Camiden çıkınca ayaküstü orda hoca ve ahbaplarla bayramlaş ılır ve eve gelinip kahvaltıdan sonra kurban kesilirdi. Kesilen kurban dinimize uygun olarak kurban eti kesmeyen komşulara, akrabalara dağıtılırdı. Kurban kesimi yapılırken ocak çatılır yorgunluğun üzerine bir sac kebap yapılır. Of o ne güzellik. Tabi bunların hepsi geride kalmışa benziyor.

 Bugün kurban nasıl kesiliyor birde buna bakalım. Arife günü bayram hazırlığı önceki kadar yapılmıyor.  Yani insanlar bayram heyecanı yaşamıyor sanki.  Allaha şükürler olsun ki yine bayram sabahı camiler dolup taşıyor. Yalnız hoca daha hutbeye çıkarken insanlar camiyi boşaltmaya başlıyor nereye yetişecekler anlamak mümkün değil. Gelelim kurban kesimine 2012 yılına girdik hala çağdışı yöntemlerle kurban kesiyor, pisliğini ortalığa bırakıyoruz ve hayvanlara eziyet ediyoruz.  Belediyeler kesim yerleri hazırlamışken bizler boş bulduğumuz bir arsanın üzerinde hayvanı hemen boğazlıyoruz.

En önemlisi de kurban kesiminden sonra olması gerekenler. Dinimiz ne diyor kurbanla alakalı; Kurban etinin 1/3 ü kurban kesmeyen fakir fukaraya 1/3 ü kesemeyen akrabalara kalanı da ev ahaline.  Ancak kurban eti dağıtımı öyle bir hal aldı ki, kurban kesilir kesilmez yarısı kıyma yapılıp deep freze, bir kısmı sucuk yapımına, kalanı da mangallık nerde kaldı fakir fukara. İşte bunun içinde insanlara kurban bayramınız kutlu olsun mu desem yoksa et bayramınız kutlu olsun, kararsız kaldım doğrusu. Ne dini bayramlar bayram gibi kutlanıyor nede milli bayramlar. Ben yinede Siz değerli okuyucularımın kurban bayramını ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını kutluyorum.