beyin jimnastiği yaparak oluşturduğum fikirlerdir. Birinci ve en güçlü teorim; Mit müsteşarının ve ekiplerinin yargılanmaları konusunda savcıların atağa kalkmasıyla başladığı iddia edilen, cemaat ve AKP arasındaki gerginlik bugüne kadar karşılıklı ataklarla daha da büyüdü. Yüzlerce askerin; tutuklu olarak uzun süre ceza evlerinde kalması, askerlerle Akp’nin arasını açmış, başbakan da bunun farkına vararak çalışma arkadaşları ve bürokratlarının önemli bir bölümünü değiştirerek askerleri ceza evlerinden kurtaracak açıklama ve davranışları ile cemaate mesaj vermek istemiş olabilir.
İkinci teorim: Uzun süredir TSK’nın üst düzey komutanlarının tutuklu olması, beraberinde TSK’de çeşitli sıkıntılar yarattı. Başbakan; Subaylar arasında disiplinin bozularak çok çatlak sesler gelmeye başlaması ve Genç subayların yeni bir cunta oluşturmaya çalışmasından tedirginlik duymuş ve bu sıkıntılara çözüm açısından askerleri kurtarma planına girmiş olabilir.
Üçüncü teorim: PKK ile yapılan görüşmelerde barış sağlayalım derken her türlü bölücü eylem içerisinde olan BDP’lilere ve PKK’lılara süreç aksamasın diye sessiz kalan, Polis, hukuk ve hükümet aynı tavrı askerlerde göstermemiş ve ne ile suçlandığını bile hala tam olarak bilmeyen askerler için göstermemiştir. Ayrıca son yapılan düzenleme ile ilgili cezaevlerinde yatan terör suçluları bile dışarı çıkarken, askerlerin hala üzerilerine yapışacak suçu beklemekte olması, toplumda büyük yaralar açmıştır. Başbakan da toplumdan gelecek tepkileri karşılayabilmek için yeni bir hamleyle askere destek olma kararı almış olabilir.
Dördüncü teorim; Ülke sınırlarımızın dört bir yanı karışık durumda iken, Suriye İsrail İran … Savaşmanın eşiğinde iken, Deniz kuvvetlerinde atanacak donanma komutanının kalmaması, nerdeyse uçak uçuran pilotların kalmaması Başbakanı tedirgin etmiş ve tutuklu askerlere destek verme gereği hissetmiş olabilir.
Beşinci teorim; Askerlerin tutuklu olarak cezaevinde kalmasının hükümetin ve kendisinin alakası olmadığını bunların hukuku yanlış anlayan Hâkim ve savcılar tarafından yapıldığını anlatmaya çalışıyor olabilir.
Altıncı teorim; AKP karşısındaki adalet dağıtıcıların askerleri bilerek tutuklu kalmasını sağlayarak AKP’ye karşı olumsuz bir hava oluşturulmaya çalışıldığını hisseden başbakan, Askerlerin yanında olarak durumu terse çevirmeye çalışıyor olabilir.
Yedinci teorim; Ben her gün gündemi takip ederek gözlemlerimle bu tezleri oluşturuyorum. Başbakan her ne kadar askere destek veren konuşmayı, kendi yapmış ise de başbakanın etrafında o kadar önemli insan ve danışmanları var. Benim ürettiğim teoriler gibi binlerce fikir ve teoriler başbakana söylüyorlardır. Başbakanda bu gelişmeleri etüt edip bir taşla çok kuş vurabilmek için askerlere destek hamlesi yapmış olabilir.
Son ve en zayıf teorimde: Başbakanımızın askerlerin düştüğü duruma çok üzülüyor ama yargıya müdahale etmemek için de bugüne kadar karışmıyordu. Ancak artık askerlere açıktan destek olma gereğini hissetmiş olabilir.
Mutlaka sizlerinde değişik fikirleri vardır. Ancak Hem asker hem unvanı olmayan her hangi bir vatandaşın ceza evlerinde suçu netleşmeden uzun süre tutuklu kalmasına eleştiride Başbakan ve AKP çok geç kaldı. Bizlerde bir vatandaş olarak Suçu ispatlanamayan insanların uzun süre boşu boşuna tutuklu olarak ceza evlerinde yatmasına karşı çıkmalıyız ve bu konuda hükümete kanun çıkartılması için söylemlerimizle baskı yapmalıyız. Düşünün Evinize sabah saat 5te yatarken polis geliyor bir operasyonla sizi gözaltına alıyor ve anam babam diyene kadar 3sene ceza evinde yatıyorsunuz daha sonra mahkeme siz suçsuzmuşsunuz diye salıveriyor. Bu insanın hayatındaki olumsuz değişmeleri hesap edebiliyor musunuz? O insanın vebali kimde?