Çok uzaktan değil bazı hür sesler duyuyorum, devlet büyüklerini paylayan. Ama unutmayın bu pay hepimize ait. Siyasetten, ekonomiden, dış güçlerden anlıyor değilim. Ama görüyorum ki hiçbir şeyden anlamayan insanlar her şey hakkında fazlaca söz sahibi.
Bir evin babasını düşünün, ev halkının hepsine her konuda imtiyaz sağlıyor. Hepsinin her dediğini istisnasız yapıyor. Böyle bir babanın aile reisi olmadaki yeri neresidir? Böyle bir aileyi yönetmekteki amaç nedir? Ve herkesin her dediğini yapmanın diyeti neye mâl olur? Şimdi anneniz ya da babanız hep derler ya. Anne, baba olunca anlarsın diye. Sıradan bir öğretmensiniz, sınıfta her çocuğa söz geçiremiyorsunuz ama söz konusu devlet olunca sınıf yönetmek kadar kolaymış gibi ününüzün yettiği kadar bağırıyorsunuz. Bir edebiyatçıdan bozma köşe yazarısınız, yazdıklarınızı kendi taraflarınızın bile kabullenmekte güçlük çektiğini düşünürsek devlete çamur sıçratmanın, kelime cambazlığı yapmanın yanında ne kadar haince bir iş olduğunun farkına varırsınız. Bu dünyanın değil, iç bükeyi olduğunuz ülkenin refahı üzerine oyun oynuyorsunuz. Ama bakın oyunları bozan Allah’tır. Büyüklerle iddia edeyim derken iddianızdan vurulmayın.