Haktır protesto ve bu hakkı en doğru zamanda, olması gereken bir şekilde kullanıyor insanlar. Meydanlar, tarih içinde demokrasinin temsilini sağlamış ve çok şeylere tanıklık etmişti. Farklı ülkelerde yaşanan karmaşalarda, darbelerde, direnişlerde meydanlar halk tarafından doldurulmuş ve direniş gösterilmiştir. İşte bu sebepledir ki darbe girişimi ardından halk, Türk bayraklarıyla meydanları doldurmaya devam ediyor. Ama bütün bunların yanı sıra bu konularda eleştirilmesi gereken düzeltilmesinde fayda görülecek davranışlar da olmuyor değil. Ölüm haberlerinin devam ettiği, şehitlerin olduğu bir ortamda yapılan onca yanlış var ki! Farkında mıyız bilemiyorum, henüz kutlama yapacak aşamaya gelemedik! Yaşadıklarımızın ciddiyetinde olmayan bir takım insanlar, meydanda ‘demokrasi nöbetlerini’ drift yaparak tuttuklarını zannediyorlar!
OHAL’iin ilan edildiği günümüz Türkiye’sinde ülkemiz zor zamanlardan ve mücadelen geçerken egzoz patlatma seslerini duymaya devam etmekteyiz! Halkın takdir edilesi direnişi, Türk Ordusu’nun terör örgütlerine yönelik kazandığı zaferler ve Fethullahçı darbe girişimin bastırılmasındaki başarı, Türk polisinin gayreti ve büyük fedakarlıklarla yapmış olduğu mücadelenin motor sesleriyle, hiç susmayan kornalarla, parti sloganlarıyla, perdelenmemesi gerekir! İlk günlerdeki o ruhun, heyecanın ve inancın böylesi yanlış hareket ve hatalı protesto gösterileri ve yöntemleriyle aşağıya çekilmesi olasıdır, yakındır. Evet, nöbet devam edecek karşı koyacağız. Evet, sloganlar atacağız. Ama baydıran görüntülerden ve yöntemlerden uzaklaşılması gerekiyor artık. Her dakika kalıplaşmış sloganların atılması, çevreye doğru olumsuz bir dalga olarak yansıyor ve şevk kırılıyor! Fırsattan istifa edip sokaklarda boy gösteren araba lastiği yakıcılarının, drift yapanların, son sürat yarış yapanların, bol gürültü yaratanların, kendi duygularını tatmin edenlerin, demokrasiden ve vatan mücadelesindeki ciddi gelişmelerden haberdar olduklarına pek de inanıyor değilim!
Mücadele elbette devam edecek. Ordumuzun başarısını, polisimizin başarısını fedakarlıklarını görüyor ve yaşıyoruz. Partilerimizin anlayışlı açıklamaları da birliği pekiştirme yönünde devam ediyor. Ama artık bu tür yanlışlara son verelim. Şehidin, yasın, ciddiyetin ve vatan meselesinin olduğu bir havada, kornalara asılıp kutlamalar yapmak çok hoş değil. Hele bir atlatalım bu zorlu süreci, hep beraber (mesela 30 Ağustos'ta da olabilir) meydanlarla birlikte kutlayalım.