Allah’ın hükümlerinin dışındaki durumlara isyan etmek bazen yerindedir. Lakin bir olayı, ya da kişiyi protesto ederken, kamu mallarına zarar vermek, başkalarının haklarını gasp etmek, ne insanlıkta, nede bir inanç sisteminde vardır.

İnsan durup dururken bir eyleme kalkışmaz. Önemli olan yaptığı eylemde haklılık derecesidir. Ülkemizde sık, sık karşılaştığımız eylemleri, bazen destekliyor bazen şiddetle kınıyor, bazen de içerisinde olmak istiyoruz.

Bir zamanlar türban eylemleri, cumhuriyet mitingleri, laiklik ve demokrasi mitingleri, PKK sempatizanlarının eylemleri, şehit cenazelerinde protesto eylemleri, sendikaların, çevreci derneklerin eylemlerini evlerimizden takip ediyorduk. Keşke bu mitingte bende olsaydım diyor, ya da bunlar Türk toplumuna yakışır mı diyerek sinirleniyorduk.

Gezi parkındaki bazı ağaçların kesilme kararı ile başlayıp bu güne kadar büyüyerek devam eden eylemler hiç de iyi olmayan noktalara ulaştı.

Televizyonlarda, siyasetçilerde, halk arasında hemen her köşede sohbet ortamları, ya da ciddi platformlarda konuyla ilgili tartışmalar devam etmekte.

İktidarda bulunan hükümet yetkilileri bu tür eylemleri idare etmeyi, büyümeden bitirmeyi, taleplere başkalarının haklarına da zarar vermeden cevap vermeyi becerebilmelidir. Eylem demokrasinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Gezi Parkı için başlayan eylemleri hükümet iyi etüd edip çözümleme yapabilseydi, bekli de ilk günde bu eylemler sona erecekti.

Kurt puslu havayı sever diye bir sözümüz vardır. Atasözü ya da bir benzetme, açıklaması şöyledir.

“Kanunsuz veya uygunsuz bir iş çevirecek düzenbazlar çok zaman karışık ortamlarda faaliyet gösterirler. Kimsenin kendilerine dikkat etmediği kargaşa durumunda daha kolayca amaçlarına ulaşır, insanların gafletlerinden yararlanırlar. Sinsice ve dikkat çekmeden yapılan her işte mutlaka bir suç unsuru yatar. Bu da kurtların sisli havada avlanmasına benzer.

Gizli dolap çeviren kişilerin takip ettikleri yol ve karışık ortamı anlatmak üzere söylenir.”

 

İşte amacından çıkan ve kargaşaya yol açan bu eylemlerde sisli havayı bekleyen kurtlara ortam yaratmakta. 

 

Dedik ya beklide bu eylemleri baştan planlayan bu hale gelmesini isteyen gruplar vardı. Eğer yetkililer ve istihbarat uyanık olsaydı bu tezgâha gelinmezdi.

İktidar kendi görüşlerini savunmayan insanlara  o kadar baskı uygulamaya başladı ki,  Gezi Parkı’nın neresi olduğunu bile bilmeyen, evinden fırlayan insanlar  kendini eylemlerin içine attı. Aslında kimi geçim sıkıntısı, kimi alkol yasaklamaları, kimi sigara yasaklamaları… nedeniyle  baskıdan kurtulmak  için kendini sokaklara atmıştı.  Süreç iyi yönetilemedi. Bu durum doğal olarak eylemlerden ekmeğini yiyen rantçıların, faizcilerin, dış güçlerin işine yaradı.

Eyleme katılan insanlara bir kere daha seslenmek istiyorum. Eylem yapmak güzeldir. Allah’ın hükümlerinin dışındaki durumlara isyan etmek bazen yerindedir. Lakin bir olayı, ya da kişiyi protesto ederken, kamu mallarına zarar vermek, başkalarının haklarını gasp etmek, doğru değildir. Kalabalık grupları fırsat bilen provokatörlere, dış mihraklara, karanlık güçlere, ortalığı karıştırmak, kardeşi kardeşe düşman etmek isteyenlere fırsat vermeyin. Bu tip insanlar eylem noktalarında cirit atıyorlar. 

Bu ülke bu tür eylemlerin nereye gittiğini daha önce yaşadı gördü. Bunların bir daha yaşanmaması için eylemci kardeşlerimi uyanık olmaya, aklıselim davranmaya davet ediyorum.

Eylem yapmayan, evlerinden televizyonlardan eylemcileri  tahrik edici sözler sarf eden gazeteci, siyasetçi ve milletimizin değerli insanlarına da seslenmek istiyorum.  Provakatörler ve dış güçlerin elemanları dışındaki eylemcilerin de kardeşlerimiz, arkadaşlarımız, akrabalarımız, komşularımız olduğunu unutmayalım. Eylemleri desteklemeseniz bile ülkemizin menfaatleri kardeşliğimizin daimi olması için en azından eylem yapanlara saygılı olmanızı isterim. 

Unutmayalım ki her bireyin haksızlıklara karşı bir gün  eylem yapma isteği ortaya çıkabilir. Onun için desteğe ihtiyacınız ve yanınızda birilerini bulmak istiyorsanız ilk önce hoşgörü.

 

Başkan Özhasekiden Hyde park

Önceki gün Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, Kayserililere iyi niyetli bir projesini açıkladı. Özhaseki Büyükşehir Belediyesi yanındaki lojmanların olduğu bölgeye Kayseri’deki protestoların yapılabileceği Hyde park benzeri bir parkın yapılacağını söyledi.  Başkan son günlerde yaşanan Gezi Parkı eylemlerinden etkilenmiş olmalı ki, eylemcilere güzel bir mesaj verdi.  

Park olmaya orası park olur bekli de eylemciler eylemlerini de orada düzenler ancak, o park acaba Hyde parkta yapılan  özgür, polisin müdahale etmediği, protestocuların yöneticileri diledikleri gibi eleştirebildiği bir park olur mu?  Ben olacağını düşünmüyorum. Çünkü polisin gözü  sürekli eylemcilerin üzerinde olacaktır. Parkta müdahale etmese bile park sonrası bir köşede ümüğüne basacaktır. 

Geçtiğimiz günlerde Başkan Özhaseki  gazetecileri kardeş şehir protokolü imzalamak için Budapeşte’ye götürmüştü. Ben de o geziye katılmıştım. Gittiğimiz gün belediye binasının önünde eylem vardı. Gazeteciler, rehbere eylem sebebini sorduğunda insanlar, Budapeşte’de her gün  eylem yaptığını, belediye başkanının da eylem yapanlara belediyenin önündeki parkı tahsis ettiğini, eylemcilerin ise bu parkta demokratik haklarını, eylemlerini ve protestolarını yaparak çevreye zarar vermeden dağıldığını söyledi. 

Başkanımız sanırım buradan etkilenmiş olmalıydı.Gittiğimiz gün eş cinseller eylem yapıyordu. Ve onlara ne karışan nede gaz bombası atan vardı. Düşünün Kayseri Büyükşehir Belediyesi önüne yapılan parkta eşcinseller eylem yapıyor. Valla sonuçlarını düşünmek bile istemiyorum. Tabi buradan şunu söylemek istiyorum. Başkan ileri görüşlü ufku açık bir insan. Park projesi için kendisine tabi ki teşekkür etmek istiyorum. Ancak toplumun söylemlerini ve eylemlerini orada rahatça yapabileceği konusunda kuşkularım var.