Bölücü örgütün elebaşı, yapmış olduğu açıklamalarda ve sözlerinde bunu açıkça belirtmiştir. Öcalan; örgütün kuruluşunun 13 yılındaki mesajında, sosyalizm yıkıldı, komünizm yıkıldı, diyenlere en iyi cevap olarak, tam tersine komünizmin en güçlüsü, en doğrusu, en yücesi, PKK da gerçekleşmiştir dedi. Bölücü örgütün elebaşı, 1 Mayıs 1982 deki konuşmasında PKK’nın Marksist - Leninist bir örgüt olduğunu söylemiştir. Bu terör örgütünün düşünceleri ve internet sitelerindeki yazılardan da anlaşılacağı üzere, Marksist düşünceden vazgeçemediklerini görebiliriz. İşte o yazılardan bazıları. Marksist Leninist teori çok iyi özümsenmelidir. Önder kadrolar sık sık Marksizm’e müracaat etmeli, Marksizm’in uygulamasını başlangıç şekli yapmak için, bu düşünceyi gerçekten özümsemeliler. Biz sosyalizmi, siyasal sorunun çözümlenmesinde daha çok, eylem kılavuzu olarak ele alırız. Mutlaka böyle bir öğretinin savunucusu olarak, bunun en önemli koşulu olarak, bulunulan ülkenin siyasal iktidar meselesine uygulayarak, mevcut iktidarı parçalamada bir araç olarak, bir eylem kılavuzu olarak kullanarak, üzerimize düşeni yapacağız. Bu yazıların ve açıklamalardan sonra, PKK terörü cumhuriyet tarihinin en büyük Marksist Leninist ve komünist ayaklanması olarak görmemiz gerekir. Peki, biz bunu nasıl oluyor da Kürt sorunu olarak algılayabiliyoruz. Hatta örgütün uzun yıllar bayrağında kullandığı orak çekiç figürü bile bu düşüncenin en bariz göstergesidir. Gerçi daha sonra örgütün stratejisi bakımından bayrakta değişiklik yapılmıştır. Bölücü örgüt başı söyleminde; Lenin 1900 de ne ise bende 21. Yüzyılda sosyalizmi temsil ediyorum. Reel sosyalizmle savaşarak, emperyalizmle savaşarak, yeni sosyalizmi inşa ediyorum. Bölücü başı, milyonlarca kişinin katili olan komünist liderlerden de övgü ile bahsediyor. Diyor ki; proletaryan kahramanları Marks ve Engels. Teorik siyasal dâhisi Lenin ve pratik ustaları Stalin, Ho Chin Minh ve Mao. Ve bunların önderliğinde yürüyen bir çok ulusal ve enternasyonaliz kahraman, insanlığın özgürlük bilincini ayaklandıran, örgütlendiren ve halk ordusu denilen orduyu ortaya çıkaran, bu büyük kahramanların insanlık tarihinde ki yeri gerçekten büyüktür diyen bu cani, anlatımlarında söylemlerinde bir kere bile olsun Kürt sorunundan bahsetmezken, bizim yetkililerimiz ve siyasilerimiz hangi Kürt sorunundan bahsediyor, ben bunu anlamakta güçlük çekiyorum.

 

 

 

Sonuç olarak; vatanımızın milletimizin bizler kıymetini bilmez, bu tür provokasyonlara prim verirsek bu ülke daha çok sorunlar için birileri ile görüşmeye gider. Sen ki, bölgende güçlü bir devletsin, sen ki, dış ülkelerden saygı gören bir devletsin, bölücü örgütün elebaşı ile ne görüşmen olabilir ki. Taviz vermekten başka ne verip, ne alabilirsin. Mecliste yeterince bölücü başının sözcülüğünü yapan, ve utanmadan, korkmadan, böylesine büyük bir devletin gücünü hiçe sayarak, milletinin meclisinde seni tehdit ediyorsa, önce oturup eteğindeki taşı dökecek bu vatan hainlerine gerekli cezalarını nasıl vereceğini düşünmen gerekir. ,