İHALEYE ÇIKAN FABRİKA

SATIN ALAN ŞİRKET

ÖDENECEK BEDEL

Afyon şeker Fabrikası

Doğuş Çay

725 Milyon TL

Ilgın şeker Fabrikası

Alteks Tekstil

637 Milyon TL

Turhal şeker Fabrikası

Kayseri Şeker

596 Milyon TL

Çorum şeker Fabrikası

Giresunlu Safi Yakıt

528 Milyon TL

Burdur şeker Fabrikası

Erser-Sterk

487 Milyon TL

Bor şeker Fabrikası

Doğuş Çay

336 Milyon TL

Kırşehir şeker Fabrikası

Tutgu Gıda

330 Milyon TL

Elbistan şeker Fabrikası

Mutlucan Tuz

297 Milyon TL

Yozgat şeker Fabrikası

Doğuş Çay

275 Milyon TL

Muş şeker Fabrikası

MBD İnşaat-Özerka İnşaat OGG

230,2 Milyon TL

Alpullu şeker Fabrikası

Binbir Gıda

150 Milyon TL

Erzurum şeker Fabrikası

Albayrak Turizm

287 MilyonTL (*)

Erzincan şeker Fabrikası

Kastamonu Şeker Fabrikası

Alıcısı çıkmadı

---

13 Şeker Fabrikası Toplam satış bedeli

4 878 200 000TL

(*)Erzurum ve Erzincan Şeker Fabrikaları birlikte satıldı

Yapılmış olan satışlar onaylandığı gibi, sendikaların açmış olduğu yürütmeyi durdurma talebi de Yüksek Mahkeme tarafından reddedildi. Görülen o ki, İhaleye çıkan 14 şeker fabrikasından 13’ü alıcılarının gerekli ihale ödeme şartlarını yerine getirmeleriyle birlikte yeni sahipleri tarafından teslim alınacak gibi görünüyor. Alıcılarının bu bedelleri ödeyerek satın almış oldukları şeker fabrikalarının mevcut durumlarının ise alıcıları tarafından ihale süreci öncesinde teklif veren firmalar tarafından bizzat ziyaret edilerek incelendiği ve ona göre fiyat artırımına girildiği muhakkak lakin, asıl önemli olan konu bu fabrikaların teslim alındıktan sonraki üretimlerinin devamının nasıl sağlanacağı kamuoyu tarafından merak konusudur.

Türkşeker’e ait fabrikaların özelleştirme kararı alınıp, özelleştirme idaresine devredilmesinden sonra, şeker fabrikalarının modernizasyon ve kapasite artırımı yönündeki masraflarına yeterli izin verilmediği için Şeker fabrikalarının çoğu köklü bir yenilenmeye ihtiyaç duymaktadır. Mevcut çalışan teknik ve idari personel’e ilave, ihtiyaç duyulan personelin alımında da kısıtlı hareket etmek zorunda kalan mevcut Şeker Fabrikaları yönetimleri, adeta can havliyle bu fabrikaları ayakta tutma çabası içinde oldular. Duruma özel şeker fabrikalarındaki personel mantığıyla bakılacak olursa hemen hemen tamamı zorunlu olarak emekli edilecek durumda. Çoğu iş hayatında 30-35 yılını doldurmuş olan teknik ve idari personel emekli edildiği zaman bu fabrikaları kimlerle çalıştırılabilecekleri, alıcıların çözmesi gereken öncelikli konular arasında. Rantabl bir işletmeciliğin gerektirdiği modernizasyon ve kapasite artırımları için gerekli ilave yatırım konuları ise çözüm bekleyen diğer önemli bir konu.

Şeker üretimi, ihtisası, bilgi Birikimini ve deneyimi gerektiren bir sanayi kolu. Müteşebbisler, satın aldıkları fabrikalarda mevcut durumu taşıyan üretim sistemlerini daha rantabl ve modern üretim sistemlerine taşırken, aynı zamanda bu sektörü ayakta tutabilecek teknik ve idari personeli de yetiştirmek zorundalar. Çünkü bu sanayinin belli dönemlerinde, çalışmakta olan personel, sadece sekiz saatini değil 24 saatini de işine ayırmak zorundadır.

Şeker sanayiinin iki kampanyası vardır. Biri ekim kampanyası, diğeri de pancar işleme kampanyası. Ekim kampanyasında Tarım teknik personeli, iklim toprak ve çiftçi şartlarını göz önüne alarak iş programında hedeflenen şekerin üretilebileceği şeker pancarını n ekimini bir an önce gerçekleştirip, ilk ve ikinci çapa dönemlerine kadar takip etmek zorundadırlar. Çünkü şeker pancarı ekiminden sulama dönemine gelinceye kadar yoğun ilgi ve emek isteyen bir tarımsal sanayi ürünüdür. Şeker pancarı ekilecek tarlaların ekime hazırlanıp ekimi, ve hemen akabinde fidelerin intaş edip toprak yüzeyine çıkmalarından itibaren zararlı haşerelerden yabancı ot’a kadar bir çok olumsuz faktöre karşı korunması, gelişmenin takip edilerek sulama mevsimine kadar ulaştırılması, ciddi anlamda emek ve dikkati gerektirir. Tarım teknik personeli ve arazide çalışan ekim söküm ve mücadele çavuşlarının tüm çabası, ekimi yapılan şeker pancarının sağlıklı bir şekilde sulama mevsimine taşınmasıdır.

Sulama mevsimine kadar kontrol ve takibi devam eden pancarın ihtiyaç duyduğu sulamanın ne noksan ne de fazla olmadan yapılmasının da takibi Tarım personeli tarafından dikkatle takip edilir. Şeker pancarının yeterli olgunluğa ulaşıp ulaşmadığı, içermekte olduğu şeker miktarının hangi oranlarda seyrettiği ise, muhtelif tarlalardan belli zamanlarda alınan numuneler ile gözlemlenir. Yeterli olgunluğa ulaştığında ise belli programlar dahilinde fabrikaya taşınması koordine edilerek şeker üretimine başlanır. Bu döneme ise “Pancar işleme kampanyası” denir. Gerek ekim kampanyasında gerekse pancar işleme kampanyasında önceliğe sahip olan tek gerçek şeker pancarı ve şeker üretimidir. Bu dönemlerin her ikisinde de gerek tarım, gerekse işletme personeli için mesai kavramındaki sınırlar ortadan kalkar. Tarım personeli pancar işletme kampanyasına kadar tüm dikkatini şeker pancarı ve çiftçi üzerine yoğunlaştırdığı gibi, Pancar işleme kampanyasında da işletme personelinin tüm önceliği fabrikaya gelen pancarın işlenerek sonuçta şekerin torbalanması üzerinedir. İşletme ve tarım personeli bu dönemde telefonunu veya telsizini 24 saat açık tutarak, yatarken dahi başı ucundan ayırmamak zorundadır.

Şeker fabrikalarının yeni sahipleri, özellikle Kayseri Şeker dışındaki şirketlerin bu konuda dikkatli olmaları, mevcut kadrolar yanında genç kadroları da işe hazırlarken de mutlaka sektörde devlet ve özel sektör deneyimi olan uzmanların bilgi ve deneyimlerinden istifade etmeleri gereklidir. Kayseri Şeker fabrikası bu konuda yeni girişimciler için en iyi örnektir. Türk şeker tarafından yıllardır sevk ve idare anlamına gelen tedvir yetkisinin, Kayseri Pancar Kooperatifi ve diğer ortak kooperatiflerin müşterek kararlarıyla ortadan kaldırılmasından sonra, Fabrikanın başına Türkşekerde de yıllarca yöneticilik yapmış, sektöre emek vermiş olan Sayın Selahattin Odabaşı Genel Müdür olarak, Aynı bilgi ve deneyime sahip Sayın İsmet okçu da Genel Müdür Muavini olarak getirilmiş, her ikisi de çalıştıkları yıllarda bilgi ve gayretlerinden emin oldukları işletme ve tarım personelini fabrikaya çağırarak Kayseri şeker’i o yıllarda sektörünün yıldızı haline getirmişlerdir.

Özetle ifade etmek gerekirse Ulusal Ekonomimize ciddi katkıları beklenen bu fabrikalar ile ilgili kadroları oluştururken müteşebbislerimizin bu konuları mutlaka dikkate almaları gerekir. Çok beğendiğim bir halk deyişi vardır. “Kuyumcunun bir ayda ortaya koyduğu eserin kıymetine vakıf olmayan bir demirci, bir çekiç darbesiyle ortadan kaldırır.” Ümit ve beklentimiz bu güzide kurumların bacası tüterken hem çiftçimizin, hem müteşebbisimizin hem de ülkemizin kazançlı çıkmasıdır.