkim olabilmesi için kararını verirken gözlerini bağlayıp suçlananı ve suçlayanın kim olduklarına bakmadan adaletle karar vermelidir. Son dönemde, özelliklede 15 Temmuz sonrası adliyelerdeki Hâkim Savcı kadrolarında birçok sıkıntı yaşanıyor.
Tecrübesiz, kıdemsiz hâkim ve savcılar önemli görevlere getiriliyor. Hukuk bilgisi zayıf ve ikili ilişkileri sayesinde basamakları kullanmadan, tepeden makama oturanlar, adalet yerle bir ediyor. Tecrübesiz savcılar ve hâkimler karar vermekten korkuyor, dosyaları salladıkça sallıyor.
Kurunun yanında yaşlar yanmasın.
Allahtan korkan, adaletten ayrılmayan, Suçlunun, suçlananın kim olduğuna bakmadan, haktan hukuktan yana karar veren, ülkemizin müthiş savcıları ve hâkimleri de var. Maalesef bunlar hızla tükeniyor.
‘Adliyelerde hâkim ve savcılara ne kadar güveniyorsunuz, verdiği kararlar adaletlimi’ şeklinde anket yapsanız, vatandaşa sorsanız, eminim 100 üzerinden 30 puanı anca alırlar.
Siyasi iktidarlarının, ülkemizde yapması gereken adalete güveni sağlamaktır. Bunun içinde siyasetçilerin, Hâkim ve savcıların, terfi tayin işlerinden elini çekmesi çok önemlidir. Ayrıca Hâkim ve savcıların tarafsızlığını yitirmemeleri için, aldıkları maaşlar, ailesini, rahat huzurlu geçindirecek seviyede olmalı. Hiçbir hâkim ve savcı ekonomik sıkıntı yaşamamalı, çocukları ile ilgili, gelecek kaygısı olmamalıdır. Ayrıca, üniversitelerimizden ayrık otu gibi, boş yetişen hukuk mezunlarına da, bir son verilmelidir. İhtiyaç kadar, kaliteli, bilgili hukukçular yetiştirilmelidir.