17/25 Aralık sonrası başlattığınız FETÖ ile mücadelenize, toplum kısmen destek verirken
15 Temmuz darbe  girişimi sonrasında ise, neredeyse  toplumun  tamamı,  ülkesini ve    Cumhurbaşkanını, FETÖ’ye karşı,  ölümüne destekledi.

Siyasete ve yargıya sızmış kripto FETÖ’cüler tarafından,  FETÖ ile mücadele sekteye uğratılmak için at izi, it izine karıştırılmıştır.
Yanlış yürütülen FETÖ mücadelesi, FETÖ’ nün bir terör örgütü olduğu konusunda toplumun inancını zayıflatmıştır.
15 Temmuz sonrasında FETÖ ile mücadele eden,  toplumun azımsanmayacak bir kısmı, Devlet desteğini arkasında bulamayınca,  FETÖ mücadelesinden uzaklaşmıştır.

Yargının, kamu kurumlarının ve siyasetin içerisinde kalan,  kripto FETÖ mensupları ve sempatizanları, toplumun FETÖ konusundaki algısını değiştirmek için inanılmaz yöntemler uygulamaya başladı.

Mor beyin ve benzeri programlarla, ya da, Adliye,  Emniyet gibi birimlerde deşifre edilememiş kripto FETÖ’cüler tarafından FETÖ ile alakası olmayan kişiler, gözaltına alınıp, tutuklatılarak, mağduriyetler yaratılmıştır.

FETÖ’ye mensup insanların şirketinde, dünyadan bi haber işçi olarak çalışanların çocukları, devlet memurluğundan çıkartılarak, mağdurlar yaratılmıştır.

FETÖ’nün önemli elemanları, Etkin pişmanlık bahanesi ile çoğu gereksiz ve yalan bilgilerle, kriptolar tarafından kurtarılmış ve toplumda güven sarsılmıştır.
Bazı  FETÖ’cülerin  siyasetçiler tarafından, para karşılığı serbest bırakıldığı iddiaları toplumun devletine olanı güvenini sarsmıştır.

FETÖ ile mücadeleye bizzat dâhil olmuş önemli kişileri, mücadele dışına itebilmek için, Kripto FETÖ’ cüler tarafından,  Mücadelecilere, her türlü iftira ve kumpaslar hazırlamışlardır. Kayseri’de bariz örnekleri vardır.

Sayın Cumhurbaşkanı,
 FETÖ davalarında, açık ya da gizli tanık olmuş kişiler, müştekiler, ve olayı deşifre eden gazeteciler, devlet gücünü arkalarında bulamayınca,  mağdur olmuşlar,

 Tanıklar, ifadelerini değiştirerek tanıklıktan vazgeçmeye, müştekiler şikâyetlerini geri almaya başlamış, gazeteciler  FETÖ haberleri yapmaktan korkar hale gelmiştir.

 Kayseri adliyesinde,  FETÖ’den yargılanan bir şahıstan şikayetçi olan bir müştekinin nasıl ifade değiştirdiğini anlatmak isterim.

Müşteki ifadesini vermek üzere mahkeme heyetinin karşısına çıkınca, mahkeme başkanı kendisine yaşadıklarını anlatmasını istedi. Müşteki şahıs Emniyet müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesini değiştirerek,  sanığa iftira attığını, sanıktan alacaklı olduğunu, alacağını vermeyince sinirlenip işyerinden dışarı çıktığını, dışarıda kendisini köpek kovaladığını, kaçarken düşüp dizlerinin yaralandığını ve yaşadığı öfke ile sanık hakkında FETÖ cüdür diye ifade verdiğini söyledi.

Kayseri’de  bunun gibi birçok örnek  anlatılabilir.  Arkasındaki devlet gücünün kaybolduğunu hisseden,  tanık ve müştekiler,  söylediklerim yanlış anlaşılmış diyerek, taraf değiştirmeye başlamıştır.

Kayseri’de, siyasetin yargı üzerinde etkisinin çok fazla olduğu iddialarını, söylememe gerek bile yok. Türkiye’nin bildiği, bu iddiaları, Cumhurbaşkanı olarak siz bilmiyorsanız, Milletin Cumhurbaşkanı olarak,  Milli hedeflere ulaşmanız mümkün değildir.

Sayın Cumhurbaşkanı,
Kayseri’de
FETÖ’den gözaltına alınmayanları,
Adliyede alelacele beraat ettirilenleri
FETÖ ile mücadele edenlere, ne ithamlarda bulunulduğunu inceletirseniz, Kayseri gerçeğini sizde göreceksiniz.
Tabiî ki, Şamil Tayyar’ın dediği gibi, etrafınızda etten duvar yoksa.

Sayın Cumhurbaşkanı
Kayseri’de FETÖ gerçeğini bilip, en baştan beri, kelle koltukta mücadele eden insanlarla ilgilide sizi bilgilendirmek isterim.
2018 Yılının Ağustos ayına geldiğimizde FETÖ ile mücadele eden kişi sayısı,  bir elin parmakları kadar kaldığını belirtmek isterim.
FETÖ mücadelesinde kalan bu son kişiler, FETÖ bağlantılı kişiler tarafından, sürekli asılsız konularla şikâyet edilerek, itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor, görevlerinden alınıp,  pasif görevlere atanıyorlar.

Kayseri, FETÖ savcısı Salih Kılıçdağı ve Emniyet müdürü İbrahim Kulular, bu mücadelenin başında gelen insanlardır. Herkesin kaçtığı, FETÖ ile uğraşmaya cesaret edemediği dönemlerde, kelleyi koltuğa almışlardır.

FETÖ cülerin hedefindeki ilk isim, büyük soruşturmalar yürüten Savcı Salih Kılıçdağı idi.

FETÖ cüler, yaptıkları organize ile Savcı Salih Kılıçdağı hakkında,  bir sürü asılsız şikâyetler yaptılar. Şikâyetler etkisini göstermiş olmalı ki, Savcı Salih Kılıçdağı HSK kararnamesi ile Samsun’a gönderildi. Allahtan, savcı Salih Kılıçdağı’nın mücadelesini bilen,  vatansever insanlarının doğruyu görmesi ile büyük bir yanlıştan dönüldü ve Kılıçdağı Ankara’ya FETÖ savcısı olarak gitti.

FETÖ’nün hedefindeki 2. İsim ise Kayseri’de büyük operasyonlara imza atan, FETÖ,DAEŞ, PKK gibi isimlere büyük darbe vuran  Emniyet Müdürü İbrahim Kulular idi.

Emniyet Müdürü İbrahim Kulular’ın yaptığı operasyonları, sekteye uğratmak isteyen,  Kripto FETÖ’cülerin uğraşları, her defasında boşa düştü.
Kripto FETÖ’cüler, her türlü puştluklarını kullanarak, Kulular’ı pasivize etmek istediler. İftiralara kulak asmadan, mücadeleye devam etti ve Devlet adamlığını başta FETÖ cülere ve herkese gösterdi. Önümüzdeki günlerde, Emniyet Müdürleri kararnamesi çıkacak. İnşallah yeni kararnamede, FETÖ’nün, oyunları bozulacak ve Kayseri'ye büyük hizmetleri olan İbrahim Kulular, çok daha iyi yerlere gidip, Millete hizmete devam edecektir.. 

Ana FETÖ davalarının birçoğunda, müşteki ve açık tanık olarak, FETÖ ile mücadeleye katkı sağlayan Mersin vali yardımcısı Mustafa Atsız’ıda itibarsızlaştırmak için, Kripto FETÖ’cüler tarafından hafta 1-2  tane şikayet  yapıldığı  duyuyorum.

FETÖ mücadelesinde, Emniyette, Adliyede, toplumun içerisinde birçok vatandaşımız, zorluklara rağmen, yılmadan mücadelesine devam ediyor. Tek, tek isimlerini saymak istemiyorum.

Birileri “senin görevin FETÖ ile mücadele etmek değil “ dese de,  bir gazeteci olarak FETÖ ve bütün terör örgütleri ile mücadele etmeye devam edeceğim.

Sayın Cumhurbaşkanı, 
Cumhurbaşkanına Kayseri’de kurulan kumpası deşifre ettiğim “Kayseri’de Cumhurbaşkanına Kumpas”  haberden dolayı, Kayseri’de mahkemeden ceza aldım.
Bir başka yaptığım haberde ise  “FETÖ derneği GESİAD iş kadınları platformu kurmuş “  haberinden de Nitelikli dolandırıcılıkla suçlanmaktayım.  Şikâyeti işleme koyan savcı ve karar anında görevsizlik verip, dosyayı,  Ağır ceza mahkemesine gönderen hâkim HSK müfettişlerince araştırılmalıdır.
Bir ayın yarısında, FETÖ davalarını takip etmek için adliyeye giderken,  kalan yarısında da,  FETÖ’cülerin bana açtığı davalarda yargılanmaya gidiyorum.
 FETÖ ile mücadele eden bir gazeteci olarak, bu şekilde yıldırmaya, yıpratmaya, itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. FETÖ ile ilgili yaptığım bazı haberler anında durdurulup, tekzip kararı verilirken, FETÖ cülerin hakkımdaki şikâyetleri, anında işleme konuluyor.
Biz FETÖ ile mücadeleyi, birileri için değil Vatanımız Milletimiz için yapıyoruz.  Dolayısı ile her türlü hainliğe göğüs geriyor, sonuna kadarda gereceğiz.

Sayın Cumhurbaşkanı
 FETÖ örgütü öncekinden daha tehlikeli hale gelmiştir. Çünkü FETÖ mensuplarının bir çoğu, deşifre edilmesine rağmen, kripto FETÖ hala görevde ve etkindir.

Kurutulmayan kök,  yeşermeye mahkûmdur. Kripto FETÖ’cüler iş başında, mücadele edenler saf dışında kalmıştır. Kurtlara, kuzu teslim edilmemeli, FETÖ mücadelesi yapanlar, yalnız bırakılmamalıdır.

Ülkemiz üzerindeki tehlike geçmemiştir, Allah muhafaza, yeni sıkıntılar baş gösterebilir.  O zaman mücadele edecek insan bulmak  zor olabilir.