Kayseri’ye yaklaşık 43 km mesafede olan Bünyan ilçemizin kısaca tarihçesini bir hatırlayalım.
Bünyan, yıllar boyu büyük bir yerleşim merkezi olmadığı için tarihçesi Kayseri' ye bağlı kalmıştır. Bölge hangi hakimiyetin altına girmişse Bünyan da ona tabi olmuştur.
Bünyan'a ilk yerleşimin, kayabaşındaki mağaralardan Etiler tarafından olduğu bilinmektedir.(Etiler M.Ö.1450-1200 tarihleri arasında Kızılırmak boylarında hüküm sürmüş ve zamanın en büyük yerleşim merkezlerini kurmuştur.(Kaniş-Karum) gibi,
Eti Devleti M.Ö.1200 tarihinde Medler'in ve Pers'lerin istilasına uğrayarak yıkıldıktan sonra iç kısma çekilen Etiler Akkışla İlçesini Kululu Köyünde Tabal Krallığını kurarak burayı kendilerine Başşehir yapmıştır.(Bu tarihlerde hüküm süren Hititlere Geç Hititler denmektedir.) Tabal Krallığı 24 prenslik merkezinden meydana gelmiş idi. Bu prensliklerin biri de Bünyan'ın Sultanhanı köyüdür. Sultanhanı'nda yapılan kazılarda bulunan yazılı taşın üst kısmının kırık olmasına rağmen 4,7 ve 10. satırlarında Prens Savativara kendisini Tabal kralı Vauşmen'in vasili olduğunu bildirmektedir. (Bugünkü Sultanhanı köyü, kervansaray yapıldıktan sonra kurulmuştur.) eski prensliğin harabe halindeki kalıntıları Tuz Gölü'nün kıyısındadır. Eti Devleti'nin yıkılmasından sonra Medler'in Anadolu'ya hakim olduğu dönemde, Bünyan önemli bir yerleşim merkezi olmuştur. 1915-1920 yılları arasında Bünyan'da bulunarak Ankara'daki müzeye gönderilen 'Ateş Sunağı' (Heykel) üzerinde inceleme yapan Alman Ord. Prof. Kurt Bittel özetle şöyle demektedir. 'Medler'in Anadolu'ya hakim olduğu dönemde Ateş Dini Anadolu'ya hakim olmuştur. Bünyan'da bulunan Ateş Sunağından anlaşıldığına göre Bünyan'da bir ateş tapınağı bulunmakta idi. Bünyan o zaman Kapadokya'nın ücra geçitsiz bir bölgesinde değil, tahminlerimize göre memleketin fiilen merkezini teşkil eden bir kısmında bulunuyordu. Bünyan aynı zamanda, volkanik yaylanın tam ortasında, Mazaka vadisinin doğu kenarında ve böylelikle Kapadokya'nın asıl merkez bölgesinin içinde bulunmaktadır. Anadolu'da yayılan Ateş dini Romalıların Anadolu'ya hakim olmasına kadar devam etmiştir.
Roma İmparatoru Büyük İskender, Kızılırmak'ın iki yakasındaki Devletlerin hakimiyetine son vererek, bu toprakları Roma İmparatorluğuna katmıştır.
Roma İmparatorluğu Anadolu'ya hakim olunca Hıristiyanlık dini yeni yeni yayılmaya başlamıştı. Gizli olarak yayılmakta olan bu dinin mensupları Kapadokya bölgesinde (Ürgüp, Göreme) olduğu gibi Bünyan'da da Kayabaşındaki mağaralarda yaşamıştır. Kapadokya'daki özelliklerin aynısının burada olmasına rağmen Kayabaşı ilgisizlikten tanıtılamamıştır.
Bölge 647 tarihinde Muaviye tarafından ele geçirilerek bir müddet Arapların hakimiyeti altında kalmıştır. İlçedeki Sümerbank Fabrikası'nın temel kazısında bir çömlek içerisinde bulunan Abbasi Halifelerinden Mustazi Binurullah'a ait gümüş paraların bu dönemden kalmış olması muhtemeldir. (Bu paralar Kayseri müzesindedir.) Bölge, ilk olarak Türkler tarafından 1067 tarihinde Afşin Bey tarafından fethedilmiştir. Bünyan'a Türkler tarafından ilk yerleşim bu tarihte olmuştur. Cami-i Kebir Mahallesi'ndeki mezarlıkta bulunan Selçuklu mezarları üzerindeki tarihler 1067 yılını göstermektedir. 1071 tarihinden sonra Anadolu Selçuklu hakimiyeti altına girince, Alparslan yıkılan eski Kayseri şehrin yerine bugünkü şehri kurmuştur. Şehre de Türkistan ve Buhara'dan gelen Müslüman Türkler ile Afşarlar'ın İran'da yaşayan kollarından bazı Afşar aşiretlerini yerleştirerek, çevrede konuşulan Rum dilini yasaklayıp Pelü Türkçesini (Uygurca) resmi konuşulan dil haline getirmiştir.
Türkler Anadolu'ya ilk olarak 1071 tarihinden sonra gelmemiş, bazı Türk boyları Alparslan'ın Anadolu'yu fethinden önce Anadolu'ya yerleşmiştir. Bunların ekseriyeti Hıristiyanlığın tesiri altında kalarak Hıristiyan olmuş Türklerdir. Bunun en bariz örneği Alparslan'ın 1071 tarihinde yapmış olduğu Malazgirt Meydan Muharebesi'nde Romanos Diogenes'in ordusunda bulunan Hıristiyan Türk boylarının Alparslan'ın tarafına geçmesidir. Bunun yanında da bazı Müslüman Türk boyları da Anadolu'ya yerleşmiştir.
1018 yılında Tuğrul Bey'in kardeşi Çağrı (Çakır) Bey Anadolu'ya geldiğinde burada daha önce gelen Türkmen boyları ile karşılaştı. (Türkmen, Müslüman alemi tarafından Müslüman Türklere verilen genel addır.)
Kayseri ve çevresi 1086 tarihinde Danişmendi emirlerinden Mehmet Gümüştekin Gazi tarafından fethedilerek Danişmendi Beyliği'ne baş şehir yapılınca, Bünyan'a Türklerin yerleşmesi bu tarihten sonra hızlanmıştır. Mehmet Gümüştekin Gazi 1086 tarihinde Kayseri'yi fethettiği ve 'Kayseri fatihi' unvanını aldığı Şer-i Mahkeme Sicili'nde, 13 Muharrem 1636 tarihi ile kayıtlı Padişah fermanı ile tasdik edilmiştir.
Emir Mehmet Gümüştekin Gazi'ye, bu başarılarından dolayı Halifelik makamınca 'Melik' unvanı verilmiştir. (Melik Mehmet Gümüştekin Gazi 1134 tarihinde ölmüş ve Kayseri'de kendi ismi ile anılan Melikgazi Türbesi'nde yatmaktadır.) Bu tarihten sonra Danişmendi Beyleri melik unvanı ile anılmıştır.
Melikgazi, Kayseri ve çevresinde birçok savaşlar yaparak çevrede yaşayan Rum ve Ermenilerin hakimiyetine son vermiştir.
Bünyan'daki Kurbantepe denilen yerdeki şehitlik (mezarlık) bu savaşlardan kalmadır.
Kayseri ve çevresi 1162 tarihinde İzzettin Kılıçarslan tarafından yeniden Selçuklu topraklarına katılmıştır. Selçuklu idaresinde Kayseri'nin ismi yıllarca Danişmend ili olarak geçmiştir. Kayseri ve çevresinin imarı 1219-1236 tarihleri arasında Sultan Alaeddin Keykubat zamanında olmuştur. Anadolu'da birçok cami ve kervansaray yaptırılmıştır. Bu dönemde Bünyan'a Selçuklular tarafından bazı yerleşmeler de olmuştur. Bunlar 0merkez dahil Büyük Bürüngüz, Girveli, Sultanhanı, Karadayı, Yünören, Akmescit Köyleri ile Elbaşı Nahiyesi'dir. Büyük Bürüngüz köyündeki cami ile Karadayı ve Sultanhanı köylerindeki Kervansaraylar bu dönemden kalmadır.
Selçuklu Devleti zayıflamaya başlayınca Anadolu'daki hakimiyetini kaybetmiş, Anadolu'da İlhanlı Hükümdarı Gazan Han'ın hakimiyeti altına girmiştir. Gazan Han 1294 tarihinde Müslümanlığı kabul edince Gazan Mahmut Han adını almıştır. İlhanlılar döneminde Anadolu imar edilmiş, birçok tarihi eser yaptırılarak Müslüman dinin yayılmasına ve gelişmesine çalışılmıştır. Bu tarihlerde Bünyan'a 30 km mesafede bulunan Yabanlı Pazarı (Pazarören), devletlerarası alışverişin yapıldığı zamanın en büyük pazarıdır. 1277'den itibaren Anadolu, Moğolların hakimiyeti altına girmesiyle bu çevre Moğol Umumi Valileri'nin yaylakları durumuna gelmiştir. Moğol Umumi Valisi Samagar Noyan, burada oturduğu için Pazarören 'in batısındaki bir köy ile yakınındaki dağ Samağar ismini taşımaktadır. Bu tarihlerde bu köye İlhanlılar tarafından yerleşmeler olmuştur. İlhanlıların Anadolu Valisi Tac-ı Kızıl Emir Zahirrettin Mahmut tarafından 1333 tarihinde Bünyan'a bir cami (Camii kebir) yaptırılmıştır. Tac-ı Kızılın asıl adı İlhanlı emirlerinden Esen Kutluğ'dur. Kesin olmayan bilgilere göre bu emirin Bünyan'a yerleşip öldüğü, oğlu Emir Zahirrettin Mahmut tarafından da babasının hayrına buraya bir cami yaptırdığı söylenmektedir.
İlhanlı Hükümdarları, Cengiz Han'ın torunlarıdır. Timurlenk Anadolu'yu istila ettikten sonra geri dönerken Anadolu'daki Tatarları zorla götürmüştür. Bunlardan yalnız İlhanlıların Anadolu Valisi Samagar Noya'nın aile efradı ile Tatarların Cu'ankar kolu Anadolu'da kalmıştır.
Bölge bu tarihten sonra Ertena (Erdena) Beyliği'nin hakimiyeti altına girmiştir. İlçemizin Yağmurbey köyü bu tarihlerde kurulmuştur. Mehmet Bey Ertena Beyliği'nin başına geçince kendisini içki ve eğlenceye vermiş, beyliğin gidişatını iyi görmeyen Ertena Emirleri'nden Emir Kurt Beyi tahttan indirerek hapsetmiştir.
Hapisten kaçan Mehmet Bey, Karamanoğlu Beyliğine sığınarak çocukluk arkadaşı olan Karamanoğlu Beyi Seyfettin Süleyman'ın kardeşi Alaeddin Ali'den yardım istemiştir. Alaeddin Ali de 20.000 kişilik bir ordu ile Kayseri üzerine yürümüştür.
1357 tarihinde yapılan savaşta, Emir Kurt Bey yenilerek Sivas'a doğru kaçmıştır. Mehmet Bey tahta geçtikten sonra Emir Kurt Bey affedilerek kendisine Yağmurbey köyü tımar olarak verilmiş, Emir Kurt Bey'de buraya yerleşmiştir. Etrafa ait bir tepe üzerindeki ilk yerleşim yerinin temel kalıntıları halen durmaktadır.
Ertena Beyliği zamanında Ertena Beyliği'nin 4. Emiri Cafer Bin Ertena (Cafer Bey) tarafından Karkaya köyünde türbesi bulunan Seyyit Halil Hazretleri'nin tekke ve zaviyesi adına, evladına ve sülalesine birçok gelir ve arzi vakfedilmiştir.
Kayseri ve çevresi 1467 tarihinde Fatih Sultan Mehmed'in vezirlerinden Gedik Ahmet Paşa tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır.
Bu dönemde Kayseri ve çevresi sık sık Maraş'ta hüküm süren Dulkadiroğlu Beyliği'nin hakimiyeti altına girince Anadolu'da Dulkadiroğlu Beyleri'nden Aleddevle Bozkurt Bey ve Aleddevle Şahruh Bey tarafından imar ve onarım işleri yapılmıştır. Büyük Bürüngüz köyündeki Sultan Alaeddin Cami de bu kişiler tarafından tamir ettirildiği için bu camiye Aleddevle camii de denilmektedir. Melik Gazi köyündeki Melik Gazi türbesini yaptıran Aleddevle Bozkurt Bey' in Samağır Köyü'ndeki Abdurrahman Gazi Türbesi ile Karakaya köyündeki Seyyid Halil Hazretleri'nin türbesini de yaptırmış olması gerekir. Çünkü bu türbeler büyüklü küçüklü altıgen üzerine aynı plandadır.
16. Asır başlarında Kayseri kazasında Sahra, Koramaz Cebel-i Ali, Cbel-i Erciyes, Karakaya, Kenarı ırmak, Malya, Karataş ve Bozatlu olmak üzere 9 nahiye bulunmaktadır.
Günümüzde 906/1500 ve 926/1520 tarihli tahrir defterinde kayıtlı bu nahiyelerin hiçbirisi yoktur.
Sarımsaklı (Bünyan), Büyük Bürüngüz (Ulu Bürüngüz), Gergeme, Sultanhanı köyü ile Süksün Cemaati ile Süleymanlı Cemaati, Koramaz nahiyesine bağlı idi. O zamanki idari sisteme göre bu nahiyeler bir yerleşim birimi değil de idari sınırlar içerisinde kalan yerdi.
Son yerel seçimlerde Cumhur ittifakının adayı Selahattin Metin seçmenin teveccühü ile Bünyan Belediye Başkanı olarak seçildi.
Kimdir Selahattin Metin.
1964 yılında Bünyan'da doğdu.
1981 yılında Kayseri Mimar Sinan Yapı Meslek Lisesi'nden mezun oldu.
Niğde Üniversitesi Bor Meslek Yüksek Okulu İklimlendirme Soğutma Bölümü'nü bitiren Metin,
25 yıl Kayseri İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nde memur olarak çalıştı.
2012 yılında emekli olup ticaret hayatına atıldı.
1997-1998 yıllarında Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfında Kayseri İl Başkanı olarak görev yaptı.
Ülkü Ocakları Türkiye Müfettişliği yapan Selahattin Metin,
Evli ve 3 çocuk babasıdır.
Bunlar Selahattin Metin hakkında birçoğunun bildikleridir.
Selahattin Metin…
1980 İhtilalinden sonra çoğu insanın Ülkücüyüm veya Milliyetçiyim diyemediği dönemlerde yiğitçe ben Ülkücüyüm diyen ve ülkücülüğü yaşayan biridir.
Milli Eğitim Müdürlüğünde çalışırken değişik iktidarlar döneminde
Siyasi görüşünden ödün vermemiştir.
Hep Ülkücü idi ve öylede yaşadı.
Zorda kalan ihtiyacı olan sıkıntısı olan kim varsa bir yerde Selahattin Metin ile yolları kesişmiştir yani bana yardım et Reis diyen kendini Selahattin Metin'ini yanında bulmuştur.
Selahattin Metin kısaca iş bitirici yardım edici küsleri barıştıran bir misyonu üstlenmiştir.
Kimi zaman yumuşak kalplilikle kimi zaman ağabey kimi zaman baba şefkati ile gençlere yol göstermiştir.
Şimdi de Bünyan Belediye Başkanı olarak yine aynı vasıflar ile Bünyanlıların hizmetine koşmaktadır.
Selahattin Metin yorulmak usanmak nedir bilmeyen bir yapıya sahiptir.
Onun lügatinde yok diye bir kelime mevcut değildir.
O tam bir Anadolu insanıdır.
31 Mart 2024 seçimlerinden bugüne Bünyan için
Yaptıklarına bir bakalım.
Neler yapmış Başkan…
Bünyan’da ihtiyaç sahibi vatandaşlar için Bünyan Aşevi açılmış.
Bünyan’ın değerlerini korumak ve yaşatmak adına Bünyan konuk evi, şehitler müzesi, Bünyan müzesi faaliyete geçmiş.
Turizme katkı sağlamak adına modern yapıya sahip Değirmen restoran projesi hayata geçiyormuş.
Bünyanlı bebeğimiz Aysima bebek için gerekli ücret toplanarak tedavi için Almanya'ya gönderilmiş.
Vatandaşlarımızın sosyal aktivite yapmaları ve turizm açısından ilçede sosyal faaliyeti artıracak ikinci cam teras projesi tasarlanmış.
İlçede yaşamı ve ulaşımı daha konforlu hale getirmek adına
İlçe genelinde parke ve asfalt çalışması yürütülüyormuş.
İlçenin tarihini yansıtan restorasyon çalışmasından onay alan konak projesi için çalışılıyormuş.
Malatya yolu üzerinde vatandaşların karşıdan karşıya daha güvenli geçmeleri için üst geçit projesi yapılmış.
Önceki adı yenice çay bahçesi olan tesis Devlet Bahçeli sosyal tesisler olarak değiştirilmiş.
İlçede sosyal aktivite ve spor adına kapalı yüzme havuzu açılış.
İlçenin tarihini barındıran Aleaddin Keykubat’ın anıtı projesi hazırlanmış.
Bunlar sekiz aylık bir kısa zamanda hayata geçirilen işler.
Başkan
Bünyanlıların düğününde
Bünyanlıların hasta ziyaretinde
Bünyanlıların cenazesinde
Yani..
Selahattin Metin
Koltuğa gömülü odasından çıkmayan bir belediye başkanı değil,
Vatandaşı ile iç içe günün 24 saati onlarla hemhal olan biri
Kimileri bu Başkanı örnek alsın derim.
Dava adamı Selahattin Metin
Senden böyle bir performansı bekliyor idim.
Berhudar olasın.
Başkan eğitim camiasından geldiği için
İllaki Belediye Başkanlığının verdiği yetki ile eğitim çağındaki vatandaşlarının daha konforlu bir yaşam sürmesine katkı sağlayacaktır.
Başkanlığı süresince Bünyan için mükemmel projelere imza atacaktır,
Şahsım adına bundan eminim.
Başkan olduktan sonra siyasi rozetini çıkarıp tüm Bünyanlı hemşerilerini
Kucakladığını da yakinen takip edip gözlemekteyim.
Selahattin Metin'e de bu yakışırdı.
Sancağı hep Yukarda tutacağından eminim.
Başkan.
Gönüllerdesin hep öyle kalacaksın.